Sinirden aklı allak bullak olan Bayan Charlotte yürümeye devam ededursun, arkadan onu paytak adımlarla takip eden Bay Friedrich şaşkınlığı sürdürsün.
Birkaç yüz onları gördüğü vakit kaşlarını çatıyordu ve bu oldukça tuhaftı.
Kasabaya yeni taşınan bir kadın, uzun yıllar boyunca kasabalılar tarafından deli mualemesi görüp dışlanan adamla birlikte.
Hah!
Gülünç.
Kasabanın dışında kalan otlak alana doğru yürüyordu ikisi.
Bayan Charlotte, düşündü.
Tanrı'ya ibadet ettiğini sanan bu insanlar, Tanrı'nın kuluna hakaret etmişti.
Hem de gözü önünde!
Kadın daha çok şey söylemek isterdi tabii lakin terbiyesini daha ne kadar bozabilirdi, meçhul.
Gerçi yeterince ağzını açmış, bir kadına yakışmayacak şeyler söylemişti.
Yine de bundan pişman değil, aksine biraz daha bir şeyler söylemediği için üzgündü.
Otlak alana vardıkları vakit, Bayan Charlotte aniden duruverdi.
Bay Friedrich, bu ani duraksamayı fark etmeden, kadına arkadan çarptı ve hafif bir nida döküldü kadından. "Hiiih!"
Elini çarçabuk bıraktı.
O an adamın ruhu boşluğa yuvarlandı, irkildi.
Bayan Charlotte daha yeni ne dediğini kavradığını gösteren bir yüz ifadesiyle dehşete düştü.
"Tanrı'm, Tanrı'm, Yüce Tanrı'm!"
Kadın, adamın önünde zıpladı.
Bayan Charlotte öylesine bir strese girmişti ki adamı unutuvermişti.
Ellerini yüzüne siper etti, otlak alanda hiç kimse yoktu, bunu fırsat bilip çığlığı kopardı.
"Neler dedim ben!" diye basıyordu çığlığı.
Bay Friedrich, bu yakarışı bir süre izledi.
Kaşları çatık, bir yol bulmak istercesine kafasını eğmişti omzuna.
"Ş-Şey," dedi adam zar zor, o pürüzlü ses kadının kulağını talan etti. "İyi misiniz?"
Kadının gözleri daha ne kadar açılabilirse o kadar açıldı. "Aman Tanrı'm! Aman Tanrı'm, ben az önce ne yaptım!"
Adam çaresizlikle yutkundu. Kadın için yüktü, evet. Friedrich, bu kasabaya hatta sakat Marco'ya bile yüktü. Lakin bu kadın bir ilkti adama. Sızı çoğalmadan önce sarıvermişti iyice. Bu yüzden, Friedrich bunu düşündüğünde çığlık atmak istiyordu.
"Tanrı'm..." Kadının sesi sakinleştiğini gösteren hafif bir tınıyla kaplıydı.
Kadın çimenlerin üzerine çöktü. Elini kalbine götürüp soluklandı, hızlı hızlı verdiği nefeslerin arasında çıkan hafif şaşkınlık nidalarını adam usulca dinledi.
Daha sonra Bay Friedrich de Bayan Charlotte'un önüne oturuverdi.
Kadınla böyle göz göze gelmeye utanıyordu, bu yüzden gözlerini çekip kucağında birleştirdiği ellerine kaydırdı.
Ve daha sonra, ikisi de titrek bir soluk aldı.
Bir süre otlak alanda çimenlerin üstünde, güneşin o yakıcı varlığını hiçe sayaraktan oturmaya devam etti. İkisi de birbirine bakmaktan ölesiye çekiniyordu. Kadın kulaklarına kadar al al olmuştu, adam şaşkın bir ördek gibi kadına bakmamak için kendini sıkıyordu.
Ta ki, Bayan Charlotte'un nazik elleri, Bay Friedrich'in yara bere olan elinin üzerine düşene dek.
<33
var ya bebisime zorbalik yaptilar ama kahramaniyla tanisti cokmutluyum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friedrich'in kambur çiçeği
Espiritualinançsız ve dinsiz friedrich'in bir gün kilisenin önünden geçmesiyle başlamıştı her şey. böylece çiçeği de açıvermişti. 260322, rinophelia