yıldızların altında el ele

54 15 71
                                    

"Niçin öptün beni?"

Friedrich'in al al olmuş suratı daha çok kızardı. "B-Ben-"

Hafif bir kıkırtı. Tartışmalarının üzerinden sadece birkaç dakika geçmişti oysaki. Charlotte'un bu ani ruh değişimini bir şeylere bağlayacak bir argümanı yoktu adamın. 

"Öptüğün için... pişman mısın?"

"H-Hayır." Friedrich derin bir şekilde yutkundu, ensesini kaşıdı ve gözlerini kaçırdı.

"Bu tavrım için üzgünüm, Friedrich." Uzun bir aradan sonra Charlotte'un ağlamaktan çatlamış pürüzlü sesini duydu adam. 

"Önemli değil."

"Hayır, öyle. Ben, öyle davranmamalıydım. Bu hafta yüzüme dahi bakmadığın için endişelendim ve bilmiyorum..." Kafasını mahcup bir ifadeyle aşağı doğru eğdi. Yutkundu daha sonra, "Yanlış bir şey yapmaktan hep korkmuştum sana karşı. Aslında bakarsan tuhaf hissediyorum. Yanındayken."

Friedrich'in gözbebekleri titreyiverdi. "Charlotte," Sustu. Sesinin böyle acınası çıkmasını anlayamıyordu. Kalbi, kanı öylesine hızlı pompalıyordu ki beyni fışkıracak diye korktu bir an. 

Elini sol göğsüne bastırdı. "Ne demek bu?"

"İnan, ben de bilmiyorum," Kıkırdadı. Bu daha çok ağlamaya hazır bir çocuğun çıkardığı son iç çekişleri anımsatıyordu. 

Aklına gelen o duyguyu kafasından atmak istedi fakat yapamadı. Böyle bir şey olamazdı ki. Alt sınıftan hiçbir mal varlığı olmayan biriydi Friedrich. Kendini bile zor hayatta tutuyordu. Charlotte ona nasıl aşık olsun ki?

Bu düşünceye katıla katıla gülmek istiyordu.

Kalbi sancılanıyordu. 

"Charlotte."

"Şimdi biz..." Adamın yanakları kıpkırmızıydı. Charlotte o yanakları öpmek istedi.

"Adını koymak zorunda değiliz, Friedrich." Kadının çatallı sesi kulaklarını tırmalamadı adamın. Aksine, bu sesi hep duymak istiyordu. 

Kadın kehribar gözlerini Friedrich'e çevirdi. Ay ışığında bir inci tanesi kadar parlayan bu çift göze bakarken yutkundu adam. 

"Ben, eğer... yani-"

"Friedrich. Niçin böyle kasılıyorsun?" Kadın hâlâ pürüzünü koruyan bir sesle sitem etti. "Diğer insanların ne diyeceği benim için zerre önemli değil. Ben... bunu geceler boyu düşündüm. Tanrı'm, dedim. Bu adamla kaç yıldır tanışıyorsun sanki? Hiç, seninle ne zamandır tanışıyoruz Friedrich, biliyor musun? Bilmiyorum ben. Lakin, sana bakarken böyle hissetmem doğru mu... işte onu da bilmiyorum."

Hafif bir hıçkırık. "Friedrich, ben hiçbir şey bilmiyorum."

Adamcağız kadına sarılıp sarılmamak arasında gidip geldi ve en sonunda çimenlere boylu boyunca uzandı bu sefer. Nefesini tuttu bir süre. Gökyüzünde birer birer ışıldayan yıldızları seyredurdu. 

O sırada, Charlotte'un gözleri dolu doluydu. Hafifçe adama kaydı ve hemen yanına uzandı, saçlarının birkaç tutamı adamın omuzlarına döküldü.

Hafif ferahlatıcı bir koku yayıldı burnuna. Halbuki Friedrich'in saçları böyle kokuyor muydu? 

Acizliğine karşı isyan etmek istedi.

Çok şey istedi. 

Belki de ilk istediği şey ilerde kasabalılar tarafından utanç kaynağı olarak görülecek bu aşkın hiç olmaması olurdu.

Charlotte kafasını Friedrich'in omzuna dayadı. Gözlerini kapattı. Bir eli adamın koluna dolandı diğer bir eli iri avucuna düştü. Friedrich ve Charlotte yıldızların altında el ele, öylece gözlerini kapattı.

xx

arkadaslar simdi bir sey soracagim. lutfen okuyun. hepsini ruh halim nasilsa oyle yaziyorum ve hani bu birkac bolumdur hep dram gibi bir sey isliyorum. cringe geliyor mu?

hem ilk defa bu kadar uzun bir hikaye yaziyorum, diger kurgularım oyle degil. cogunlugu tek bolumluk. en fazla yazdigim kitabım on bolumu gecmedi. 

cok salya sumuklu aglamali seyler yazdim asiri amatorce ve cringe gelmistir size aboov nasi duzelticem bunlari..

asiri sikici geliyordur simdi size

ayrica diger bolum gec gelebilir cunku iki hafta sonra yks var yaaani, oyle iste

neuse cokobtum<333

friedrich'in kambur çiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin