MUZMERAT Bölüm 8: ÇARESİZ

20 6 0
                                    


  
   MUZMERAT Bölüm 8: ÇARESİZ

Gelen kişi belki de şu anda dünyada görmeyi istediğim en son kişiydi.

Düşmanımdı.

Gelen kişi...

Polat Bey idi.

.

.

.

.

Yer yarıldı. Endişe ile kaplı bir çukur oluştu. Çukurun içine ben de düştüm. Ancak yalnız değildim. Her zamanki kimsesizliğime ve yalnızlığıma inat bu çukur içinde yalnız değildim. Acılarım da benimle birlikteydi. Korkularım her zaman olduğu gibi beni asla yalnız bırakmamıştı. Endişe kaplı çukurumun içinde yalnızlığım benim kalabalığım olmuştu.

Bulunduğum durumdan kurtulmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

İstedim ki içinde bulunduğum o çukurun içini toprakla doldursunlar. Hatta o kadar toprak atsınlar ki nefes aldığımda göğsümün şişmesi için gerekli olan alan kalmasın. Ciğerlerim patlasın ve bedenim toprak olsun.

Çaresizlik ne demekti?

Benim tam da şu an hissettiğim şeydi.

Canım fiziksel olarak fazlasıyla acıyordu, dikişlerimi patlatmıştım. Lakin hissettiğim bu maddi acıyı kaburgamın içinde, tam olarak kalbimin ortasında hissettiğim manevi acıya yeğlerdim.

Bakışlarımı usulca karşımda duran adamın yüzüne doğru çıkardım. Gözlerine ulaştığımda şaşkınlık ve dehşete düşmüş yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Onu tanıdığım şu kısacık sürede mimiklerini olabilecek en minimum düzeyde kullanan bu adam şu an içinde bulunduğu ruh halini tüm yüz hatlarıyla belli ediyordu.

Gözlerini kırptı birkaç kere. Sanki bu anın gerçekliğini sorgular gibi. Ben ise tamamen çaresizdim. Ne yapacağımı bilmiyordum. İki elimi de yarama bastırmış ve sanki acımı azalatabilirmişim gibi öne doğru eğilmiştim. Bakışlarım ise kirpiklerinin gölge düşürdüğü kahverengi gözlerindeydi.

Bir şeyler yapmam gerektiğinin farkındaydım. Ancak bu durumdan beni kurtarabilecek tek şeyin ortadan bir anda yok olmam gerektiğini de biliyordum.

Kan kaybettikçe vücudum daha da dirençsiz düşüyordu. Ayaklarım titremeye başlayarak beni daha fazla tartamayacağının sinyallerini vermeye başladı.

Neden bilmiyorum ama tek elim yarama bastırmış bir halde iken diğer elimi Polat Bey'e doğru uzattım. Tüm bunlar esasında onun yüzünden olmuşken yine ondan yardım elini uzatmasını istememdeki tezatlık da sanırım hayatımın özetiydi.

Beni yanıtsız bırakmayarak uzattığım elimi hızlıca o büyük elleriyle kavradı. Yanıma geçti ve tek eliyle elimi tutarken diğer eliyle belime destek oldu.

Ben sonsuza dek susacağımızı düşünürken o nihayet aramızdaki bu garip sessizliği böldü.

"Sana noldu böyle?"

Ona tüm gerçekleri birdenbire anlatsam ne yapabilirdi ki? Onun evine girip ihale dosyasını çaldığımı ve devamında evden kaçmaya çalışırken koruması tarafından bıçaklandığımı, daha sonra da o adamı öldürdüğümüzü ve evinde sahte bir çatışma çıkardığımızı... Gerçekten tüm bunları ona söylesem ve olacak olan tüm her şeyi şimdi burada böylece bitirsem...

MUZMERATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin