chapter 7: he kept his promise

627 61 195
                                    

jung = jungkook oluyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

jung = jungkook oluyor. bazı karıştıranlar olmuş, ama ekip hariç ve şu an öğrenen jimin hariç hiç kimse adını bilmiyor. hoseok'dan bahsedilmiyor yani.

yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyor olacağım, iyi okumalar! 💛

*

"Böyle anlaşmamıştık."

Donuk ifadesi ile bir olan keskin gözleriyle baktı.

"Biz hiç anlaşma yapmadık, Park."
Alayla güldüm, dilim dudaklarımda gezinirken, önüne adımladım.

"Hakkın yok, biliyorsun."

Gümüşi gözlerinin karardığına an be an şahit oldum, piercingli dilini çıkarak, dudağındaki demiri dürttü. O konuşmadan tekrar atıldım,

"Hırs, başarısızlığın son sığınağıdır. Sen buna çoktan ulaşmış görünüyorsun." Aramızda birkaç santim kalmışken durdum, büyük bir dikkatle hareketlerimi izlerken. "Elimizdeki en büyük fırsatı kaçırmanı izlemeyeceğim."

Tekrar Daesuk'un peşinden gidip bütün her şeyi alt üst etmeye meyilli olduğunu görmek istemiyordum.

"Bunun için ne yapacaksın, Jimin?" dedi büyük bir ifadesizlikle.

"Karşında durabilirim," dedim, onun piercing takılı kaşı havaya kalkarken. "Bunun için yaparım."

Göz göze kaldık, ağzını açıp hiçbir şey söylemedi, ne düşündüğü gözlerinden bile okunmuyorken, sadece gözlerime bakıyordu. Bu odada tektik, çünkü ben öyle istemiştim, başka birisinin araya girmesi rahatsız ederdi beni. Sonunda ağzını araladı derken, geri kapandı ve dudakları yavaşça yukarı kıvrıldı.

Kaşlarım çatık ona bakmaya son verip arkama döndüm, kapıya yürürken,

"Hırs gözümü bürüdüyse nasıl buralara geldim?"

Tabanlı ruganlarının sesi yankılandı, varlığını arkamda hissettim, yine de dönmedim, donuk gözlerin artık beni rahatsız etmesini tekrar göz önüne almamalıydım. Ben de öyle bakarken neden onunki bana dokunuyordu bilmiyordum. Sessiz kalıp, ne diyeceğini merak ediyordum.

"Yıllarca yapılan planlar, alınan riskler, verilen canlar karşısında ben mi sabırsızım?" Önüme geçti. Hâlâ kaya gibi sert bakıyordu, hatta daha soğuk bile denilebilirdi. "Karşımda duracaksan yenilirsin." Yaklaştı, birkaç adım daha yaklaştı, dövmeli sağ elini kaldırıp kaşımın bitimine dokunmak ile okşamak arasında parmak uçları değdi. "Sana fırsat vereceğim."

Arkasını dönüp odadan çıktı kapıyı açık bırakarak. Bıraktığı rüzgar birkaç perçemimi önüme düşürürken, dokunuşlarını hâlâ kaş bitimimde hissediyordum. Kaçırıldığımda, beni sandalyeye bağladıkları zaman herhangi bir kuyruk acısı çekiyor zannediyordum. Belki parasının çalınması, belki haksızlık yapılması, belki ego ezilmesi veya yerine göz koyma ama bu gibi basit işlere karışmayacak ciddi insanlardı ve haliyle bu gibi işler ile dünya da en çok arananlar listesine giremezlerdi.

my name Where stories live. Discover now