17. Bölüm: İHANET MAHKEMESİ.

91 8 1
                                    



Şarkılar: Dolu kadehi ters tut- Hiç iyi değilim.
Kendimden hallice- Böyle gitme ağlarım.
Batuhan Kordel- Dönme.

KEYİFLİ OKUMALAR.

Kaç, yakalan ve son.

Doğanın kanunu buydu.

Gözlerimi emin olmak istercesine kısıp bir kez daha baktığımda, gördüğüm manzara değişmemişti.

Gerçekten oydu.

Elimdeki kahve dolu bardağın bir anda fazlalık gibi hissettirmesiyle, hızlı adımlar ile süslü, koca masaya doğru yürüdüm ve yavaşça bıraktım.

Hızlıca yeniden cama doğru yaklaştım.

"Allah kahretsin!", dedim kendi kendime.

Gitmişti.

Nasıl olurduda yok olurdu hemen?!

Gözlerim hâlâ inanmamak istercesine etrafta dolanıp, bakınıyordu.

Ama yoktu.

Aniden duyduğum adım sesleri ile hızlıca koltuğa doğru adımlamaya başlasamda, kapının açılması bir olmuştu.

İşte şimdi diline düştün İz!

"Sen yine neden ayaktasın Deniz yıldızı?", dedi Yağız kaşlarını çatarak.

"Canım sıkıldı." , dedim. Omuzlarımı kaldırıp indirerek.

Yağız önce ufak bir gülüş atarak yavaşça yanıma doğru adımlamaya başladı ve dört adım sonra tam da dibimdeydi.

"Sıkılmasın o tatlı canın.", dedi ellerimi kendi ellerinin içine hapsederken. "Dinlenmen gerekiyor. Ve öylede yapıcaksın."

"Yağız bak ben iyi-", derken böldü.

"İz!", dedi uyarı dolu çıkan sesiyle. "Eğer seni bir kez daha ayakta görürsem, bir sonraki durağın hastane odası olacak."

"Bak-"

"Aynı zamanda çok sevgili hastane odanda her şey bitene kadar kalırsın!"

"Bana ne yapıcağımı söyleyemezsin Çalhan!", dedim hafifçe sesimi yükselterek.

Cümlemin arkasından hiç bir şey demeden bir kaç saniye yüzümü izledi. Hemen ardından yüzünü elleri arasına alarak sıvazladı ve başını kaldırdı.

"İzmir'e dönüyorsun.", dedi oldukça sakin çıkan sesi ile.

"Pardon?"

"Çok açık, İzmir'e dönüyorsun."

"Ben İzmir'e falan gitmiyorum!", dedim sertçe "ama buradan gidiyorum."

Yağız birden değişen yüz ifadesiyle yavaşça daha çok üzerime yürümeye başladığında, olduğum yerde
duruyordum.

"Denemek ister misin?", dedi alaylı bir tınıyla.

Sesi kibir doluydu.

"Denemenin lûzumu yok, gitmeyeceğim dediysem gitmem. Bana hiç kimse karşı çıkamaz.", dedim son cümlemi baskılayarak.

Neden bir anda böyle olmuştu.

Aniden yüzünde oluşan çökmeyi fark etmiştim. Yüzü böyleydi fakat kalbi paramparçaydı belkide.

BORANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin