19. BÖLÜM; SAKLAMBAÇ

83 5 0
                                    


                                     Şarkılar: Demi Lavato - Heart Atack
                                                         Little Mix - Power
                                               Taylor Swift - All Too Well

                                                    🤍KEYİFLİ OKUMALAR🤍

Mutlu ol.
Kırıl.
Paramparça ol,
Ve
Tüken.

Işığı aramak bu yüzden hataydı. Karanlık bir ödüldür. Kullanmayı öğrenen yaşar. Aydınlığı arayanlar ise ölür.

Tek bir silahtan çıkan, tek bir kurşun hepimizi öldürmeye yeterdi.

"Kuzey!", diyerek haykırdım.

Sırtı yüzüme dönmüş bir şekilde tam önümde duruyordu.

"Kuzey!",dedim yeniden bağırarak.

Sırtı dönük beden önce kıpırdadı, yavaşça olduğu yerde doğrulup, bana döndü.

Yaşıyordu.

Peki ya o silah sesi?

Kafamı hızla kaldırdığımda karşımda duran iki bedene baktım.

Serkan ve Pamir.

Serkan'ın elinde ki silahın namlusu havaya doğrultulmuş. Tetikte ve silahın kabzasını sıkıca tutan el Pamir'e aitti.

Hiç kimse yaralanmamıştı. Ölen yoktu, kan yoktu, yerde yatan bedenler yoktu.

Fakat az sonra yerde bedeni kana boyanmış boylu boyunca yatacak bir beden olacaktı.

Hiç kimsenin beklemediği bir anda türkçe olarak bağırdım. "Davetlileri çıkartın salondan! Süs köpekleri ve o hariç.", dedim başımla Serkanı işaret ederek.

Çınar ve Mert işe el atarak hızla Mate'nin korumalarının yanına doğru ilerleyip, benim Türkçe söylediklerimi İspanyolca olarak çevirdiler. Korumalar anladıklarını belirten ifadeler ile başlarını sallayıp, masaların altına saklanmış insanların yanına doğru adımladılar. İnsanlar teker teker dışarı çıkartılırken gözüm Serhat'ı aradı.

Tabii ki yoktu.

Aniden hâlâ yerde olduğumun farkına vardım. Kalkmak için hareketlendiğimde, tıpkı benim gibi yerde duran Kuzey'in sesini işittim. "İz!", dedi. Konuşmaya devam edecekken keskin bir sesle onu bölmek zorunda kaldım. Önce Serhatı bulmalıydım.

"Sonra, Kuzey!",dedim.

Hızla ayaklanarak, toparlandım.

"¡Cierren las salidas ahora!", ispanyolca konuşarak bağırdım bu sefer.
Çıkışları kapatın hemen!

"¡encuentra ese perro serhat para mí! ¡inmediatamente!", diyerek tamamladım cümlemi. O serhat itini bulun, derhal!

Karşımdaki korumalar hızla baş sallayıp, salondan ayrıldılar.

Gözlerim Yağız'ı aradı. Arkamı dönmem ile Yağızın dibimde olduğu gerçeğinin farkına varmıştım. Fakat geç kalmıştım. Kafalarımız birbirine çarpıştığında, acıyla yüzümü ekşittim.

Aramızda neredeyse bir adımlık mesafe vardı.

Dudaklarını konuşmak için araladığında, daha tek bir kelime söyleyemeden onu böldüm.

BORANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin