16.BÖLÜM"Ego Yığını"

112 6 0
                                    

Bu bölümde kafanız çok karışıcak gibi. Ama olsun karışıklık iyidir. Zaten bölümler ilerledikçe karışıklıklar çözülecek. İnsallah begenirsiniz bölümü. Size iyi okumalarr...

Karşımda gördügüm mezar taşının üzerinde yazan isimi gördügüm de şoka uğramış bir şekilde yerimde kalakaldım. Bunun gerçek olması...düşünülemez bile. Hayır!! O benim olmazsa olmazım. İnsan nefesi olmadan yaşayabilir mi? Yaşayamaz. Bende onsuz yaşayamam..
Gidemez hayır beni bırakamaz o. İnsanın her duyguyu aynı anda yaşayabilme kabiliyeti vardır. Bende şuan her negatif duyguları aynı anda yaşıyorum. Bir yanım gitmiş, beni yarım bırakıp gitmiş!

Adımlarımı uzaktan gördügüm mezar taşına dogru ilerlettim. Şaşkınlıgımı hala üzerimden atamamıştım. Ayaklarım, ellerim uyuşmuş adeta kendimi sürükleyerek o toprak birikintisinin yanına bıraktım. Mezar taşının tam yanına oturup titreyen ellerimle toprağın bir tutamını avuçlarımın içine aldım. Onunla geçen her anım gözlerimin önünde belirirken, dudaklarımın arasından içeriye girip dilimin ucuna gelen tuz tadıyla ağladığımı anladım. Avucumdaki bir tutam topragın titreyen elimden dolayı yarısından fazlasının döküldügünü gördüm. Kalanlarını da bırakıp elimin tersiyle yanagımdaki yaşları sildim. Her hareketimde aklıma o geliyordu o kadar çok anımız var ki. Şimdi kim silecek benim göz yaşlarımı kim 'bir daha ağlarsan kalbimi sökerim ' diyecek. Bende sanki gerçekten yapacakmış gibi ona kıyamayıp aglamayı bırakırdım. Şimdi kim aglamamı engelleyecek?

Hıçkırıklarımın sesi yankılanırken omuzumda beliren bir adet el ile yerimden sıçradım. Göz yaşlarım nedeniyle bulanıklaşan görüntüyü kestiremiyordum. Elim ile gözümü sildigimde görüntü netleşmişti. Kafamı elin sahibine yeniden çevirdigimde heyecanla ayaga kalktım.

'Biliyordum. Ölmedin sen, şakaydı dimi?'

'Hayır nehir şaka degil. Ben artık yokum. Senin buna alışman lazım bu kadar güçsüz durma çünkü sen böyle bi kız degilsin'

'Dur dur... Öldün de veda etmeye mi geldin nasıl buradasın sen?'

'Beni son kez görmen için. Ben seni hep izliyecegim ama sen beni bir daha göremeyeceksin. Karşına çıkan kişiler nedeniyle de beni unutma. Benim yüzümden erkeklerden soyutlanma mutlu ol.'

'Beni yalnız bırakmasan olmaz mı?'

'Olmaz. Bir daha aglarsan kalbimi sökerim' derken bir yandan da göz yaşlarımı siliyordu. Son kez...son kez söylemişti bana bunu. Benden uzaklaştıkça görüntüsü siliniyordu...silindi, silindi ve sonunda tamamen kayboldu. Artık yoktu!

************************************

Kolumun agrısıyla gözlerimi araladım. Fakat etrafı çözemiyordum. Her yer karanlıktı ağladıgımı farkettim. Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu. Hala rüyanın etkisinden çıkamamıştım. Öyle etkisinde kalmışım ki boynuma sarılı kollardan bile haberdar degilim.

'Tamam nehir geçti, kabustu' ayazın teselli sözleri hava kalmıştı Çünkü şuan hiçbirini algılayabilecek güçte degildim.
Kendimi toparlamaya çalıştım. Sesimin çıkmayacagını bilsem de kendimi zorladım.

"Ayaz o kadar gerçekçiydi ki hissettim, kalbimde o acıyı hissettim."

"Ne gördün? Seni bu kadar yıpratmış ne olabilir?"

Ayaz'a gördügüm rüyayı baştan sona bir kelimesini bile eksik söylemeden anlattım. Aslında 'aglarsan kalbimi sökerim' kısımlarını anlatmadım. Bilmesi gerekmiyor bence. O da beni pür dikkat sesini çıkarmadan dinledi.

"Bu kadar çok sevdigin kişi kim peki? Kıskandım doğrusu"

"Sorun da o ya böyle birisi yok şuan. Yani rüyadaki kişinin yüzünü hatırlamıyorum mezar taşındaki adı da. Sadece söylediği kelimeleri hatırlıyorum. Çok garip degil mi?"

"Evet çok garip. Yani şuan böyle biri yok dimi?"

"Ayaz!" diye uyardım. Şuan onun bu halleriyle ugraşacak degildim. Göz yaşlarımı elimle sildim ve bir bardak su almak için ayağa kalktım.
Ateşin sıcaklığıyla yanından geçerken odunların yanında duran rengarenk şeyi farketmem uzun sürmedi. Otuziki diş sırıtırken eğildim ve kozalağı yerden aldım.
Bu güzel şahesere bakarken ayazı dibimde görmem sıçramama sebep oldu.

"Demek gördün.."

"Geri dönüp bunu aldıgına inanamıyorum"

"Altı üstü bi kozalak o kadar trip atmana değmezdi. Gittim aldım işte."

Sevinçle yerimde zıplayıp ayazın boynuna yapıştım. "Teşekkür ederim...teşekkür ederim"

"Önemli degil de...bence sen bana sarılmak için yer arıyorsun. Bana öyle geldi yani"

Yüzümdeki gülümseme yerini öfkeye bırakırken içimden binlerce kez küfür ettim.
"Şimdi ben sana bi gelirim... Ego yığını ne olacak" sinirle yanından ayrıldım ve karavanın içine girdim. Burada böyle saatlerce kalabilirim aslında çok ciddiyim. Orada belli etmesem de utanmıştım. Sanki kötü bir şey yapmışım gibi yaptıgım şeyden dolayı iyi hissetmiyordum. Kafamdaki düşünceleri kovup elimdeki şaheseri inceleme başladım. Gerçekten harikaydı.

Evvett nasıldı bölüm? Size kafanız karışacak demiştim. Begendiginizi umuyorum. Vote ve yorumlarınızı da bekliyorum. Bir daha ki bölüme görüşmek üzeree :D

Yanımda kalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin