Yanımda kal

4.BÖLÜM "Ayaz Bey"

Fotograftaki nehirin hazır olmuş hali yüz makyajı felan..
İyi okumalarr :*

Banyodan üstümü giyinip çıktım aslinda giyindim denilemez sadece kalçamı kapatan deri bi etek üstüne uzun kollu beyaz bi gömlek ve gömlegi etegin içine soktum saçımı banyodan çıktıgımda ördüm ve kuruttum açtığımda dalgalı olmuşlardı tam da istedigim gibi makyaj yapmak için aynanın karşısına geçtim burda sadece kırmızı ruj vardı hadi ama ben kırmızı sevmem kii fazla iddialı bi renk elime göz kalemini alarak makyajıma başladım köz kapaklarımıda siyahla renklendirdigimde makyajım bitmişti durunn rujumu sürmedimm!!

Ruju elime alarak her ne kadar istemesemde sürdüm aslında bana kırmızı ruj sürmek yakışıyodu dudaklarım sanki kırmızıya aitmiş gibi duruyordu ve makyajım oldukça güzel olmuştu ayaklarıma tolukluları geçirdikten sonra odanın kapısına yöneldim allahtan daha önce topuklu giymiştim yoksa şuan rezil olurdum. Merdivenlere dogru yöneldim ve yavaş yavaş inmeyebaşladım topukluların çıkardıgı tok sesi geldigime bi işaretmiş gibi ayaz merdivenlerin ucundan bana bakıyordu bi an duraksadım ama inmeye devam ettin ben inerken ayaz ıslık çalıyodu ne kadar hoşuma gitmiş olsa da kaşlarımı çatıp ayaza baktım ona bakmamla susması bir oldu "tamam sustum"  ayaz begendiyse herkes begenir beni ben bu kıyafetle nereye gidiyorum ya bu kıyafetle bu makyajla ne işi yapacagım acaba

"Ayaz ya ben bu kısacık etekle nerde çalışıcam rahat edemiyorum ayrıca nasıl çalışıcam?"

"Çalışırken oturacagın için sıkıntı yok oturdugun yerden biyerin gözükmez küçük hanım"

" küçük hanım mı? küçük hanım ne ya ". Dedim ve dış kapıya dogru yürümeye başladım peşimden geliyordu kapıyı açtım ve dışarı çıkıp orada durup ayazın çıkmasını bekledim hemen peşimden oda çıktı

"Neyle gidicez?"

" otobüsle"

"Neeee bu kıyafetle hayatta otobüse binmem abazası var sapıgı var dayayanı var binilir mi ya otobüsee"

"Şş kızım sakin ol ya allah allah iyki bi şaka yapalım dedik şu eve bak bi dışardan sence böyle bi evde oturan otobüse biner mi gercekten çok saf bi kızsın arabam garaj da gel hadi."

"Ya sen niye kandırıyon beni.. Beni niye kandırıyon sen"

"Ben seni kandırmıyorum küçük sen çok safsın"

" ya sen bana küçük diyip duruyosun kaç yaşındasın sen?"

"20"

"Neee yuhhh.. Ver abi elini öpiyim ya abartma ayaz o kadar yoksun bak tekrar kandırmaya çalışıyosan bu sefer kanmam haa"

"Ne kandırması nehir sordun söyledim hadi bin geç kalıcaz "

Ayaz arabayı durdurdugunda önümüzde duran koca şirkete baktım sayamayacagım kadar katı vardı arabadan indik ve girişe dogru ilerledik çok heyecanlıyım nede olsa ilk iş günüm degil mi dönmeli kapıdan geçtik ve koca şirketin içinde asansörün oldugu tarafa doğru yürümeye başladık ayaz burayı çok iyi biliyordu heralde daha önce gelmişti ben olsam kaybolurum burda o kadar büyük ki!

asansöre bindiğimizde iki kişide asansörden iniyoru inerken ayaza selam verdiler ayaz da nezaketen başını eğdi bu şirketteki herkes ayazı tanıyor muydu vay canına!  Asansörden indiğimizde parlak zeminde yürümeye başladık topukluların çıkardığı tok sesinden dolayı olsa gerek herkes bize bakıyordu başka neden bakıcaklar ki zaten. bir kapının önünde durduğumuzda ayaz kapının yanında bulunan masayı gösterip "Masan" dedi masam mı ne masası? masa ne? "ne masası ayaz?" diye sordum cidden ne dediğini anlamamıştım ve merak ediyordum. "Bak şimdi küçüğüm şu masa varya masa hani üzerine bişeyler konulan hehh o işte bak orda masan"

"hahaha çok komikmiş gülüyim de boşa kaçmasın"

"tamam tamam " dedi ve hemen sonra derin bi nefes alıp bıraktı çok ciddi bişey konuşucak gibi ciddi bir tavır takındı "Burası benim şirketim şu oda da benim odam burası senin masan ve sen benim sekreterimsin " hiç nefes almadan hızlı bi şekilde konuştu ağzından kelimeleri zor seçebilmiştim bi dakika sen benim sekreterimsin mi dedii

"bi dakika bi dakika sekreterim mi dedin? ben mi haha çok komikmiş ayaz ya şakayı bırakta ne iş yapıcam onu söyle hemen" tabi bunun yanında bu koca şirketin ayazın olmasına da şaşırmıştım bu çocuk ne ara büyümüşte bu koca şirketi açmış birde bu kadar iş yapabiliyor ki?

"Nehir şaka felan yapmıyorum hemen işe başlamamız lazım çok işimiz var şu masanın üstündeki dosyalara bi gözat sonra sonra odama getir imzalıyıcam he birde sade kahve alıyım çabuk ol toplantı var geç kalmıyım" o konuşurken ben azım açık bi şekilde ona bakıyordum sonrada ona cevap vermemi beklemeden odasına girdi bende daha fazla mal gibi ayakta durmayıp gösterdiği masaya oturdum ve dosyanın kapağını açtım.

vayy bee ayaz mimar mı tamda ona yakışacak bi meslek zaten! dosyada 

Birkaç gecekondunun yıkılıp yerine havuzlu site gibi biseyler yapılcakmış dosyanın kapagını kapatıp ayazın odasına dogru ilerledim kapıyı iki kere tıklatıp içeriye girdim. Çok işimiz var diyo boş boş oturuyo beyefendi

"Dosyalara baktım al imzala"

"Öncelikle patronunla böyle konuşazsın bana ayaz bey diyeceksin ikincisi kahvem nerde kaldı ben kahve içmeden toplantıya giremem " bunları söylerken elimdeki dosyaları aldı ve teker teker her sayfanın altına imzasını attı.kahveyi nerden alcam ben ya of ayaz of

"Ayaz ya ben nerden alıcam kahveyi"

"Of nehir of napıcam ben senle ayrıca ayaz bey diyiceksin masanın üstünde çay ocagının numarası yazması lazım masanın üstünde iş yerinin telefonuda var çay ocagını ara getirsinler"

"Peki ayaz beycigim kahveniz geliyor " diyerek kapıdan çıktım ve masanın üstünde bariz görünen telefonu buldum telefonu eline alıp numarayı tuşladım telefon bi kaç çalıştan sonra açıldı

"Ayaz beyin odasına bi sade kahve lütfen"

"Tamam hemen geliyor" diyen sesi duydum telefonu kulagımdan uzaklaştırırken

Kahve gelmisti tepsiyi adamın elinden aldım ve ayazın kapısını tıkladım içeriye girip ayazın kahvesini önüne koydum.

"Kahveniz ayaz BEY" beyi vurgulayarak söylemistim ve ayaz buna güldü çok mu komik şimdi bu

"Teşekkür ederim nehir HANIM" oda hanımı vurgularak söylemişti.

Ayaz bey ve nehir hanım..nehir hanım çok tuhaf geldi bana daha önce kimse bana hanım demedi nehir hanım...