19.BÖLÜM"Yagız Taşkın"

80 8 0
                                    

Bölüm kısa oldu ama merakla bırakmayayım dedim. Çok karışık bir bölüm belki alamazsınız ama diğer bölümde hersey açığa kavuşacak. Ayaz herseyi itiraf edecek iyi okumalarrrr:D

Bize doğru geldiğinde Kalbimdeki ritim hızlanıyordu. Sanırım kaldıramayacaktım. Sesini duymaya...
"Yağız kardeşim özlemişim. Gel bir sarılalım" gözlerimi kapatıp saatlerce açmamayı diledim. Her bir şeyini ayrı ayrı ezberledigim. Uğruna intihara kalkıştığım insan şimdi karşımdaydı. Ne hissedebilecegimi bilmiyordum. Ne yapmalıyım? Hala onu seviyor muyum?

Gözlerimi yavaşça açtığımda ayazdan ayrılmış Gözlerimin içine bakıyordu. Bir süre bakışmıştık. Çocukluk aşkımla. O bir süre bana asırlarca gelmişti Oysaki. Gözlerinin içine bakarken tek tek anılarımız geçti gözümün önünden. Benim yüzümden mahalledeki çocukları dövüşü, ağaçlara tırmanmamız yakalanınca elimden tutup kaçışımız, bana topladığı papatyaları kurutuşum, giderken bana sıkıca sarılması, aglaması...

Gözlerimin doluşuna engel olamamıştım. Ama yapamazdım onun karşısında aglamamam gerekiyordu. Gözlerini ayaza dönderdi ve dudaklarını araladı. Konuşacağım anlamıştım. İstemsizce heyecan kapladı vücudumun her yanını.

"Güzel kız kapmışsın vallahi işin bitince bana gönder."

Dediği kelimeleri algılamamla şaşkınlığımı belirten dudakların açılmıştı bile. Gözlerimi ayaza yada durun! Yağıza çevirdim. Atılı dinlemiyordu bile Gözlerimin içine bakıyordu. Göz yaşlarımı tutamayacagımı bildiğim için oradan uzaklaşmam lazımdı. Yanlarında ağlayamazdım.

"Yağız öyle mi?" Titreyen dudaklarımın arasından zar zor çıkan soruya hiç de cevap beklemiyordum aslında. Sinirle titreyen elimi kaldırdım ve ayazın yanağını sola savuracak şekilde tokat attım.

"Siz bir olup beni mi kandırmaya çalıştınız. Tebrik ederim başardınız. Gurur duyun kendinizle. Ben sana güvendim ayaz pardon Yağız Taşkın dimi."

"Nehir seni kandırmak gibi bir amacım yoktu yemin ederim. Anlatıcaktım zaten sadece babanla aranızda geçen olayın geçmesini bekledim. Ben zaten istanbula seni bulmaya geldim. Lütfen inan bana lütfen.."

Kafamı iki yana sallayarak artık tutamadıgım göz yaşlarımı bıraktım. Bulanıklaşan gözlerimi Atıla çevirdiğimde şok olmuş bir şekilde bizi izliyordu. Tabi çocukluk aşkına sürtük gibi hitap ettiği için de şaşırmış olabilir değil mi. Arkamı dönüp adımlarımı hızlandırdım. Onlardan uzaklaşıp bir daha yüzlerini görmek istemiyordum.

Her adımımda küçüklük hatıralarımız geliyordu aklıma. Kahkahalarımız, ağlayışımız, yaramazlıklarımız, birbirimizin yüzünden ailelerimizden azar işitimiz. şimdi ne oldu da birbirimizin arkasından iş çevirecek duruma geldik. Onlar benim tek arkadaşımdı. Nasıl böyle bişey yapabilmişlerdi. Tek arkadaşlarına... Yağız o kadar çok değişmiş ki tanıyamamıştım. Kendisini bana 'ayaz' olarak tanıtmıştı. Neden böyle bişey yaptığını bilmiyorum ama hala ayni olgunlukta, aynı samimiyet, aynı kişilik. Hiç degişmemiş. Kişiliğini aynı kalmasına bir an sevindim ama durumuma bakınca kısa sürmüştü.

Arkamdan bagırışmalar geliyordu. Dinlemiyordum tabiki. Nereye gideceğim? Benim tek sıgınağım 'ayaz'dı. Şimdi nereye sığınacaktım?

Vote ve yorum istiyorum bu bölüme özel lütfennnn :D

Yanımda kalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin