0.1

1.1K 73 171
                                    

yıldıza basıp bol yorum yapmayı unutmayalım 🌌

berk özkaya mı vardı gerçekten o arabada? ona mı çarpmıştı aybike? elleri titreyerek ve kızıl oğlana bir şey olmasından da korkarak arabanın diğer tarafına geçip yanına gitti.

evet o babasına isteyerek zarar vermiş olabilirdi ama aybike ona isteyerek zarar vermezdi.

istemeyerek de veremezdi.

kızılın yüzüne baktığında aynı kişiyi gördüğünden emindi aybike, berk'ti o. yeni çıkmaya başlamış sakalları her zaman yakışıklı olan çocuğa daha da ayrı bir hava katmıştı. kaslı bacaklarını saran siyah pantolonunun üzerine giydiği oldukça sade beyaz tişörtünün üstünde gördüğü koyulukla duraksadı aybike, kızılın arabanın kenarına çarptığı başını çevirdi kendine, kanıyordu.

"berk. berk! berk aç gözlerini nolur? berk duyuyor musun beni?"

kızılın tepkisiz kalmasıyla hemen çantasından telefonunu bulup ambulansı aradı aybike. onlar gelene kadar da berk'i uyandırmaya çalışacaktı.

ilk yardım biliyordu neyse ki, ambulans görevlisi de zaten onlar gelene kadar ilk yardım yapmasını söylemişti.

kızılın tişörtünün yakalarını çekiştirip biraz daha alan açtığında rahatça soluklanmasını sağladı. nabzını kontrol ettikten sonra atmasıyla biraz daha rahatlayarak göğsüne baskı uygulayıp kalp masajı yaptı.

duraksadı birkaç saniye, sunni teneffüs yapmalıydı şimdi. o gece öpmemek için direndiği dudaklara kendi isteğiyle kavuşacaktı şimdi ama bu önemli değildi. yardım ediyordu ona sonuçta.

kızılla dudaklarını buluşturup nefesini verirken de lise anıları canlandı yeniden. yeniden o okula döndü, ataman kolejine. kendini yirmi yaşındaki aybike olarak değil de tekrardan on yedi yaşındaki liseli aybike olarak hissetmişti bu hayat öpücüğüyle.

anılarıyla istemsizce gözleri dolarken birkaç kez daha baştan uyguladı kalp masajı ve sunni teneffüs ikilisini. kızılın gözleri hafifçe aralanırken de ambulans gelmişti.

aybike'yi görmemişti kızıl, görmesine de gerek yoktu şimdilik. aybike de ambulansın peşine takıldı. berk uyanır uyanmaz gidecekti ve bir daha karşılaşmayacaklardı. dudakları o gece vedalaşırken buluşmamıştı ama bu vedalarında buluşmuştu artık, bunun iç huzuru vardı genç kızda.

3 yıl önce, gece

berk hastanenin önüne gelmişti. aybike'nin babasının durumunu öğrenmek için. içeriye girmemişti ama yüzü yoktu ki girmeye, durumunu sormaya. onun yüzünden buradalardı hepsi, o sebep olmuştu.

işler böyle olsun istemezdi. kadir ve ömer'leydi onun derdi. ekmek teknelerine de zarar vermek istemezdi ama olmuştu işte, geri dönüşü yoktu.

merak ediyordu durumlarını. en çok da aybike'yi. son konuşmaları... gerçekten çok tatsızdı. hiç kimse hak etmezdi böyle bir darbeyi. neden kırdı neden onu üzdü bilmiyordu. bir anlık öfkesine yenik düşmüştü işte. saçma sapan intikam oyunlarıyla da kızın canını yakmıştı.

şimdi de babasından vurmuştu onu. karşılaşmamaları gerekiyordu, burada olmasa bile okulda illa denk geleceklerdi tamam ama şuan karşılaşmamaları gerekiyordu. ne aybike'yle ne de ailesiyle. o kadar yaşanandan sonra yanlarına da gidemezdi.

babası haklıydı belki de. babasının her zaman dediği gibi işe yaramaz herifin tekiydi belki. işe yaramaz, kendinden başkasını düşünmeyen, önemsemeyen, gereksizin teki. babası aynen bunları söylerdi ona hep, oğlunun da bir kalbi olduğunu bilmezdi.

saudade | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin