0.6

862 63 129
                                    

yıldıza basıp bol yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar 🌌

gözlerini hafifçe kırpıştırıp mayıştı olduğu yerde genç kız. kızılın göğsünde yattığını fark edince de kalktı yavaşça yerinden, kızılı uyandırmamaya çalışarak.

elini çocuğun göğsünden çekerek oturdu yavaşça. en son beraber uyumayı kendisi istemişti çocukla. izledi bir süre onu. uyurken ne kadar da masumdu. kızıl saçlarını sevdi yavaşça, çillerinde gezindi hemen ardından. emin olamayarak eğildi yavaşça, ilk kez ona karşı duvarlarını yıkacaktı. uyuyordu zaten, görmeyecekti.

eğildi, dudaklarını oğlanın kızıl saçlarına götürdü. bastırdı dudaklarını o yumuşak saçlara, bekledi bir süre kokusunu içine hapsederek. o yumuşak şampuan kokusu ve berk'in kendine özgü şahane kokusunu aldı içine. cekete sinmiş, çok az bir koku değildi artık bu, yetinmek zorunda kalmıyordu yani. doyasıya çekebiliyordu kokusunu.

ellerini yeniden çillerine getirdi, bir süre dokunuşuna doyduktan sonra uyanmasından da çekinerek kalktı yanından.

odadan çıkıp nefes sesine bile dikkat ederek telefonu eline aldığında kalp atışı da normal değildi ve talya'dan epeyce mesaj geldiğini gördü.

talya: aybike hanımefendisi
nerdesin sen ya
artı olarak
neden berk'le kalıyosun
bi artım daha olacak
neden ben bunu ömer'den öğreniyorum?
hızlı cevap run run

aybike: kuşum
haklısın daha önce söylemeliydim
ama çok ani gelişti...

talya: ha ciddi ciddi b.ö. ile kalıyosun?

aybike: evet 👉👈

talya: SEBEP?

aybike: çünkü şöyle
biz bi kaza yaptık
ben berk'in arabasına çarptım
o da işte kafa darbesi aldığı için
bi süre benimle kalıyo

talya: arabasına mı çarptın?
herkes bitti berk'in arabasına çarptın yani
yaz dizisinde miyiz biz?

aybike: ya alaşqlşaşaia
sus
çok gerginim
gergin anlar yaşanıyo
berk'le aynı evde yaşıyorum
bu yetmezmiş gibi
dün ömer gittikten sonra
berk'le beraber uyuduk

talya: NASI?

aybike: sarılıp uyuduk
yanımda kalmasını istedim
o da kaldı

talya: beraber yattınız...
terbiyesizLİNK

aybike: ya oha
bi şey yapmadık talya, çık rüyadan
uyuduk sadece

talya: b.ö. kişisi senin kokunu almışken seninle sadece uyumaz aybike, gerçekleri konuşalım balım

aybike: uyuduk sadece
zaten ben uyuyodum
yanıma geldi ve ben de yanımda kalmasını istedim
onu da neden istedim bilmiyorum
çok zor oluyo böyle
keşke istemeseydim
ondan uzak kalmaya çalıştıkça daha da yakınımda
uzak kalmak zorundayım ama çok zor

talya: güzelim benim,
biliyorum anlıyorum da seni
tabi ki de çok zor olacak
kimse sana kolay olacak demedi

aybike: sınava hazırlanıyomuşum gibi konuşma talya

talya: ya sus wlwşwlaşşais

aybike: ondan uzak kalmak zorundayım
ama bunu ne zaman denesem dibimde bitiyo
ve ben ona karşı koymakta çok zorluk çekiyorum

talya: bitanem
daha sert olmaya çalış ona karşı
mesafe koymak istiyosan böyle olmalısın
gerekiyosa kırmalısın bile
çünkü sen kırmamaya çalıştıkça yeterince kırıldın
ve maalesef ki
o seni kırmaktan çekinmedi...

aybike: evet...
hiç çekinmedi
çok teşekkür ederim kuşum, konuşalım yine bi ara

talya: o avel evde mi şuan?

aybike: evet, uyuyo

talya: ben uğrarım sana bi ara
b.ö. yü gömeriz bol bol

aybike: ahakalslsl 10/10 aktivite

talya: kesinlikle

.

kızılın uyandığını bile fark etmemişti genç kız. kahvaltı yapmadığını da. acıkmayı bile unutuyordu artık, mide alarmlarından öne geçen durumlar vardı çünkü.

"günaydın."

nasıl hitap edeceğini bile bilemeyen kızıl, yavaşça yanına geldiğinde uzak durabilmişti genç kız. beraber uyumuşlardı, hatta beraber uyumalarını aybike istemişti ama haklı olarak ona bir uzak bir yakın olduğu için nasıl hitap edeceğini bilememişti işte.

"günaydın." dedi soğuk bir ses tonuyla genç kız. kahvaltısını yapıp yapmadığını bile önemsemeden terasa çıkıp mindere kendini bıraktığında birkaç dakika gözyaşlarını tutmaya çalıştı. tutamadığı anda ise sessizce ağlamaya başlamıştı, ne de olsa berk gelmiyordu.

kızıl çocuk birkaç saniye sonra yanına geldiğinde de biçimli ellerini omzuna koydu usulca. diğer elindeki suyu kıza uzattığında sessizce içişini izledi. masaya bıraktıktan sonra kızıl, omzuna şalı yerleştirip yanına oturdu. hava biraz serindi ve kızın üşümesini istemiyordu.

"konuşmak istiyor musun?"

"hayır."

başını çocuğun omzuna yerleştirdiğinde de ne yapacağını bilemeyerek elini yavaşça kızın koluna sardı, saçlarından nefes alıp öptü. aybike çocuğun boyun girintisinde hıçkırıklarını dindirirken de saçlarını sevdi kızın.

"ağla güzelim, iyi gelecekse benim omzumda ağla."

genç kızın hıçkırıkları şiddetlendikçe çocuğun kokusu ve bir yandan da saçlarını okşayan elleri kıza yatıştırıcı etki yapıyordu.

onun yanında olmak, geçmişi unutamamak ve uzaklaşamamak çok ağırdı. onun yüzünden berbat halde geçmiş tüm geceleri, şimdi onun boynunda tamamen silinemiyordu işte, bu daha da ağır geliyordu.

kalktı kızılın yanından, boynundan, sarılışından. uzaklaştı. böylesi kesinlikle daha iyi olacaktı. bir şey söylemeden mutfaktan çıkarken de o yöne adımlayan kızılın şarkı mırıldanışına tanık olmak, hiç bitmeyecek gözyaşlarına davet çıkarmıştı yeniden.

"yıllar geçse de üstünden, bu kalp seni unutur mu?"

saudade | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin