0.9

784 64 180
                                    

yıldıza basıp bolca yorum yapalım, keyifli okumalar 🌌

aybike: talya
ben küçük bir halt yedim
mini minnacık bir halt
ama bence işime geldi
evet evet kesinlikle işime geldi

talya: mini minnacık bir halt mı
senin yediğin minnacık haltları toplasak b.ö. şahsınınkilerle yarışır
ne minnağından bahsediyosun yavru?

aybike: olabilir
ama bu haltım işime yarayan cinsten

talya: sormaktan korktuğum soruyu soruyorum hazır mısın?
ne halt yedin bakalım?

aybike: hani şu siyah deri ceketi vardı ya berk'in

talya: seninkinin*

aybike: hayır berk'in
neyse ne
hatırladın mı?

talya: evet
seninki olduğunu kabul etmediğin ama her gece sarılıp ağlayarak uyuduğun o ceket
bende kalmaya gelirken bile yanına getirip onunla uyuduğun ceket

aybike: he talya tamam o işte
berk onu gördü

talya: HAKMWLQĞQLWĞWSLLDĞD
ne yaptı özkaya, yapıştı mı sana olayın üzerine?

aybike: tabi ki de dudağıma falan yapışmadı talya ne alaka

talya: dudağına demek istememiştim zaten-

aybike: sus
daha çok batıyosun
artık asla yapışamaz
ceketin sevgilimin ceketi olduğunu, onunki olmadığını söyledim

talya: ne yaptın ne yaptın
olmayan sevgilin
oha
ağır olmamış mı sanki biraz

aybike: olmadı
hak etti
onun yaptıkları da bana ağır gelmişti
sürünsün pislik

talya: hmm süründükten sonra nolacak :)

aybike: bi şey olmayacak talya'cım
iyileşecek, evine gidecek

talya: hıhı
o ceketin kendine ait olduğunu öğrensin
o zaman yapışmayı görceksin işte

aybike: olur mu ki.../
saçmalama aybike/
yok öyle bi şey
beni seviyo mu ki sanki talya
diyelim o beni seviyo
ben onu seviyo muyum?

talya: evet?

aybike: hayır?

talya: üf
sen berk'ten hoşlanıyo musun?

aybike: NE
hayır
ne alaka

talya: ne alaka dedin
hoşlanıyosun aybike götünü kestirtme bana
açık açık söyle işte
bana söylemeyip kime söyleyeceksin zaten

aybike: hoşlanmıyorum talya
bilmiyorum yani
hoşlanıyo da olabilirim/
ben hoşlansam ne olcak
affedemedikten sonra
ayrıca o it bana karşı bi şey hissediyo mu acaba

talya: ASKİM BENİM
o işi bana bırak öğreniriz
zorla konuştururuz gerekirse

aybike: zorla nası konuşturuyoruz ahahıwsopsösl

talya: onu da bana bırak hayatım
akşam karaoke bara gidiyoruz
ömer, ben, sen, berk ve bir arkadaşımız daha

aybike: karaoke nereden çıktı

talya: itiraz yok geleceksin

aybike: bi dakika
ne arkadaşı?

talya: bi arkadaşımız işteee
tanışırsın
berk'in de çok seveceğine eminim :)

aybike: senin aklında ne tilkiler var?

talya: öhö
benim kızım çok süründü/
biraz da sen sürün özkaya/
biz akşam ömer'le sizi almaya geliriz

aybike: tamam kuşum ♡

🌒

talya'nın söyledikleri kafasını karıştırmıştı genç kızın. berk'e karşı hislerinden emin değildi. bugüne kadar bunu düşünmemeyi tercih etmişti. kolayı seçmişti yani. düşündükçe kendini kızılın rüzgarına kaptırıyordu çünkü. o gün berk'i hastane bahçesinde bıraktığında nefreti daha ağır basmıştı ama bugün, özlemi nefretini baskılıyordu.

affetmekten korkuyordu, affettikçe ona kapılmaktan. yine üzülmekten, kırılmaktan ve her şeyden önemlisi pişman olmaktan korkuyordu. berk onu defalarca pişman etmişti çünkü.

kızılın odasının önüne geldi. aynadan üstündeki siyah mini eteğe ve kırmızı ipli, yoğun sırt dekolteli askılıya baktığında fena görünmüyordu. kapıyı açıp girdiğinde kızılın giyiniyor olmasını önemsemedi. yanına gidip tırnaklarını çocuğun çıplak sırtında tehlikeli biçimde dolaştırdığında kızılın tepkisiz kalması sinirlendirmişti kızı.

erkek arkadaşı olduğunu söyledikten sonra kızıl ona beklediği gibi uzak davranmıştı ama çocukta hiçbir üzülme belirtisi yoktu.

"hazırlandın mı diye sormaya gelmiştim."

"hazırlanmadım." çıplak üstünü gösterip işaret ve orta parmağıyla kızın burnunu sıktı. "gördüğün gibi."

aybike'nin ise çocuğun bu lisedeki gibi umursamaz tavrı canını sıkmaya başlamıştı. çekici gelse de sinirlendiren bir yanı da vardı. kızılın üzerine geçirdiği siyah tişörtün ona ne kadar yakıştığına dikkat etmemeye çalışarak gülümsedi.

"sana bahsettiğim erkek arkadaşım da gelecekti bu gece ama işi çıktı, gelemeyecek."

kızılın gülümsemesinin solmaması, tam tersine büyümesi aybike'yi üzmüştü. kapıya yöneldiğinde bileğinde kızılın elini hissetmesiyle anında çıplak sırtında diğer elini hissetmişti.

"aybike." genç kızı duvarla arasına aldığında gözleri arsızca göğüslerinde ve köprücük kemiklerinde gezindi. boynuna fısıldadığında kız, çocuğun dudaklarını hissettiği boynunu geriye yatırmıştı. "sakladığın ceketin benim ceketim olduğunu biliyorum. kimi kandırıyorsun güzelim?"

dudaklarının nefes kesen beyaz boynuna değmesi, kokusunu tamamen içine almak berk'in çok nadir uğrayan mutluluğuna sebepti. kızın sırtına dokunmak onu çıldırtırken de belinden kendine çekerek onu daha çok hissetti.

kokusu yetmiyordu, boynuna kendinden izler bırakmak istiyordu. kokusuna hasret yumuşak dudaklarını boynuna sürtüp oynatırken genç kızın omuzlarını sıkması ve kısık bir inilti bırakması çok özeldi.

tek elini kızın yanağına konumlandırıp tenini sevdi. boynuna küçük birkaç öpücük bıraktığında kızın kendisini ona bıraktığını anlamıştı.

"senin değil, nereden biliyorsun bunu?"

boynundaki dudaklar yüzünden uyuştuğunu hisseden kızın konuşması fısıltıya dönüşmüştü.

"benim aybike, benim olan bir şekilde beni buluyor baksana."

kızılın da ona uyum sağlayarak fısıldaması genç kızın bacağını çocuğun bacağına yaslamasına sebep olurken ısrarla çalan kapı, uzaklaşmalarını sağlamıştı.

bir şey olmamış gibi düşünmeye çalışan kız, kapıyı açtığında talya ve ömer'i gördü karşısında. berk'in dokunuşları, nefesi karaokeye gidecekleri düşüncesini tamamen aklından çıkarmıştı. bu gece... çok eğleneceklerdi.

saudade | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin