finale yaklaşıyoruz maalesef 🥺😭
çok tatlı bir bölümle geldim. yıldıza basıp bolca yorum yapalım bebekler, keyifli okumalar dilerim 👶
hamileydi.
test sonucu pozitif çıkmıştı. eli yavaşça karnına gittiğinde dolu gözlerini kırpıştırdı. mutlu hissediyordu evet. berk'ten bir parça taşıyordu içinde, bir bebekleri olacaktı ama bir yandan da korkuyordu. ömer'in vereceği tepkiden, oğulcan'ın durumu nasıl karşılayacağından. en çok da berk'in tepkisinden. ya bebeği istemezse diye düşünüyordu.
yavaşça elindeki testi de sıkı sıkı tutarak çıktı banyodan.
"bebeğim? uyanmışsın."
testi hemen arkasına saklayarak kızılın yanağından bir öpücük almasına izin verdi. berk ise sevgilisinin ağlamak üzere olduğunun farkına varmıştı. çatılan kaşlarıyla adımladı kıza. genç kız bir adım geri çekildiğinde de olduğu yerde durdu. neler olduğunu anlayamamıştı.
"bir sorun mu var sevgilim?"
"yok hayır, bir sorun yok."
"emin misin?"
"hı hı."
genç kız gergince alt dudağını dişlerken de kızılın gözleri kızın arkasında birleştirmiş olduğu ellerine gitti.
"elinde ne var senin?" genç kızın eline uzanmaya çalıştığında yeniden geri çekilmişti kız. berk ise aybike'ye sinirlenmek istemiyordu. derin bir nefes verdi. "güzelim bak, bir şeyler var belli ki canını sıkan. söylemen için zorlayamam seni ama söyle lütfen bana, beraber bir çözüm bulalım olmaz mı?"
kız ise kızılın göğsüne yaslamıştı hemen başını. sıkıca sarılıp ondan aldığı destekle ve huzur bulduğu o kokusuyla uzaklaşıp elindeki testi uzattı kızıla.
"hamileyim berk."
genç kız, bir çırpıda söylediğiyle kızılın gözlerine bakarken kaşlarını çatmıştı adam. şaka mıydı bu? yutkunup teste baktı, yeniden aybike'ye döndüğünde ise heyecandan kekelemesine engel olamamıştı.
"hamile misin gerçekten?"
gözlerini kırpıştırdı kız. kızılın üstündeki şoku atlatamadığını fark ettiğinde de devam etti. "baba olacaksın."
kızıl, inanamayarak gülüp genç kızı kucağına aldığında ise döndürmeye başlamıştı.
"aybike sen ciddisin değil mi güzelim, bebeğimiz olacak."
kız, beklemediği bu tepkiyle şaşırıp başını olumlu yönde sallarken de sokulmuştu kızılın göğsüne.
"evet, olacak."
çenesini sevip kızı yeniden döndürdüğünde başı dönen kız mızmızlanıp inmişti kucağından. duygusal boşluktaydı, çok mutluydu ama bir yandan da kaldıramamıştı bu duyguyu.
odaya geçtip yatağa oturduğunda eliyle yüzünü kapatıp ağlamaya başladı kız. derin hıçkırıklarla ağlarken berk dizlerinin üzerine çöküp kızın önünde oturdu. aybike'nin ağlaması berk'in dayanamadığı nadir şeylerdendi ve onu böyle görmek acıtıyordu.
anlayışla yaklaşmalıydı ama. beklemediği bir şeydi bu hamilelik durumu ve genç kız dolmuştu, içini dökmeye ihtiyacı vardı.
"güzel bebeğim, bak bana."
çenesinden hafifçe tutup kaldırdığında çenesini ve gamzesini sevdi.
"sen istemiyor musun minik bebeğimizi?"
"istiyorum. senin istemeyeceğinden korkmuştum ben. o yüzden söyleyemedim sana."
"bitanem." yanına geçip ellerini elleri arasına aldı. "neden istemeyeyim, çok istiyorum ben. sen bunun için mi döküyorsun güzel gözyaşlarını yoksa?"
"hayır, ben... ömer'e, oğulcan'a, annemlere ne söyleyeceğim? tepkileri ne olacak bilmiyorum. isterler mi istemezler mi onu bile bilmiyorum."
"canım sevgilim benim." kızın başını göğsüne yaslayıp saçlarından derin bir öpücük alırken omzunu sevdi. "hiçbir şey olmayacak, inan bana. ayrıca bu bebek bizim bebeğimiz. biz istiyoruz ve kimse bir şey diyemez buna. birbirimize yeteceğiz biz, söz veriyorum."
yeniden gözyaşlarını sildiğinde kızın, dudaklarını öpmesini bekledi berk. kısa bir karşılık verip kontrolü ona bırakmıştı. genç kız, dudaklarını ayırdığında da yorgun gözlerle ellerini tuttu kızılın.
"dün midem bulanmaya başladığında şüphelenmiştim. kesin bir şey olmadığı için de seni uyandırmadan gidip test aldım sabah. sonra da pozitif çıktı işte."
"iyi ki de çıktı. dünyanın en güzel kızı artık dünyanın en güzel annesi olacak çünkü."
kızın ellerini tutup öptüğünde de gülümsemesi içini ısıtmıştı berk'in. bu gülümseme silinmesin diye her şeyi yapardı.
"eveeeet. kahvaltı vakti. bebeklerimin artık sıkı beslenmesi gerekiyor. ve babanız şimdi size güzel bir kahvaltı hazırlayacak."
kızı kucağına alıp gülüşüne yeniden gülümsediğinde de genç kız kollarını çocuğun boynuna dolamıştı.
"peki babacığım."
dudağından hızlı bir öpücük aldığında da ekledi. "ha unutmadan, hamilelik boyunca canın ne çekerse çeksin bulunması çok zor bir şey bile olsa bana söylüyorsun bebeğim ben de gidip buluyorum. anlaştık mı?"
"anlaştık."
"şimdi... kahvaltıya canının istediği bir şey var mı?"
"ımm, krep yapsana bize berk!"
"hemen!"
kıkırdayan kızın karnını öptüğünde yavaşça eliyle karnını sevip mutfağa götürdü kızı. malzemeleri çıkarmaya başladığında ise ona yardım etmeye çalışan kıza izin vermemişti. hiçbir şekilde yorulmasını istemiyordu. burnuna un değdirdiğinde tatlı tatlı gülümseyen kızı yerine oturttu. kızın telefonuna gelen mesaja takılmıştı gözü, kaan'dandı.
"ya bu kaan, ne iş bebeğim?"
kıkırdadı kız. berk'e gerçeği söylemenin vakti gelmişti.
"kaan, asiye'nin nişanlısı sevgilim. yani ben asiye'nin nişanlısının karaoke gecesinde tanıştığımız kaan olduğunu bilmiyordum, ben de yeni öğrendim. sen kıskan diye oyun oynadık sana."
"bak sen şuna, nasıl da oyunlar yaparmış." kızın boynunu öpüp gıdıklanmasını sağladığında da gülümsedi. yeniden krepleri hazırlamaya koyulduğunda havadan öpücük attı bebeğine. mükemmel bir aile olacaklardı.
