18

20 3 0
                                    

"Dinliyoruz?" Minho gülümsedi kibum a bakıp cevapladı."Biz iki düğün yapalım diyoruz. İki ülke iki düğün.""Çok güzel düşünmüşsünüz." Dedi halası. Eniştesi de başını salladı."Benimde aklıma gelmişti ama şimdi ki gençlerin tuhaf istekleri oluyor diye bir şey söyleyemedim."Kibum şokla babasına baktı."Ne zaman tuhaf isteklerim oldu baba?""Minho ile evlenmek isteyen sen değil miydin?""Bu mu tuhaf şu adamın yakışıklılığını görüyor musun sen?"Minho onlara gülerken halası laflarını kesti."Tamam düğünü planlayalım.""Ben bir kaç organizasyon şirketiyle görüştüm ama..."Minhonun bu söylediğine kimse sıcak bakmadı." biz dururken onlarda kim?" Dedi halası."Biz derken?" Dedi minho."Taemin ben ve jinri.""Peki biz?" Dedi kibum. "Siz onur konuğu oluyorsunuz canım eniştem." Dedi Taemin."Enişte mi?" Dedi kibum yüzünü buruşturarak."Kuzenim dememe minho kızıyor ne yapayım."Minho Taemin i dürttü."Kızma falan yok canım Taemin abartıyor."Kibum minhonun elini tuttu. "Lütfen öyle şeyle düşünme minho...""Düşünmüyorum düşünmüyorum." Dedi minho kibumun elini dudaklarına götürüp öperken. "Sen benim sevgilimsin ve yakında eşim olacaksın sonrasında da her şeyim."Kibum minhonun her lafıyla minho ya bir kez daha aşık oluyordu bir kez daha kalbi hızla atıyordu."Sen benim çoktan her şeyimsin."Minho onu tam öpecekken bulundukları ortamı hatırlayıp kendini durdurdu. Herkes sırıtmaya başladı."Bu kadar aceleci olmayın canım. Zaten evleniyorsun bir kaç güne." Dedi halası."Genç onlar hanım. Çok bile dayandılar biliyorsun biz.."Halası eniştesini hemen susturdu."Çocukların her şeyi bilmesine gerek yok değil mi hayatım."Kral bununla sırıtıp sustu."Ooo.." dedi Taemin halasını dürtüp. Gençler gülüşürken kadıncağız sinirlenmişti."Yeter canım susun bakalım. Hadi odana çekil oğlum sen yoldan geldin. Sonra yine konuşuruz detaylıca düğün işini. Kibum sen de kocana yardım et."Kibum Kocan lafıyla biraz gerilse de ayağa kalktı."Annem doğru söylüyor biraz dinlenmen gerek hadi kalk bakalım kocacığım."Minho kaşını kaldırıp ona baktı önce sonradın da bir şey söylemeden ayağa kalktı."Peki kocacığım. Kalkıyorum hemen."Kibum onun elini tutup minho için hazırlanmış odaya yönlendi. Minho da sessizce onu takip etti.Odaya girdiklerin de minho kibum u kapıya dayayıp öpmeye başladı. Kibum da aynı hızla cevap veriyordu. Öpüşmeleri devam ederken minho kibum un üzerindekileri çıkarmaya başlayınca kibum dudaklarını ondan çekip konuşmaya başladı."Dur minho ne yapıyorsun?"Minho ayrılan dudaklarla pes etmemiş bu sefer kibum un boynunu öpüyor. Kibum gülerek tekrar ittirdi onu."Delirdin mi?"Minho ona öpüşmelerini kestiği için kızgın bir bakış atıp konuştu."Sence? Bana attığın o fotoğraflardan sonra ne bekliyordun? Hem evli sayılırız artık ne fark eder ki?"İkisi de birbirini kandırmıyor olsa haklıydı ama kibum aradaki yalanları çözmeden böyle bir şey yaşamak istemiyordu. Zaten o fotoğrafları da hep Taemin in zorlamasıyla atmıştı. Yoksa çok utanç verici şeylerdi bunlar.Minho onun yüzüne bakınca onu bırakıp yatağa doğru yürüdü."İstemediğin bir şeye seni zorlayacak değilim o suratını düzelt lütfen."kibum hemen inkar etti ve yatakta oturan minhonun kucağına oturdu."istemediğim hiç bir şey yok seninle." minho gözlerini devirdi."yemem bu numaraları biraz önce ki suratını gördüm.""minho saçmalama! Sadece şaşırdım bir an o kadar. istemediğini düşünüyordum. hatırlarsan en başında kapına gelen bendim.""o zaman farklıydı biliyorsun.""farklı falan değildi. sana karşı hisselerim o zamanda bu şekildeydi."minho kaşlarını çattı."gerçekten mi?"kibum onaylar şekilde başını salladı."seni kullanıp atacağımı düşünmen çok saçmaydı zaten."minho onun yanağını baş parmağıyla okşadı."o zaman o gün çok kırılmış olmalısın özür dilerim...""özür dileme..." dedi kibum ve onu öpmeye başladı. minho da ona cevap veriyordu. bir süre sonra minho kontrölü ele alıp kibum u altına çekti. öpüşmeyi derinleştirirken üzerlerinde kalan diğer kıyafetleri de çıkarmaya devam etti."benim bir erkekle deneyimim yok pek fazla." dedi minho fısıltıyla o sırada elleri işini yapmaya devam ediyordu."iyi gidiyorsun minho merak etme ben sana yardımcı olurum." dedi kibum. minho bununla durakladı. yani kibum un tabi ki birileriyle beraber olduğunu akıl edebiliyordu fakat bir an da yüzüne vurulan gerçekle kasıldı. kaç kişi diye düşünmeden edemiyordu minho."hey ne oldu minho?"o sırada kapıları açıldı ve içeriye jinri girince ikisi de şokla ne yapacaklarını şaşırdı. jinri ise çığlık atıp içeriye daha fazla insanın girmesini sağlamıştı. minho kendini kibum un önüne atıp bağırdı."herkes dışarı!" herkes dışarı çıkarken minho üzerini giyinirken konuştu."sen kal prenses."jinri yutkunmuştu. minho ve kibum o sırada giyinmişler minho öldürücü bakışlarını jinriye atıyordu. zaten biraz önce yüzüne vurulan gerçekliği atlatamamıştı henüz acısını jinriden çıkaracaktı. jinri minhonun bakışları ile iyice içine gömülmüş. dizlerinin üzerine çökmemek için kendini zor tutuyordu. minho bağırmaya başladı."biz nişanlı bir çiftiz jinri bu nasıl bir tavır. yaşın küçük olsa anlarım fakat şu an sana gerçekten mana veremiyorum!""ö-özür dilerim oppa...""özür mü? çok daha ileri gitmiş olabilirdik farkındasın değil mi?""daha yeni odaya çıkmıştınız akıl edemedim...""nişanlımla yatmadan önce vaktini mi sorayım sana!""hey minho yeter. kız korktu. abartma bu kadar.""abartmak? senin için önemsiz olabilir ama korumalarının hepsi seni yarı çıplak gördü bilmem farkında mısın? ben senin kadar rahat olamam malesef." sonrasında jinriye dönüp konuşmaya devam etti. "hayır hadi girdin çığlık niye atıyorsun?""minho kes şunu. jinri sen git artık odana hadi." dedi kibum ama jinri özür dilemekten başka hiç bir şey yapmıyordu. minho onun gözlerinin dolduğunu fark edince daha fazla devam edemeyip yumuşadı. gidip kıza sarıldı."tamam fazla kızdım özür dilerim ama bir daha...""asla oppa asla yapmam.""aferin güzelim ben de bir daha yapamayacağım böyle bir şey söz veriyorum gözüm döndü bir an da başka bir şeye de sinirliydim sana patladı özür dilerim."jinri koskoca kız ama minhonun kolları arasında sanki beş yaşında jinri olmuş başını sallarken burnunu çekti. minho onun yüzünü temizleyip konuştu."sen bir şey söylemek için mi gelmiştin güzelim?"jinri burnunu tekrar çekip başını salladı."annem yemeğe inip sonra uyumanı söylemek için yollamıştı.""tamam sen şimdi odana git biraz toparlan biz de yemeğe ineriz."jinri gittikten sonra kibum yüzüne bile bakmayan minho ile sinir olmuştu."yüzüme bak yoksa şimdi soyunup odadan çıkacağım."minho şokla ona baktı."neye kızgınsın bu kadar minho? ne oluyor anlayamıyorum."minho derin nefes alıp gözlerini kapattı. saçmaladığının farkındaydı. tabi ki kibum un ondan öncesi olabilir ki kendisinin yok muydu vardı. sakinleşmek zorundaydı."kötü zamanlardan geçiyorum özür dilerim. saray çok karışıktı ki hala düzelmedi ama..." resmen kıskançlık yapmıştı ve çok güzel bir kılıf bulmuştu."peki ama tekrar olmasın lütfen ben kaldırırım ama jinri çok korktu o senin o halini daha önce hiç görmemişti.""sanki sana hep böyle davranıyorum da." dedi minho kırgın ses tonuyla."sadece şahit oldum diyorum hayatım o hiç görmemişti bir an da maruz kaldı. hadi yemeğe inelim."minho da başını salladı ve yemeğe indiler.**

...KARDEŞİM İÇİN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin