Aradan bir hafta geçmiş jinki ve jonghyun un ortak çalışmasıyla namjoonu tahdit edem bakanlar yakalamıştı.Minho tüm bakan kurulunu toplayıp onların yargılanması için en hızlı şekilde tartışmaları başlattı."Prens namjoon un belirttiği üzere bu önünüzde oturan vatan hainleri önce beni tahtan indirmeye karar vermiş sonrasında da bunu yapabilmek için prens namjoonu canıyla ve ailesinin canıyla tehdit etmiştir."Lanet okumalar başlamıştı. Bir çok bakan adalet bakına ve ona destek olduğu ortaya çıkmış olan mali işler bakanına nefret ile bakıyordu."Affedin kralım. Yanıldık canımızı bağışlayın." Dedi adalet bakanı."Neden bağışlayayım canını?"Adalet bakanı bunun üzerine düşündü."Evliliğinizi destekler yanınızda olurum kralım."Minhonun sinirden gözü dönmüştü artık."Hani siz değil yasalar evlenmeme izin vermiyordu?""Bir geceye bakar kralım siz koskoca kralsınız sizin ve benim gücüm birleşirse...""Sen kimsin be köpek? Sen kimsin de ben senin gücünden yararlanarak evleneceğim ha? Ben bu evlilik için tahtımı bırakıp devletin geleceğini riske atacaktım senin yüzünden sen kimsin de benim yerime başka bir kral seçiyorsun. Bir hanedan üyesini ve onun ailesini ölmekle tehdit ediyorsun? Suçların ölümü gerektiriyor."Bakanlar nefeslerini tuttular."Kralım o bir bakan..."Minho sinirle bakanlarına döndü."Bir prensi ölümle tehdit eden bir bakan! Sırf işin ucu size dokunur diye böyle davranıyorsunuz değil mi?""Kralım yapmayın!" Tüm bakanlar yalvarmaya başlamıştı."Sessiz olun!" Dedi minho ve tek bir çıt dahi çıkmıyordu artık. Minho konuşmaya devam etti."Canını bağışlıyorum..." Dedi minho. Bakan sözünü keserek teşekkür etmeye başladı minho onu susturup konuşmaya devam etti. "Fakat görevinden men edildin ayrıca tüm mal varlığına da devlet hazinesi adına el koyuyorum." Bakan öfkelenmiş olasada sesini çıkaramadan kabullendi. Minho jonghyuna dönüp konuştu."Götürün bu ikisini buradan." Jonghyun hemen minhonun dediğini yapıp suçlu iki bakanı da kralın huzurundan alıp götürdü. Minho geride kalan bakanlarına bakarak konuştu."Evet seçmemiz gereken bakan atamaları var ama ondan öncesinde danışmanım jinkinin önceki bakanımızın tüm pisliklerini medyaya belgelemesini beklemem gerekecek yanlış bir algı olsun istemem. Özellikle de af dilemek için bir gece de kanun değiştireceği kısma vurgu yapılacak bundan emin olabilirsiniz. Halkımın bu tutum karşısında vereceği tepkiyi gerçekten merak ediyorum. Umarım burada kalan herkes bundan sonra kendi çıkarları için değil benim ve benim halkım için çalışır yoksa sonları farklı olmayacak."Minho konuşmasını bitirdikten sonra hızla kalkıp toplantı odasını terk etti.**Bir kaç gün sonra her şey rayına oturmuştu. Yeni gelen adalet bakanının çıkardığı ilk yasa hem cinslerin evliliğini onaylamak üzere olmuştu. Minho resmen Zafer kazanmıştı. Durumu bilen herkes onu tebrik ediyordu minho da işleri daha da hızlandırmanın peşindeydi. Taemin i bir an önce ülkeye geri çağırdı. Artık o suçlu bir prens değildi ve kibum un da ülkeye gelmesine çok az kalmıştı."Yani gerçekten başardığına inanamıyorum minho tüm ülkeyi ikna ettin evlenmemiz için.""Sen ikna olduktan sonra gerisinin pek bir önemi yoktu."Kibum un kalbi hızlandı."İkna olmamam mümkün değil ki. Mükemmel birisin."Minho gülümsedi. "Mükemmel ama hala yorgun ve yalnızım. Bir an önce sen ve Taemin yanımda olsa iyi olur.""inan ben de bunu çok ama çok istiyorum. taemin en kısa zamanda yola çıkacak zaten hazırlık yapıyor ben de sen gelebildiğin de gelebilecekmişim seninle. resmen prenses muamelesi görüyorum. çeyiz hazırlamam gerekecek gibi."minho güldü."beni bu halde bile güldürebilmen gerçekten şahane..."kibum da gülümsedi."gülümsemen gerçekten şahane.""sen aşıksın ondan.""ya? nasıl eminsin bu kadar sana aşık olduğuma?"minho kendinden emin konuştu."senin gülüşünde şahane çünkü." dedi minho kibum un konuşmasına fırsat vermeden telefonu kapattı. kalbi göğsünden fırlayacak gibiydi. resmen kibum a aşık olduğunu söylemiş ve buna heyecanlanıp telefonu kapatmıştı. utandığından telefonu kapattığına inanamıyordu bu haraketten dolayı çok daha fazla utanıyordu artık. hemen mesaj attı. 'elim çarptı kusura bakma yüzüne kapandı.''inanılmazsın minho gerçekten. konuşuruz sonra.'minho telefonu kenara bırakıp yüzünü sıvazladı. bu ergen gibi tavırlar hiç ona yakışmıyordu. Kibum a karşı değişen duygularını göz ardı edemiyordu artık.**Sonunda her şey ayarlanmış minho kibumu Kore'ye getirmek üzere Japonya'ya yola çıkmıştı. Heyecan doluydu. Kibum ve ailesi için bir ton hediye götürüyordu ve en önemlisi alyanslarıydı. Minho ikisi için alyans almıştı. Taemin ile ayarladıkları evlenme teklifini yaparken bu özel hazırlattığı alyansı verecekti. Kibum un güzel parmaklarına çok yakışacağından emindi. Kibum un da beğeneceğini umuyordu. Yol bunları düşünürken çoktan bitmişti bile.Gözleri hemen kibum u aradı bulduğunda ise gelen rahatlama onu ürpertti. Kibum un varlığı onu neden bu kadar rahatlatıyordu bilmiyordu. İkisi birbirine gülümsedi.Minho eniştesini selamladı önce eniştesi de ona sarıldı."Hoş geldin evlat.""Hoşbuldum enişte.""Artık enişte yok artık baba diyebilirsin bana."Minho şaşırsa da gülümsedi."Peki baba.."Babası ona gülümsedi. "Aferin hem de her şey için nasıl başardın tüm ülkeyi ikna ettin aferin benim Aslan damadım. Hiç ümidim yoktu.""Zor oldu gerçekten. Hala bir kaç pürüz var ama düzelecek. Emin ol oğlunu üzecek hiç bir şey olmayacak.""İkinizi de üzecek hiç bir şey olmasın."Minho gülümseyip halasına sarılmaya geçti.Halası ona sıkıca sarıldı. "Sana bir süprizim var."Minho merakla ona baktı. Halası cevapladı."Ailemiz büyüyor." Minho anlayınca halasına daha sıkı sarıldı."Çok sevindim. Bilseydim ona da hediye getirirdim. Kibum da hiç çaktırmadı." Dedi minho göz ucuyla kibum a bakarken. "Ben istemedim söylemesini sana yüz yüze söylemek istedim kızma nişanlına.""Kızmadım. Nasıl kızabilirim ki? Şu an çok mutluyum ikinizi de tebrik ediyorum."Dedi minho halasına ve eniştesine. İkisi de gülümsedi.Minho jinri ye sarılıp. Ardından kibum a geçti. Ona da sarıldı. Ona sarılmak yeterli gelmemişti. Minho daha fazlasını istese de daha fazlasını alamayacağını biliyor o yüzden istemeyerek kibum dan ayrıLdı."Çok özledim seni." Dedi kibum ona."Huzur bulmuş gibiyim." Dedi minho cevap olarak. Minho gerçekten öyle hissediyordu. Kibum minhonun söylediğiyle çok mutlu olmuştu. Rol bile olsa minhodan böyle laflar duymak onu çok mutlu ediyordu ve minho çok iyi rol yapıyordu. içeri geçtiklerinde minho herkese aldığı hediyeleri verip kibum a bir şey vermemişti.Kibum ona merakla dönünce ise gülümseyip konuştu."Hazır mısın Kore'ye gelmeye?"Herkesin suratı asıldı."Hey hey!" Dedi minho. "Bana kibum u kaçırıyormuşum gibi davranmayayın ama."Kibum minho nun elini tutup konuştu."Evet. Ben isteyerek gidiyorum. Lütfen minho ya kızmayın."Taemin ortalık yumuşasın diye gülmeye başladı."Aman nasıl da koruyor kocasını. Artık içim rahat abime daha hiç bir şey olmaz."Herkes güldü bununla."E nasıl yapacaksınız minho?"Minho göz ucuyla kibum a baktı."Kibumla bir kaç şey düşündük ama tabi size sormadan karar vermek istemedik.""Dinliyoruz?"***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
...KARDEŞİM İÇİN...
FanficKardeşi için her şeyi göze almış olan bir kral Minho ve bu uğurda kullanılan zavallı prens Kibum işin garip tarafı kullanılmış olmak onu o kadar da üzmüyordu...