BULUT

17

☁️

Arabanın geçtiği tırtıklı yollardan dolayı sallanıp duruyordu.Geride bıraktığımız evler,her geçtiğimiz evde rengini kaybediyordu.Yolun sonuna geldiğimizde parayı ödeyerek dışarı çıktık.

Yanıma gelen Utkuyu hissettim. "Ev nerede? "diye sordu diğer evlere bakarken.Yolun sonundaki evi gösterdim.

"Şaka mı yapıyorsun? "Dehşet içeren sesiyle sormuştu Mert.Onları geride bırakarak yürümeye başladım.

Diğer evlerden farklıydı.Siyah eskimiş bir yapısı vardı.Duvarların kenarlarını saran sarmaşıklar oluşmuştu.Üst camlarından ikisi kırılmıştı.Evin kenarlarında uzun ağaçlar vardı ki,bu da onu diğer evlerden gizliyordu.Çevresini ise dikenli tel çitler sarmıştı.

Tellerin uzunluğuna baktım. "Bulut,vazgeçmen için hiç geç değil. "Utku'nun korku dolu sesini işittim.

Ellerimi tellere uzatarak tırmanmaya başladım.Sırtımdaki çantamı çıkararak yere attım.Ardından tellerin üstünden geçerek aşağıya atladım.Dizlerimin üstüne düştüğümde toprağın pantolonuma sıçradığını gördüm.Ayağa kalktığımda dizlerimi silkeledim.

Arkamda bir gürültü duyduğumda döndüm.Utku atlamaya çalışırken sırt üstü düşmüştü.Elimi uzatarak yerden kaldırdım.

Peşimden geldiklerinde dış kapıya ulaştım. "Gerçekten,Bora için bu riske giriyor musun? "Mert'e döndüğümde kararsızca bana baktığını gördüm.

Cinayet olayını onlara anlatmıştım.İçimde tamamlanmayan şeyler vardı.Onun için,hapis yatmış bir adamdan yardım isteyecektim.Bunun için kafayı yediğimi söyleseler de,beni yalnız bırakmamışlardı.

Hatta Utku"çok tehlikeli bir fikir,hadi yapalım. "demişti.

Kafamı salladığımda önüme döndüm.Kapıyı tıklamadan önce"Bora için"dedim içimden.Kapıya vurduğum anda açıldı.Hafif ittiğimde kimsenin olmadığını gördüm.İçeriye adımladığımda peşimden gelen ayak seslerini duyuyordum.

Her attığımız adımda tahtalardan gelen çıtırdamaları duyuyordum.Kırık merdivenlerden çıkmaya başladığımızda sessizlik artıyordu.

"Lan!Ayağım sıkıştı"Utkunun acı doldu inlemesiyle arkamı döndüm.Kırık merdivenlerden birinde ayağı içine geçmişti.

Yanına giderek ayağını çekmeye çalıştım.Mert ise yumruklarıyla kenarlarını kırıyordu.

Ard arda gelen öksürük sesiyle başımı arkaya çevirdim.Beyaz bir örtüyle kendini örtmüş,örtünün üzerinde küçük kan lekeleri olan,elinde ise silahını bize doğrultmuş biri vardı.

Birkaç adım geri gittiğimde önümde Utku durmuştu.Bir anda dizlerinin üzerine çökerek yalvarmaya başladı.

"Euzübillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim.Lütfen,ölmek için çok genç ve yakışıklıyım.Daha diğer taraf için bir şey yapmadım. "

Mert yan tarafımdan"ne yapıyor bu salak? "dedi.Son çukurda,imana dönüyor.

"Yaman abi ayıp oluyor ama"Beyaz örtünün içinden bir kahkaha yükseldi.Yaman abi,örtüyü kafasından çekerek silahı indirdi.Siyah saçları dağılmış,gülmekten gözlerinin kenarı kırışmıştı.Eskiden elinde olan dövmeler,boynuna kadar çıkmıştı.

Utku çattığı kaşlarının altından "oğlum ,ayıp değil mi lan? "dedi.Yaman abi gülerek yanına geldiğinde,Mertle içinden çıkardılar.

Yukarı çıkarken bir taraftan"veletleri korkutmak kolay"dedi.Utku yüzünü buruştururken,Mertle kendi aralarında konuşmaya başladılar.