BULUT

25

☁️

"Tamam,anne"dedim,telefonu kapatmadan önce.Burnumu çekerek Utku'nun yanına yatağa yattım.Gri eşofmanın içinden mendili çıkardığımda akan burnumu sildim.

"Sence,Toprağında burnu uzar mı?"diye sordu,ekrandaki pinokyo'yu izlerken.Umursamadım.Yana döndüğümde bacaklarımı kendime çektim.

Yorgunlukla ona baktım.Bana döndü."Ala hanım,anlamadı değil mi?"diye sordu.Omuzlarımı silktim."Eski zamanları özlediğimi ve seninle kalmak istediğimi söyledim.Umarım sesimden anlamamıştır"

Tam konuşacağı sırada kapı tıklatıldı ve ardından açıldı.Kapının arkasında Umay teyze göründü.Gülümseyerek içeri girdi."Ballı süt getirdim"dedi,elindeki sütleri lambanın yanına bırakırken.Geri çekildiğinde elini yanağıma uzattı."Daha iyi misin,kızım?"diye sordu."Sanırım"Gülümsemeye çalıştım.İç çekti.Arkasını döndüğünde odadan çıktı.

Sırtımı yastığa yasladığımda Utku'nun yanında kalan ballı sütü ellerimi aldım.Bir yudum aldığımda yüzümü buruşturdum.Sıcaktı.

Aramızdaki tek ses,televizyondan gelen konuşma sesleriydi.

Gözlerim bulanıklaştığında"Ben kötü bir sevgili miyim?"diye sordum.Alayla"Bilmiyorum çünkü benim sevgilim değilsin."dedi.Gözlerimin altının ıslandığını hissettim.Elimdeki bitmiş sütü kenara koydu.Saçlarımı arkaya ittiğinde,yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Bulut,ağlamasana"dedi,mızmızlıkla."Ama ağlamak istiyorum"Gözlerimi gözlerine çevirdim.Hafif bulanıklaşmıştı."Ağlarsan,ağlarım"dedi,gözünden bir damla düşerken.Kollarımı boynuna doladım.Ağladım.Boynuna gözyaşlarım düştü.Boynum ıslandı.Utku da ağlıyordu.

Kapının açıldığını duydum.Utku'dan uzaklaştığımda Kandemir erkeklerinin odada olduğunu gördüm.

Bora sinirle"Kim ağlattı seni?"diye sordu.Yatakta ayağa kalktım.Bora'nın yanına ulaştığımda kollarımı boynuna,bacaklarımı beline doladım.Sırtımı okşadığı elinin titrediğini hissettim.

Kaya abimin"Bulut,niye ağlıyor?"dedi,sert sesiyle.Utku'nun burnunu çektiğini duydum."Toprak ve Efsayı parkta gördü."Sarp,sabırsızlıkla"Sonra?"diye sordu."Efsa,Toprağı yanağından öptü.Bulutsa Toprağı aradığında yalan söyledi."Bora'nın boynundan ayrıldığımda acıyan gözlerimi ovaladım.

Başka birinin kucağına geçtiğimde gözlerimi araladım.Kaya'nın sert yüzünü gördüm."Gidelim"dedi,arkasındakilere söyleyerek.Kafamı göğsüne koydum."Nereye?Yoksa beni kaçırıyor musun?"Kollarını sıkılaştırdı."Ağlamayacağın bir yere"dedi.

Gözlerimi kapattım.Arabanın açılıp kapandığını hissettim.Hala Kaya abimin kucağındaydım.

Kalkmaya çalıştığımda eliyle bacağımdan tutarak bastırdı."Ne yapmaya çalışıyorsun?"diye sordu, hoşnutsuz bir sesle."Böyle araba süremezsin"Arabayı çalıştırdığında,bir eliyle direksiyonu tutuyordu."Senin yerin burası"dedi.Anlamamazlıkla ona baktım."Kucağın mı?"Gözlerini kaçırdı."Yerinin tek orası mı olduğunu sanıyorsun?"diye sordu,mırıldanmayla.

Sarp arkadan elini uzatarak ses sistemine dokundu.Bluetooth'u açtığında arabanın içinin sessizliği kayboldu.

"Kırgınım sana ben

Yalnız beni değil

Kendini de kandırmışsın"

...