21

23.2K 1.2K 115
                                    


Bölüme geçmeden yazmak istediğim bir konu var.Kendi hikayemin bölümünde,başka hikayenin yorumlarını görmek istemiyorum.Lütfen.Eğer o yorumları,o hikayede yazarsanız yazan kişi için daha iyi olacağını düşünüyorum.

☁️

Üstümde olan 21.elbiseyle yorgunlukla kendimi yere attım."Lütfen,beni bırakır mısınız?"diye yalvarır bir tonda söyledim.Diğerleri beni hiç duymamış gibi diğer elbiselere bakmaya devam ettiler.

"Kırmızı hiç olmamış"dedi Acar amca.Diğer yandan patlamış mısırını yiyordu.Toprakların ve Kayaların gelmelerine izin vermemişlerdi ama kendileri neden buradaydı bilmiyordum.

Yüzüme atılan kumaşla anlık gözlerimi kapattım.Sarı elbise kucağıma düşmüştü.Annem karşımda ellerini göğsünde birleştirmiş,tehtidvari bakışlarla elbiseyi denememi istiyordu.

Elbiseyi kenara atarak dizlerimin üzerinde durdum.Ellerimi kaldırarak eteğine asıldım."Ne olur ablam,sevdiğin altın olsun ablam,tuttuğun muradına ersin ablam"dedim söylenerek.

"Ama bana duygu sömürüsü yapma"

Yüzümü acı çekiyormuş gibi değiştirdim."ama lütfen ya"Birkaç saniye yüzümü inceledi ve nefesini vererek kafasını çevirdi.

"Yorulmuş gibi,artık gidelim"Kaşlarımı çatarak Polat amcaya baktım.Beni mi düşünüyordu?

Kırmızı elbisenin eteğinden tutarak kalktım.Kabine girdiğimde arkamdan fermuarı indirdim.Omuzlarımdan sıyırdığımda ayaklarıma düştü.Askısına astığımda,yere attığım kıyafetleri üstüme geçirdim.Askılıkta duran birkaç elbiseyi alarak dışarı çıktım.Yanımda sapık gibi hiç ayrılmayan görevliye sertçe elimdekileri verdim.

Bedir Beyin yanına ilerlediğimde koluna yaslandım."Yoruldun değil mi,Bulut?"diye sordu.Sesinde garip bir naiflik vardı.Kafamı salladım.Diğerleri de yanımıza geldiğinde,arabaya gitmeye başladık.

Herkes yerlerine oturduğunda,tek boş yer ortada oturan Polat amcaydı.Sıkıntı içinde yanına oturdum.

Kafamı yorgunlukla arkaya yasladım.Arka kısmının sert kısmı battığında oflayarak kafamı kaldırdım.Göz ucuyla Polat amcaya baktığımda,ifadesizce karşısındaki yolu izlediğini gördüm.Gözlerimi kapatarak kafamı koluna yasladım.

"Lütfen,biraz yaslanayım.Sonra nefret cümlelerini dinlerim."

Yaslandığım kolu sıkılaşırken,yutkunma sesini işittim."Senden nefret etmiyorum"dedi fısıldayarak.Diğerlerinin duymasını istemiyor gibiydi.

"Yalan söylendiğinde burnunun uzadığını bilmiyor muydun?"diye sordum.Güldü.

"Özür dilerim"dedi.Alayla"hangi sözün için?"diye sordum.Pişman olduklarını biliyordum ama bir özürle affedemezdim.

Derin bir nefes aldığını işittim.Sanki konuşurken zorlanıyor gibiydi."Söylediğim her kelime için"

"Göktuğ'nun Efsayla bağlantısını duymuşsundur."dedi hoşnutsuz bir sesle.

"Dna test sonucu çıktıktan sonra,Göktuğ geldi.Efsa'nın ona bir şans vermesi için sana kötü davranmamız gerektiğini söyledi."

Alayla"ve kabul ettiniz."dedim.Yanlış anlaşılmadan korkarcasına devam etti."Hayır,yani evet ama yapmak zorundaydık.Gözümün önünde ağlayarak krize girdi,hiçbir şey yapamadım."

"Kriz?"Yaman abi,böyle bir şey söylememişti,sanırım aklından çıkmıştı."Efsaya olan duygularının takıntı olduğunu biliyor,o yüzden Artaç'dan yardım alıyor"dedi.

BULUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin