29

15.3K 921 114
                                    



☁️



Cihazı kulağımın arkasına taktığımda,saçlarımla sakladım.

Mert etrafı izlediğinde"Plan ne?"diye sordu.Yaman abi,susturucuyu kontrol ettiğinde hissiz sesiyle konuştu."Plan yok"

Mert sinirle ona döndüğünde"Geberip gitmemizi mi istiyorsun?"diye sordu.Yaman abi ona baktı."Şaka"

Kısa süreliğine kimse konuşmadı.

Utku,sessizliği bozarak"Korkuyorum"dedi.Kollarımı ona doladım."Korkma,ben yanındayım"dedim.

Yaman abi elini şıklattığında,gözlerim ona döndü.Kolunu koltuğun arkasına attığında öne eğildi.

Gözleri Mert'e değdi."Arabanın bozulduğunu söylüyorsun.Kapının oradakileri buraya çektiğinde,halledersin."

Utku'ya sıra geldiğinde"Sen arkadakileri ve ben nişancıları"

Gözleri son olarak benimle buluştu."İçeridekiler sende.Sadece beş dakikan var."Usulca kafamı salladım.Önüne döndüğünde arkasına yaslandı.

Mert gitti.Utku gitti.

Yaman abi,gitmeden önce arabanın aynasından bana baktı.Kibirle gülümsedi."Sen benim canavarımsın."Ardından gözlerini kaçırdı."Yüzüğünü kaybetme"

Arabaya bindiğimde verdiği yüzüğe baktım.İçinde küçük bir çipin olduğunu söylemişti.

Arabada kaldığımda,kırmızı lazerin yanmasını bekledim.

Karanlığın çevrelediği evin arkasından kırmızı bir ışık yukarıya tutuldu.

Ellerimin titrediğini hissettim.Arabayı geride bıraktığımda,eve doğru ilerledim.

Paspasın üstüne atılan anahtarı aldım.Kapı açıldığında,sessizce içeri girdim.İçeriden kısık sesler duyuluyordu ve ışık aydınlatıyordu.

Yavaşça adımlarımı salona yönelttim.Yerde süt şişeleri duruyordu.

Kalan iki adam ise,koltuklarda uyuyorlardı.Gözlerimi televizyona çevirdiğimde,yüzümü buruşturdum.

Pepe izliyorlardı.

Parmak uçlarında merdivenlerden çıktım.Üst katta,sadece bir oda vardı.Kapısı bembeyazdı.Evin duvarlarına baktım.Simsiyah ve kırıktı.

Birkaç adım attım.Kapının önüne geldiğimde,kulağımı dayadım.İçeriden ses gelmiyordu.Tırnağımı iki kez kapıya vurdum.Aradan birkaç saniye geçti.Diğer taraftan,yere vurulma sesini duydum.

Elimi kapının kulpuna götürdüm.Yavaşça asıldım.Kapı açıldığında,içeri sızdım.

Sandalyeye oturtulmuş,bilekleri ve gözleri bağlanmış bir adam vardı.

Çatlamış dudaklarını ıslattı.Sesini güçlendirmeye çalışarak"Sen kimsin?"diye sordu.

Ellerimi beyaz kumaş parçasına doğru uzattım.Arkasındaki düğümü çözdüğümde,gözlerini açığa çıkararak kumaşı yere attım.

Kirpiklerini üst üste kırptı.Lambanın az aydınlattığı loş ortamda,gözleri gözlerimle buluştu.

"Sen kimsin?"diye sordu.Bileklerini çözdüğümde,kısaca"Bulut"dedim.

Yutkunma sesi kulaklarımı doldurdu.Beni biliyordu.

Ayak bileklerindeki iplerden kurtulduğumda,sırtımı dikleştirdim.

Sandalyeden kalktığında iz oluşan kırmızı bileklerini okşadı.

"O'na yakalanmamalıyız"dedi.Gözlerimi kıstım.Şüpheyle"Ondan korkuyor olamazsın değil mi?"diye sordum.

Gözlerini kaçırdı.Ellerimi ceplerime sokuşturdum."Efsa,it filmindeki palyaço falan mı?"diye sordum.

Parçalanmış dudaklarının arasından kısık bir gülüş sesi duyuldu.

Camın arkasını görmek ister gibi gözlerini kıstı."Umarım tek başına gelmemişsindir"dedi.

Kaşlarımı çattım."Salak birine mi benziyorum?"diye sordum.Cevap vermedi.

Gözlerimi devirdim.

Arkamı döndüğümde,kapının orada Efsayı gördüm.Gülümsüyordu.

Sanırım Pennywise'ydı.

"Ne yapıyorsun,burada?"diye sordu.Omuzlarımı silktim."Berayı kaçırıyorum"dedim.

Titreyen ellerini yavaşça saçlarının arasından geçirdi.Kafasını iki yana sallarken,duyamadığım sözleri fısıldıyordu.

Beranın önüne geçtiğimde arkadan elini tuttum.Aramızda bir adım kaldığında,hareketleri durdu.Gözleri Bera'nın tuttuğum eline kaydı.

Dişlerini sıktığında,bileğimi çekti.Tırnaklarını geçirdiğinde,yüzüme yaklaştı."Yapma"diye fısıldadı.

Bileğim sızladı.Tuttuğu elimi kafasının üstünden geçirdim ve boğazını bileğimle hapsettim.Bedenime yaslanan bedeniyle tutuşumu sıkılaştırdım.

Gözlerimi Beraya çevirdim."Git!"dedim,dudaklarımı oynatarak.

Dudaklarını araladı ama konuşmadı.

Dışarıda yanıp sönen araba farları yüzünü aydınlattı.Son kez bana baktı ve arkasını dönerek gitti.

Efsa,çığlık atmaya başladığında elimle ağzını kapattım."Niye bağırıyorsun kulağımın dibinde?"diye sordum,normalmiş gibi.

Aşağı kattan sesler geldi.Yukarıya çıkıyorlardı.Kapının orada durduklarında,şaşkınlıkla önümde duran Efsaya baktılar.

Sessizlik oluştu.

Elimin altında hareket eden dudakları hissettim.Elimi çektim.

Efsa,sinirle"Silahlarınızı çıkarın ve vurun"dedi.Sarışın ve esmer adamlar birbirlerine baktı.

Esmer-diğerinden daha zayıf olan-"Karşı cinsimize ateş edemeyiz"dedi.

Efsa,bedenimin yanında kaskatı kesildi."Anlamadım?"diye sordu.

Sarışan olan"Bu şiddete girer."dedi,anlamasını ister gibi.

Efsa,kafasını arkaya atarak yüzüme vurdu.Beklemediğimden sersemledim.

"Ah!"Acıyla burnumu tuttum.Kollarımın arasından çıkan beden,kafama sert bir maddeyle vurdu.

Bedenimin yere düştüğünü,kemiklerimin acısından hissettim.Kısılmış gözlerimin arasından,elinde tuttuğu lambayı gördüm.

Koca bir siktir.

BULUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin