KAHRAMANIM ✧yunhwa✧

2. Bölüm

"Öff ya daha yeni geldik. Niye çağırdın bizi?"

Mingi arabaya binerken sızlanıyordu.

"Sus Mingi. Hadi sür arabayı da gidelim, yolda anlatırım."

Yunho'nun telaşlı hallerini farketmemeleri gibi bir durum söz konusu değildi.

"Ne oluyor Yuyu neden bu kadar telaşlısın?"

San arkadaşını sakinleştirmeye çalıştı.

"Telaşlı filan değilim. Lütfen bir an önce gidelim."

Mingi arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.

"Hongjoong'un evine götür bizi. Aradım ben onu, geleceğimizden haberi var."

Mingi de telaşlanmaya başladı.

"Yunho noluyor söyleyecek misin artık?"

"Susta daha hızlı sür Mingi."

Mingi derin bir nefes alıp önüne döndü. Yunho ve Mingi telaş içindeyken arkada oturan Woosan ikilisi yiyişme derdindeydiler.

"San yapma hemen önümüzdeler!"

Fısıldayarak konuşuyordu.

"Ya nolcak bi tane öpsem yeter."

*tak tak tak!*

"O neydi San?"

"Ne neydi?"

"Duymadın mı?

*tak tak tak!*

Wooyoung korkmaya başlamıştı.

*tak tak tak!*

"Sanırım bagajdan geliyor." sesi dinlemeye devam etti. "Mingi durdur arabayı!"

"Noluyo be"

"Durdur çabuk!"

Mingi arabayı anı frenle durdu. 'Aha şimdi sıçtın Yunho.' Yunho'nun elleri terlemeye başladı.

"Mingi! Bagajda biri var!"

"Ne?!"

"K-kim olcak ya kedidir"

Yunho kendinin bile inanmadığı bir yalan söyledi. Bu cümle üzerine herkes Yunho'ya ciddi misin bakışı attı.

*tak tak tak!*

"Duydunuz demi?"

"Evet evet"

Herkes arabadan indi ve bagaja yöneldiler.

"Kim açmak ister?"

Herkes Yunho'ya baktı. İçlerinde en cesaretli olanları oydu.

"Öff tamam be"

Yunho bagajın kapağını yavaşça açtı. Artık burdan dönüşü yoktu. Neyse, zaten öğreneceklerdi.

"Ne ses yapıyorsun be. Ya babanın adamları burda olsaydı, ne bok yiyecektin."

"Ne yapayım öleyim mi içerde?!"

Çocuklar şaşkınlık içerisinde Yunho ve bagajda ki çocuğun atışmasını izliyordu.

"Kalk hadi"

"Yardım mı etsen? Tıktın beni küçücük yere"

Yunho derin bir nefes verip çocuğu kolundan çekti.

Herkes Yunho'ya bakmış açıklama bekliyordu.

"Ne bakıyosunuz?"

"Yunho. Bu kim? Adı ne?"