Keyifli okumalar...
Özel Bölüm 4
Günlerden cumartesiydi. Akşam saat dokuza geliyordu. Leyla Meral aniden bastıran yağmurdan kaçmak için hızlı hızlı durağa yürüdü. Gerçi sudan çıkmış balığa dönmüştü. Hızlı hızlı yürümesine gerek yoktu. Asıl problem ıslanması da değildi. Evdekilere arkadaşımın babası bırakacak demişti. Onun bu halini gören ev ahalisi yalanını anlayacaktı. Ailesine yalan söylemeyi sevmiyordu ama bazen buna mecbur kalıyordu. Özellikle akşam dışarı çıkmışsa. Babası bu konu da çok katıydı. Akşam nereye gidecekse babası bırakacak ve oradan alacaktı. Dershaneden sonra kızlarla bir yere gidip oturmuşlardı. Sohbet o kadar koyuydu ki annesi arayınca saatin altı olduğunu fark etti. Aslında hemen kalkması gerekiyordu ama kızlar kalması için ısrar edince annesinden izin almıştı. Babası almaya gelmesin diye de arkadaşımın babası bırakacak demişti. 18 olmasına şurada birkaç ay kalmıştı ama hala ailesi ona çocuk muamelesi yapıyordu. Akşamları eve tek başına gidebilirdi. Allah'a şükür onu yapacak zeka vardı.
Durağa gelince telefonunu çıkarttı. Kenan'a mesaj yazdı.
''Annemler ne yapıyo?''
Bir dakika sonra mesaj geldi. ''Hayırdır?''
Leyla Maral gözlerini devirdi ve kardeşine mesaj yazdı. ''Hayırın yolu bayır açta götünü bağır Kenannnnnnnn.!!!!!!!!!''
''Ulan var ya ablam olmayacaktın ki.....''
''Ne yazik ki ablanım :D Neyse annemler napıyooooooo?''
''Çanak çömlek oynuyorlar. Allah'ım ya! Ne yapacaklar içeride çay içiyorlar arada da cilveloy yapıyorlar.''
Kenan'ın mesajıyla kahkaha attı. Arkadaş kaç yaşına geldiler hala cilveloy. Şimdi iyi bir plan yapmalıydı. Şuan aklına gelen iki şey vardı. Ev ahalisine, sokağın başında indim diyecek gelene kadar da ıslandım ya da ayağım kaydı su birikintisine düştüm. Şuan en mantıklısı su birikintisi. Sıkıntı çıkarsa ergenlik atarı yapar odasına kapanırdı. O bunları düşünürken kardeşi mesaj attı.
''Sen niye annemleri sordun?''
''Hiççççç.''
''Gerçeği alalım Leyla Maral Karaca!''
''Gelince anlatayım. Şarjım az. 30 dk evde olurum. Eve gelene kadar açık durmalı.''
''Ok.''
Şarjı az olmasına rağmen kulaklığını taktı. Müslüm Gürses ''Adını Sen Koy'' açtı. Leyla Maral yaşıtlarının aksine arabesk müziği çok severdi. En sevdiği sanatçı ise Müslüm Gürses. Namı değer Müslüm BABA.
Baba şarkıyı girince oda içinden tekrarlamaya başladı. ''Aşkınla yakıp da düşürdün dile. Sevgi mi nefret mi adını sen koy.'' Bu sözler geçince aklına Asrın geldi. Aslında gelmemesi gerekiyordu. O Asrın'ı sevmiyordu ama Asrın onu seviyordu. Aşk itirafının üstünden 3 ay gelmişti. Okulda ki hayatları değişmemişti. Asrın yine onunla uğraşıyordu ancak 3-4 haftadır, Leyla Maral'la muhatap olmuyordu. Kızı sadece izliyordu. Bu durum uğraşmasından bile daha kötüydü. Leyla Maral insanların onu göz hapsine almasından hiç hoşlanmazdı. Telaşlanır ve genellikle sakarlık yapardı.
Geçen gün sınıfta Hatice ile bir şeye gülerken kafasını başka bir yere çevirdiğinde Asrın'ın kendisini izlediğini gördü. Başta hiçbir şey yapmadı ama bütün teneffüs onu izlemişti ve olan olmuştu. Elinden telefonunu düşürdü. Kırılmaz cam tuzbuz oldu. Çocuk ondan uzak dursa bile ona bir zararı oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİ (TAMAMLANDI)
Tiểu Thuyết Chung'İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?' ÖZDEMİR ASAF