Dondum kaldım. Asrın. Okuldaki kabusum. Beni deli eden ve bana sürekli bulaşan kişi. Asrın. Bana aşkını itiraf etti. Şuan ne yapmam ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Hala şoktayım. Sanki bir rüyanın içindeyim. Daha doğrusu kabusun.
Olduğum yere çöktüm. Sırtımı bahçe kapısına dayadım. Koluma çimdik attım. Canım acıdı. Bu bir rüya ya da kabus değildi. Ellerimle yüzümü sıvazladım. O sırada annemin sesini duydum.
''Maral'ım bu saatte orada ne yapıyorsun? Üstelik hava buz gibi ve sen yere oturmuşsun!!!''
Oturduğum yerden kalkıp annemin yanına gittim. Şuan biriyle konuşmam gerekiyordu. Kafam allak bullaktı.
''Anne benim sana bir şey söylemem lazım. Kafam allak bullak. Şuan 404 error veriyor.''
Annem bana sarıldı. Saçlarımı okşayıp ''Ne oldu kuzum?'' diye sordu. Annemle bahçedeki sandalyelere geçtik. Asrın buraya geldiği, yaptıklarını ve en sonunda bana açıldığını anlattım. Annem hiç kesmeden beni dinledi. Anneme anlatınca kafama iyice dank etti. ASRIN BANA AŞIKTI!!! İnanması güç ama gerçek buydu.
''Peki sen ona karşı ne hissediyorsun?''
Annemle sinirli bir şekilde bakıp cevap verdim. ''Sence ne hissediyorum anne? O geri zekalının beni deli etmediği bir gün olmadı. Senden içtiğim sütü burnumdan getirdi. Sence ben bu aptala karşı ne hissedebilirim? Dur! Sen söyleme ben söyleyeyim. ONDAN NEFRET EDİYORUM!!''
Sandalyeden kalkıp bahçedeki çeşmeye gidip elimi yüzümü yıkadım. Su buz gibiydi. Biraz olsun kendime gelmiştim. Asrın beyin bana karşı ne hissettiği artık umurumda değildi. Ben ona karşı bir şey hissetmiyorum. Nokta!!. Hafta sonu geçip okula gittiğimde bunu yüzüne de söyleyeceğim. Aptal çocuk. Şiirini okuyup bilyeleri alıp gitmişti. Beni orada öylece bırakmıştı. İnsan bir cevabımı bekler. İlanı aşk ederken bile beni sinir ediyor. Aptal!!
''Nefret tehlikeli bir duygu Leyla Maral. Dikkat et o nefret bir süre sonra aşka dönüşmesin.''
Kafamı hızla evin kapısına çevirdim. ''Babaanne!''
Babaannem kapının pervazına yaslanmış bana bakıyordu. Üstünde beyaz geceliği vardı. Ayağında geçen gün aldığımız pandifler vardı. Saçlarını yandan örmüştü. Kapının pervazından ayrılıp annemin yanına gitti. Bir sandalye de o çekip oturdu. Anneme bakıp gülümsedi. Sonra bana döndü.
''Ne babaanne? Her şeyi duydum küçük hanım. Asrın mevzusuna değinmeden önce şunu bir hatırlatayım. Bir daha annene bağırdığı görmeyeceğim. Şimdi geç otur karşıma.''
Babaannemin karşısına oturdum. Masanın üstündeki elimi tuttu. ''Bu sülaledeki bütün kızlar eşlerinden ilk başta nefret ediyordu. En başta ben. Kenan dedenden illallah çekerdim. Yüzünü şeytan görsün derdim. Sonra aşık oldum ve yüzünü bir tek ben göreyim dedim. Sonra Sevda teyzen, Annen, Elmas teyzen. Hepsi nefret ettiği adamlarla beraber.''
Babaannemin lafını kestim. ''Demek ki ben bir ilk olacağım babaanne. Çünkü ben Asrın'la olmayacağım. Hele ki bana yaptıklarından sonra asla. Zaten pazartesi günü ona da söyleyeceğim. Ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler.'' Yerimden kalkıp eve doğru yürümeye başladım.
AFET VE İNCİ
Afet giden torunun arkasından kahkaha attı. İnci de güldü ancak Afet kadar sesli değil. Kızının bu hali onu hem güldürüyor hem de tedirgin ediyordu. Leyla Maral'ın damarına basılmaya görün. Tam bir felaket oluyordu. Siniri geçene kadar kendini yiyip bitiriyordu. Çevresindeki insanlara karşı fevri hareketleri oluyordu. Biraz önce babaannesine yaptığı gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİ (TAMAMLANDI)
Fiksi Umum'İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?' ÖZDEMİR ASAF