Bu bölümü medyadaki şarkıyla okumanızı istiyorum. :)
Sizi çok seviyorum. Allah'a emanet olun. :D
Keyifli Okumalar :)
BÖLÜM 38
Kimseyle konuşmuyordu. Benimle bile konuşmuyordu. Sevdiğim kadının sesine hasrettim. O olaydan sonra her şey tahmin ettiğim gibi gerçekleşti. İlk önce isyan etti. Her şeyi kırdı geçirdi. Ağladı, bağırdı ama hiç konuşmadı. Sonra kabullendi. Kendi kabuğuna çekildi. Sessizleşti. Hiçbir şey umurunda değilmiş gibi davranmaya başladı. Hala da öyle...
Sevdiğim kadın gözlerimin önünde eriyordu ve ben bir şey yapamıyordum. Sanırım dünyadaki en kötü durumlardan biri de budur. Sevdiğine yardım edememek. Bu durum öyle canımı yaktı ki bir gece patladım. Gözlerinin önünde her şeyi yıktım, parçaladım. Kaç defa konuş dedim. O sadece baktı. Gözlerime uzun uzun baktı. İnci tanelerini akıttı. O bir ağladı ben bin ağladım. Ona sımsıkı sarıldım. Buradayım dedim. Yaralarını ben saracağım dedim. En çok onu sevdiğimi söyledim.
O gecenin sabahında İnci'yi elinde bir defterle buldum. Bana uzattı. Defterin içinde bir şeyler yazıyordu.
'Canım yanıyor Demir. En çokta seni böyle gördükçe canım çok yanıyor. Biliyorum seni çok üzüyorum ama elimde değil. Beni öyle bir yıktılar ki kalkamıyorum sevgilim. Boğuluyorum. Nefes alamıyorum.
Götür beni buradan. Sen ve ben olalım. Kimse olmasın. Onlardan kimseyi istemiyorum.'
Bu yazıyı okuduktan sonra duramazdım. Onu benim için özel olan bir yere götürecektim. İçimden bir ses İnci'ye oranın çok iyi geleceğini söylüyordu. İzmir. Doğduğum şehir, çocukluğumda sokaklarında cirit attığım şehir. İnsanları büyüsü alan şehir sevdiğim kadına iyi gelecekti.
O an tüm hazırlıklara başladım. Annem bizim evde kalıyordu. Odasına gidip durumu anlattım. Oda benimle aynı fikirdeydi. Annem, Sevda teyzemi aradı. Bugün İnci, annem ve teyzem İzmir'e gidecekti. Kimsenin haberi olmayacaktı. Annem orada hem benim için büro hem de babamdan kalan evi bizim için hazırlayacaktı. Bu arada bende işlerimi halledecektim.
İnci'ye durumu anlattığımda başta sevindi. Benim daha sonra geleceğimi duyunca itiraz etti ama oda sonunda kabul etti.
İnci'yle havaalanında vedalaşırken ağladı. Ne dediysem gözünün yaşını dinmedi. Biran her şeyi siktir edip onlarla gitmeyi düşündüm ama bunu yapamazdım. Halletmem gereken şeyler vardı. Buradaki hayatımıza son verip öyle İzmir'e gidecektim.
Ayrıca İnci'nin İzmir'de annemlerle daha mutlu olacağını biliyorum. İzmir ve bu iki hayat dolu kadın Cadıma iyi gelecek.
İzmir uçağı anons edilince İnci'yi kimseye aldırmadan dudağından öptüm. Şaşırtıcı şey oda beni öpmüştü. Önceden olsa başımın etini yerdi. Kendimi geri çektiğimde bana gülümseyerek bakıyordu.
''Seni Seviyorum.''
Gözlerimin içine baktı. Sol elimi alıp kalbinin üstüne koydu. Kalbi hiç durmadan koşan birinin kalbi kadar hızlı atıyordu. Bu kalp benim için atıyordu. Sevdiğim kadın susmasına rağmen bana farklı yollarla seni seviyorum diyordu.
***
Annemleri yolcu ettikten sonra Deniz Bey ve Yasemin teyzeyi buluşmaya çağırdım. Onları her gün görüyordum. İnci'yi görebilmek için sürekli beni arıyorlardı veya ofisime geliyorlardı. Onlara yardım etmedim. İnci onları görünce çok kötü oluyordu. Onun tekrar kriz geçirmesinden korkuyordum. O yüzden onlara İnci'yi hiç göstermedim. İnci'de onlarla görüşmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNCİ (TAMAMLANDI)
Ficção Geral'İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?' ÖZDEMİR ASAF