Son bölüm galası tüm güzelliği ile devam ederken Seyit ile güzel vakit geçiriyorduk biz de. O kadar mutluydum ki bunlara inanamıyordum bazen. Çünkü buraya gelirken diziyi çeker geri dönerdim diyordum. Şimdi ise buradan ayrılmayı aklımdan bile geçirmiyordum. Sevdiğim adam yanımdaydı ve benden mutlusu yoktu.
Sahnede sanatçılar şarkılar söylerken bir anda tüm salonun ışıkları kapandı ve herkes bir anda sessizleşti. Seyit elimi sıkı sıkı kavramıştı.
"neler oluyor Seyit"
"biliyorum güzelim"
Bir kaç saniye sonra ışıklar yeniden yandı ve az evvel sahnede olan sanatçılar yerine başka birileri vardı. Bir kız ve yanında bir kaç kişi daha vardı. Kim olduklarını kimse biliyordu belli ki çünkü herkes şaşkındı.
"merhabalar sevgili misafirler. Hepiniz ışıl ışılsınız. Ama ışıltınız altında yatan kirli yüzlerinizi ne kadar saklayacaksınız"
"kim bu ya"
Seyit çatık kaşlaru ile bakarken. Ben ses tonu tanıdık olan bu kızı nereden hatırlayacağımı düşündüm.
"sevgili Burcu Coşkun'unuzun kirli çamaşırlarını bilmek ister misiniz. Kendisi henüz lisedeyken bir adam tarafından bir sokak köşesinde taciz edildiğini söylüyor. Ama bence rızası vardı. Çünkü o böyle biriydi. Güzelliğinin farkındadyı ve bunu kullanıyordu. Tatmin olmayıp taciz edildim demediği ne mağlum. Hiç düşündünüz mü. Neden sürekli onu güzelliği ile ödüyorsunuz"
"kim bu soner. Alın dışarı"
Yönetmenimizin yandan gelen sesini işittim ama duyduklarım ile gözyaşlarım otomatikmen akmaya başladı. Bana iğneleyici ve iğrenç cümleleri ile bu kızın kim olduğunu hatırladım.
İnci...
Liseden bana kafayı takan, Seyite platonik aşık olan o çatlak kız.Bana yapmadığını bırakmamıştı. Tuvaletlere mi kitlemedi, sosyal medyada siber saldırılar mı yapmadı. Erkeklerin soyunma odasına bile kitlemişti beni. Seyit ona ağır laflar edip tehdit ettikten sonra hep daha fazla kinle bakmaya devam etmişti bana.
Güvenlikler onu alıp zorla çıkarmaya çalışırken Seyitin de onun üzerine yürüyüp bağırdığını duymuştum. Görmüyordum çünkü gözümün önü kararmaya başlamıştı. Kalbim sıkışıyordu sanki etrafımdaki herkes nefret ve kin ile bakıyordu bana.
En son gücümle tek bir isim firar etti dudaklarımdan.
Seyit.
Sonrası karanlıktı. Hızlı bir şekilde yere düşmüştüm ve başımda ağırı hissettim. Sesler çoğaldı ama görüntü yoktu. Son duyduğum ses yine onundu."Burcu, güzelim aç gözlerini"
🌹
Ağırayan başım ile gözlerimi açmıştım. Nerede olduğumuzu anlamaya çalışarak etrafa baktığımda bembeyaz duvarlar ile karşılaştım. Biraz daha baktığımda bir pencere olduğunu gördüm ve pencerenin önünde dışarıyı izleyen Seyiti gördüm.
Zar zor ses çıkardığımda Seyit hızla bana dönüp dibimr kadar geldi."Burcu, yavrum iyi misin. Çok kotkuttun beni"
"iyiyim, ne oldu bana"
"bayıldın, düşerken de başını vurdun. Ağırın sızın var mı"
Olanları yavaş yavaş hatırlar gibi oldum. Aklıma geldikçe de yine ağlamaya başladım. Kabus gibi şeyler işittim ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ki Sen
ChickLitOnlar Seyit ve Burcu, onlar aşık ama bir o kadar da kırık kalplerin sahipleri.