Bölüm 3

181 28 2
                                    

Piştt..

Yine ben geldim. Elif'i sevdiniz mi? Ben bayıldım kızımıza...

Klasik...

Ne Diyoruz?

Keyifli ve bol yorumlu okumalar...

        Ben böyle düşüncelere dalıp gitmişken odanın kapısı çalındı yine. Yemeğim gelmişti. Ücretini ödeyip masanın başında yerimi aldım. Bir yandan ekmek arası kaşarımı yerken bir yandan da dosyalarımı inceliyordum. O sırada yine odanın kapısı çaldı ve içeri tanımadığım biri girdi. Tam ekmeği yutacak olduğum sırada içeri giren kişiyi görünce lokma genzime kaçtı ve öksürmeye başladım. Su içmeye çalıştım ama yok bir türlü nefes alamıyordum. O adam hemen arkama geçip vurmaya başladı sertçe. Kemiklerim kırılıyor sandım. Tamam, anladım yardım etmeye çalışıyordu ama bu kadar sert vurmaya ne gerek vardı. Adamın sırtıma vurmasıyla sanki rahatlar gibi olmuştum. Elime bardağı tutuşturdu. Bir yudum alınca nefes almaya başladığımı hissettim. Derin derin nefes alıp verince iyice rahatladım. Kafamı çevirip adama baktım. Nezaketen

"Teşekkür ederim" Dedim ama alaycı bir gülümseme ile karşılaştım. Normalde çok sakinimdir fakat yüzündeki ifade o kadar sinir bozucuydu ki

"Neden gülüyorsunuz" Yanımdan geçerken yüzüme baktı tekrar,

"Komik görünüyorsun da o yüzden"

"Pardon ama" Deyip elimdeki ekmeği masanın üzerine bırakıp kaşlarımı çatarak devam ettim.

"Neresi komik bu olayın" Kaşlarını masanın üzerindeki ekmeğe doğru kaldırıp indirdi ve tekrar gülmeye başladı. Gayet rahat bir şekilde masamın hemen önündeki koltuğa oturup bacak bacak üzerine attı. Bu ne rahatlıktı böyle? Kim olduğunu bilmediğim biriyle ağız dalaşına girmiştim resmen. Kendimi çocuk gibi hissettim nedense.

"Yeterince eğlendiyseniz kim olduğunuzu ve neden burada olduğunuzu söyleyecek misiniz?" Buranın hakiminin ben olduğumu göstermek istedim. Koltuğa oturup ellerimi birleştirdim masanın üzerinde. Kafasını bana doğru çevirip o simsiyah gözlerle bakıp

"Ben Barış" Deyip ufacık bir tebessümle başını selamlama şeklinde salladı. Mektup daha bir iki saat önce elime geçmişti. Daha olayı sindiremeden şimdi karşımda Kenan amcanın oğlu duruyordu. Bu kadar hızlı olacağını düşünmediğim için şaşırmam oldukça normaldi. Şirketin ortasına bombayı düşürmeme bile zamanım kalmamıştı. Ben şimdi karşımda olan adamı daha sindirememişken bunu çalışanlara nasıl anlatacaktım. Her şey allak bullak olacaktı. Çalışma şeklini bilmediğim, karakteri ile ilgili en ufak bir bilgimin olmadığı bu adamla ben ne yapacaktım? Masanın arkasından kalkıp yanına doğru gittim el sıkışmak ve az önceki durumu unutturmak için. Ama kendileri zahmet edip yerinden ayağı kalkmadı. Nezaketen bile olsa yerinden kıpırdamadı. Elimi oturduğu yerde sıktı ve yine o sinir bozucu gülümsemesini yaptı.

"Sizi bu kadar çabuk beklemiyordum Barış Bey" Yaptığı terbiyesizliği sindirerek

"Biliyorum ama insanları şaşırtmayı seviyorum" Deyip ukalalığına devam etti. Kenan amca oğlunu tarif ederken ukala olduğunu söylememişti. Karşısındaki koltuğa oturdum gayet misafirperver bir şekilde. Ama o benim oturduğumu gördüğünde ayağı kalkıp direkt benim masama geçip oturdu benim şaşkın bakışlarımın arasında. Dosyaları karıştırmaya başladı gayet ciddi bir şekilde. Ama bu benim patlama noktam olmuştu

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"İşimi yapıyorum" deyip ağzıma lafı tıkadı.

SAKAR KIZIMIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin