Pişt...
Ben geldim. Hadi bakalım nasıl gidiyor Sakar Kızımız? Isınabildik mi Elif'e ve Barış'a?
Klasik...
Ne Diyoruz?
Keyifli ve bol yorumlu okumalar tatlişlerim...
Zar zor gözlerimi açtım. Ama tarifi olmayan bir utanma duygusuyla karşı karşıyaydım. Sanırım yüzümde volkanlar patlıyordu. O ise gayet normal bir şekilde kapıya yönelmeden bana kolunu uzattı. Bense kukla gibi uzatılan kola girip yürümeye çalıştım. Önünden geçtiğimiz herkes önce bir şok dalgasına kapılıp arkasından ayağı kalkıyordu. Bir anda etrafımız sarıldı. Kimseden çıt çıkmıyordu. En cesaretlileri Fundacımdı.
"Elif abla ne oldu sana böyle?" dedi bana bakarken bir yandan da dün ofise bir hışımla gelip sonrasından çıkan Barış'a bakıyordu.
"Ufak bir kaza on beş gün sonra çıkarılacak. Merak edilecek bir durum yok arkadaşlar" Herkese bakmaya çalıştım. Kolunda içeri girdiğim adamı tanıtmam gerekiyordu herkese. Sonrasında olacak olan bir karışıklığı engellemek adına sıcağı sıcağına bu açıklamayı yapmak en iyisiydi.
"Arkadaşlar bu Barış Bey. Kenan amcanın oğlu! Yurt dışında eğitimini tamamladıktan sonra bizimle çalışmaya karar verdi. Artık imza yetkisi kendisinde olacaktır. Kendisi işinde uzman ve titiz biridir. Bana gösterdiğiniz ilgi ve saygıyı aynı şekilde Barış Beye de sunacağınıza inanıyorum." Sözü ona bıraktığımı gösterir şeklinde yüzüne baktım.
"Herkese merhaba arkadaşlar. Babam hepinizden ayrı ayrı söz etti. Hepinize çok güveniyor ve seviyor. Ben de kısa sürede hepinizi tanıyacağım. Bu süreçte Elif'e ve bana yardımcı olacağınıza inanıyorum. Tek değişiklik imza konusunda olacak. Eski düzeninizde her hangi bir değişiklik olmayacak merak etmeyin. Ben de sizden biri olacağıma inanıyorum. Ayrıca arkadaşlar ay sonu olduğu için hepimiz zaten yoğunuz. Ama şöyle bir durum var. Biraz daha sıkı çalışmamız gerekecek. Çünkü Elif'le birlikte yurt dışına gitmemiz gerekecek. Babam biraz rahatsız ve bizimle birlikte biraz vakit geçirmek istedi. Bundan dolayı sizi biraz yormamız gerekecek." Sesler yükselmeye başladı. Herkes Kenan amcayı çok severdi. Ne olduğuna dair sorular yöneltmeye başladılar Barış'a. Ama ben farklı bir yerdeydim. Ne kadar hassas davranmıştı. Annemin rahatsızlığından bahsetmeden babasına yönelmişti. O insanlara laf anlatırken ben ona bakıyordum. Hala kolunda olan kolumu istemsizce sıktığımı hissettim. O da karşılık olarak aynısını yaptı. Benim için bu yaptığının ne kadar özel olduğunu biliyor muydu acaba.
Gözlerimden okuyabiliyor muydu ona duyduğum minneti. Ağzından çıkan her kelime çok hassas ve çok mantıklı geliyordu artık. İlk izlenim dedikleri olay artık benim için boş laflardan başka bir şey değildi. Çünkü ilk karşılaşmamızda kaba ve duygusuz biri olduğunu düşündüğüm bu adam şuan hayatıma ince ince dokunuyor ve beni bulutların üstünde hissettiriyordu.
Ofis olarak yoğun iki gün geçirdik. İlk gece eve gidemedik hiç birimiz. Tüm arkadaşlar ellerinden geleni yaptılar. Çok yorulanlar hobi odasına gidip bir iki saat kadar dinlenip tekrar çalışmaya döndüler. Barış ise sürekli yanımda işlerin kontrollerini sağlıyordu. İşine çok hakim olan biriydi. Ben sadece şirketleri tanıtıyor ve bazı prosedürlerden bahsediyordum. Birlikte vakit geçirdikçe onu daha iyi tanımıştım. Gerçekten çok kibar ve ilgili biriydi. Hatta o kadar ilgiliydi ki! Ayağımın altındaki tabureye minder koymayı düşünecek kadar ilgili. Bu kadar ilgi gören bir kadın nasıl olursa ben de öyleydim işte. Cıva gibi ele avuca sığmaz kıpır kıpır bir kadın olmuştum. Hani şöyle sevilesi kadınlar gibi. Ay ben ne tatlı oluyormuşum böyle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR KIZIMIZ
General FictionMinnoş bir kızın sakarlıkları yüzünden başına gelebilecek en güzel şeydi aşk. Elif ve Barış'ın inanılmaz hikayesinin satır aralarında buluşalım...