11. Bölüm : Tatil

343 40 48
                                    

Merhaba arkadaşlar. Cumartesi günü yeni bölüm yayınlayacagım demiştim ve yayınladııım ! Umarım begenirsiniz. Lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin.
Bu arada yeni bir kapaga ihtiyacım var. Kapak yapabilenler ya da kapak yapan kullanıcı tanıyan benimle iletişime geçebilir mi ?
Medyada Eylül'ün giydigi kıyafet var. Şimdi keyifli okumalaaar ! :))

***

Eylül tuvaletten çıktı ve şaşkın yüzüme bakmaya başladı.

- "Derya ne oldu ?"

- "Eylül..."

- "Ne oldu Derya ? Kim o mesajı atan ? Bir şey mi var ?" deyip merakla telefonu elimden aldı ve mesajı sesli bir şekilde okudu.

-- Sevgili ögrenciler;

Bu Pazar günü Erkülü Otel'de Özel Ati Koleji'nin birlikteligiyle, 20.00 - 00.00 aralarında mezuniyet balosu düzenlenecektir. Bilginize. --

- "Neee ?! Ohaa ?! Deniz'in okuluyla birlikte miii yanii ? Ay inanmıyorum Derya müthiş bir olay buuu !"

Eylül'e göre müthiş olan haber, bana göre şaşkınlık verici ve saçmaydı. Balo, onca okul varken, neden Deniz'in okulu ile birlikte yapılıyordu ? Ah canım müdürüm.

- "Derya sence de harika degil mi ya habere bak !" derken, bir yandan da ellerini yıkamaya başladı Eylül.

- "Hıı. Güzel habermiş gerçekten." deyip, yüzüme zoraki ve sahte bir gülümseme takındım. Eylül ellerini yıkadıktan sonra benden telefonunu aldı ve tuvaletten çıktık. Kulübün kapısına dogru yürürken Deniz sabırsız adımlarla yanımıza geldi.

- "Kızım nerede kaldınız ya 15 dakikadır sizi bekliyorum."

- "Ne 15'i ya ? 5 dakika anca durduk."

- "Bilmiş bilmiş konuşacagına saatine bak bence Eylül Hanım."

- "Bana bilmiş diyene bak, asıl bilmiş sensin." dedi Eylül.

Odadaki öpüşmeleri, tuvalette Eylül'ün telefonu hemen elimden çekip, bir şey saklıyormuşcasına mesajı okuması, Deniz'le sürekli laf olarak şakalaşması... Yok yok. Eylül'lere gidince kesinlikle bu konuyu onunla konuşacagım.

***

Deniz bizi taksiyle eve bıraktıktan sonra kendi evine gitti. Eylül'le yorgun argın eve girerken, bir yandan da Çigdem ablayı uyandırmamak için sessiz olmaya çalışıyorduk; ama bunu başaramamıştık. Anahtarı kapıya takarken Çigdem abla kapıyı açtı.

- "Heh iyi. Tam vaktinde geldiniz kızlar. Biraz daha geç gelseydiniz kızardım." dedi.

- "Yok annecim hiç geç gelir miyiz biz ?" diyerek, peşinden yagcılıga başladı Eylül.

- "Aferin benim kızıma. O zaman hemen yataga. Hadi bakayım."

- "Peki annecigim. İyi geceler."

- "İyi geceler kızım. Derya, Eylül'ün odasındaki kanepeye hazırladım yatagını. Güzel güzel yatın bakalım. Hadi." dedi ve odasına dogru gitti Çigdem abla.

Eylül'le ayakkabılarımızı ayakkabılıga koyduktan sonra yorgun ve içkiden dolayı güzel kafamızla birlikte uzun koridordan geçip odaya gittik.

- "Ahhh. Ne gündü be ! Önce annem gelsin. Sonra alçı çıksın. Sonra harika bir kutlama olsun. Resmen benim günümdü." dedi Eylül pijamalarını giyerken.

- "Yaa evet. Ne gündü." dedim zoraki bir gülümsemeyle.

Ne olursa olsun, bugün Eylül'e Deniz ile öpüşme konusunu açacaktım. Bunun için en uygun anı bekliyordum. Sanırım o an da bu andı.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin