TESADÜF

15. Bölüm : Tatilin İlk Günü

Herkese merhabaa. Tesadüf'ün 15.bölümü ile karşınızdayıım. Şöyle bir şey söyleyecegim ki, bu bölümün kurgusu anneme ait. Yani bu bölümde olacak olan olayları annem bana söyledi, ben de yazıya döktüm. Umarım begenirsiniz ve umarım beklediginize degmiştir.
Medyada Derya, Kayra ve Deniz'in denize girerken ki halleri var.
Şimdi keyifli okumalar. :))

***

"Kızım hadi kalksana yavrum."

"Yine ne var anne ya ? Bir uyutmadınız. Sabahtan ber vır vır da vır vır."

"Eylül'ler 1 saate yola çıkacaklarmış; ama tatile gitmek istemiyorsan sen bilirsin tabii."

"Ne ? Oha ! Ben tatil olayını tamamen unuttum. Daha erken uyandırsaydın keşke. Offf... Nasıl hazırlanacagım şimdi ?"

"İstedigin kıyafetleri söyle, ben bavulunu hazırlayayım. Sen de o arada duşuna gir istersen."

"Aynen annecigim. Mecburen öyle olacak. O zaman, şimdiii, pembe ve sarı şortumu koy. Keten beyaz elbisemi koy. Pembe ve renkli bikinimi koy. Saç tokalarımı, bir de ne olur ne olmaz diye düzleştiricimi ve maşamı koy. Hee, bu arada mutlaka ve mutlaka şu an da okudugum kitabı koy. Kitap kitaplıkta olacaktı. İsmi Şeker Portakalı. Günlügümü de unutma. Birkaç tane de askılı ve tişört koy. Ma-"

"Kızım tatile 3 aylıgına degil, 3 günlügüne gidiyorsun. Sence de bu kadar kıyafet fazla degil mi ?"

"Haklısın sanırım. O zaman sen kendi kafana göre koy. Ben de duştan çıkınca kontrol edeyim. İstedigim, eksik bir şey varsa koyarım. Anlaştık mı ?"

"Tamam kızım. Sen gir duşuna."

Hemen dolabımdan kıyafetlerimi alıp duşa girdim ve olabildigince hızlı bir şekilde banyomu yaptım. Çıktıgımda bavulumun yatagımın üstünde hazır oldugunu gördüm. Saate baktıgımda ise Eylül'lerin yola çıkmalarına 45 dakika kaldıgını... Daha çabuk hareket etmeliydim. İlk önce saçımı kuruttum, sonra da bavulumu kontrol ettim. Annemin unuttugu birkaç kıyafeyimi koydum ve sırt çantamı hazırladım. 20 dakika kalmıştı. Hemen yemek yemeliydim. Mutfaga gidip,

"Anne yemek hazır mı ?" diye sordum.

"Hazırladım kızım. Otur masaya, koyayım." dedi.

Masaya oturdum ve annemin hazırladıgı fırında makarnayı agzım yana yana çabucak yedim. Ahh... Hay aksi. Yemek yedim, dişlerimi fırçalamam lazım. Banyoya koşup dişlerimi fırçaladım. Telefonumu şarjdan çıkarıp, sırt çantama kulaklıgımı koydum. Saate baktıgımda 5 dakika kaldıgını gördüm. Nihayet hazırdım. Yetişmiştiiim ! Hemen Eylül'ü aradım.

"Eylül neredesiniz ? Ne zaman yola çıkıyorsunuz ?"

"5-10 dakikaya çıkarız sanırım. Ben Deniz'lerdeyim. Sen hazır mısın ?"

"Evet hazırım. Evde sizi bekliyorum."

"Tamam, biz de çıkarız. Deniz arabayla ilgileniyordu. Kayra'yı da alıp size geliriz. Kornaya bastıgımızda aşagıya inersin."

"Tamam, heyecanla sizi bekliyorum."

Gerçekten heyecanlanmıştım. Okul daha yeni bitmişti ve ben ertesi gün tatile gidiyordum. Hem de arkadaşlarımla beraber. Hem de sevdigim çocukla beraber. Gerçi, Kayra olmasaydı daha güzel olurdu ama, neyse.

Düüüüt! Düüüt! Düüt düüttttt!

Eveeet geldiler. Bavulumu yatagın üstünden alıp apartmandan çıktım ve koşarak Deniz'lerin yanına gittim. Deniz'e yaklaşarak,

"Merhabaa." dedim. Onlarla görüştükten sonra, Deniz bavulumu alıp bagaja koydu. Ben de yol kenarında bekleyen annemin yanına gittim ve onunla vedalaştım.