12. Bölüm : Mezuniyet Balosu

303 36 32
                                    

Merhaba arkadaşlaar. Bölümü nihayet tamamlayabildim ve yayınlayabildim. Bu hafta gerçekten çok yogundum. Burada cool olmaya, cool davranmaya gerek yok. Bence herkes kendi gibi olmalı. Çogu kız, bu haftalarda 'Yaz Temizligi' adı altında, evi temizlemenin ne demek oldugunu bilir. Çünkü ben de bu hafta temizlik yapıyordum. :D O yüzden bölümü anca dün yazabildim. Umarım beklentilerinizi karşılayan bir bölüm olmuştur ve umarım bölümü begenirsiniz. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyiin.
Medyadaki 4 fotograf : İlk fotografta Derya'nın elbisesi, ikinci fotografta Doruk ve Akın var. Üçüncü fotografta balonun yapılacagı Erkülü Otel, son olarak da dördüncü fotografta Eylül'ün elbisesi var.
Şimdi keyifli okumalaar. :))

***

Allah'ım bu ne ?! Gözlerime inanamıyorum.

- "2 sene önce Chanel magazasının vitrininde gördügün o çok pahalı elbise Derya." dedi annem.

- "A- An- Anne ne diyecegimi bilemiyorum ! Bu gerçekten o elbise. A- Ama nasıl ? Çok pahalıydı."

- "Seninle bu elbiseyi gördükten sonra, elbiseyi almak için para biriktirmeye başladım. Zaten bankada biraz param vardı. Sezon sonu da elbise yarı fiyatına inince hemen koşup elbiseyi aldım. Kızımın en iyilerine, en güzellerine layık olmasını istedim. Melek gibi ol istedim Derya'm."

Annemin bu sözlerinden sonra gözlerim doldu. Ah... Bu duygusallıgım birgün başıma bir dert açacak. Her şeye aglıyorum.

Annem yanıma gelip saçımı öptü ve,

- "Niye aglıyorsun kızım ? Bak, istedigin elbise şu an elinde. Hadi. Koş elbiseyi dene." dedi.

Annem dogru söylüyordu. Şu an aglamanın zamanı degildi. Elbiseyi denemem ve baloya bir an önce hazır olmam lazımdı. Elbiseyi kutusuna koyup odama dogru koştum ve kapıyı kapattım. Üstümdeki kıyafetleri çıkarttıktan sonra da elbiseyi giydim. Nasıl göründügümü bilmiyordum ama annemin dedigi gibi bu elbisenin içinde gerçekten bir melege benzedigimi düşünüyordum. Camın önüne dogru gidip boy aynasının karşısına geçtim. Aman Allah'ım ! Bu ben miydim ? Elbise tam üzerime göre olmuştu ve şu an o kadar harika gözüküyordum kii ! Balodaki en dikkat çekici, ama yine de en masum kişi ben olacaktım sanırım.

Anneme kendimi göstermeden önce saçımı hemen öylesine bir topuz yapıp, elbisenin altına da topuklu ayakkabılarımı giydim. Artık annemin karşısına çıkmaya hazırdım. Odamdan antreye dogru çıkarken, attıgım adımlardan topuk sesleri gelmeye başladı. Sanırım annem bu seslerden topuklu giymiş oldugumu anlamış olacak ki,

- "Oooo prensesimiz geliyor. Kırmızı halımızı serin lütfen." dedi salonda oturdugu koltuktan kalkarak.

Ben iyice havaya girmiş, podyumdaymışcasına salına salına yürürken, maalesef ki antredeki kilime basıp kaydım. Annem salondan benim düşme sesimi duyup yanıma geldi ve,

- "Kızım ne oluyor ? Düştün mü Derya ? Ahh be kızıım. Dikkat etsene." dedi.

- "Beni böyle gaza getirirsen, ben de manken gibi yürümeye çalışırım anne. Ama sonuç bu olur işte." dedim sinirli bir şekilde.

- "Benim güzel kızım. Sen dünya üzerindeki tüm mankenlerden daha güzelsin."

- "Hee. Evet. 170 boy ve 45 kiloyla gerçekten tam bir mankenim annecigim."

- "Ahahaha tamam hadi kalk artık yerden."

Annemin elinden destek alarak yerden kalktım ve etrafımda döndüm. Annem ıslık çalarak,

- "Ah... Biliyordum. Bu elbisenin sana çok yakışacagını biliyordum kızım. İyi ki almışım." dedi.

- "Annem beniiim." diyerek anneme sarıldım.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin