Merhaba arkadaşlaar. Uzuuun uzuuun uzuuun bir aradan sonra Tesadüf'ün yeni bölümüyle karşınızdayım. Gerçekten Wattpad'e uzun bir ara verdim. Çünkü sınavlarım ve Lys yaklaştı. Onlara çalışıyordum. Bu hafta sonu sınavlarım var. Eger başarılı olursam inşallah liseden mezun olacagım. Bu yüzden lütfen dualarınıda beni de unutmayın. :)) Lys konusuna gelirsek, ani bir kararla bu sene üniversiteye gitmeme kararı aldım. Bu yüzden artık onu pek önemsemiyorum. Eger hakkımda hayırlıysa seneye inşallah. :)
Medyada Kayra'nın küçükken sanat okulundaki hali ve bölüm içerisinde bahsettigim yazlık var. Keyifli okumalaar. :)))***
Kimin mesaj attıgını bilmiyordum ama mesajda mezuniyet balosundan bir fotograf vardı. Fotografta Eylül, Deniz ve Kayra aynı masada gözüküyorlardı. Kayra'nın eli Deniz'in omzundaydı. Agzı kocaman açılmış bir şekilde gülüyordu. Eylül ise iki eliyle kokteylini içerken, gözleri Deniz'e bakıyordu ve yüzünde tebessüm vardı. Aynı şekilde Deniz'de Eylül'e bakıyordu.
Bu bakışma, bu mutlu ortam da neydi böyle ? Ben balodan ayrılırken Deniz ve Kayra'da bize çok sinirliydi. Şimdi ne oldu da bu kadar mutlu gözüküyorlar ? Ben dah orada neler oldugunu anlamaya çalışırken, yeni bir mesaj daha geldi.
-- Sen gittikten sonra burada işler çok degişti. Benden söylemesi. --
Allah aşkına orada neler oluyordu böyle ? Bana bunu söyleyen kimdi ? Bunu söylemeyi bırak, 2-3 saat içinde işler nasıl bu kadar degişti ? Ah... Bunları bir an önce ögrenmem lazımdı. Mesajlar sekmesinden çıkıp hemen Eylül'ü aradım; ama telefona cevap vermedi. Pes etmedim. Tekrar, tekrar ve tekrar aradım. Hala cevap vermiyordu. Kafayı yiyecektim galiba. Orada neler olup bittigini ögrenmem lazım, ama Eylül'den haber alamıyordum. Başka birini aramam lazımdı. Kayra desem, yok hayır, Kayra olmaz. Geriye sadece Deniz'i aramak kalıyor; ama bu cesareti de gösterebilecegimi zannetmiyorum. Şimdi, önümde iki tane seçenek vardı. Ya bunları boşverip yatıp uyumama devam edecektim, ya da tüm cesaretimi toplayıp Deniz'i arayacaktım. İyice düşünmem lazımdı. Çünkü sonradan pişman olmak istemiyordum.
-
Hayır hayır, dayanamayacagım sanırım. Deniz'i aramalıyım. Rehbere girip hızlıca isminin üstüne dokundum ve telefon çalmaya başladı. Oo hayır, lütfen sende telefonu duymamazlık yapma Deniz. Lütfen.- "Efendim Derya ?"
Ohh telefonu duydu nihayet... Ama... 1 dakika. Ben şimdi Deniz'i aradım aramasına, ama ne diyecegim ? Ben gittikten sonra mı eglenmenize bakmaya başladınız mı diyecegim ? Orada neler oluyor hemen bana açıklayın mı diyecegim ? Ahh... Hemen bir şey uydurmalıyım.
- "Derya ?"
- "He ? Ne ? Hee. Evet. Deniz. Şey diyecektim ben. Iıı şey. Ne diyecektim beeen ? Şey diyecektim."
- "Derya ? İyi misin sen ?"
- "Efendim ? Ne ? Heee yok yok iyiyim. Şey diyecektim. Heh. Eylül'ü aradım ama telefonuna cevap vermiyor. Onu soracaktım evet. Onu soracaktım."
- "Eylül şu an yanımda. İstersen vereyim."
- "Yanında demek ??? Verirsen iyi olur, onunla konuşmam gereken bir şey var."
Arada kulagıma gelen tak tak seslerinden sonra Eylül'ün sesini duydum. Sürekli gülerek,
- "Ooo Derya Hanım mı arıyor ? Hahahaha." deyip duruyordu.
Eylül'ün birkaç saçmalamasından sonra sanırım onun elinden Deniz telefonu aldı.
- "Derya, ben Deniz. Eylül'le ne konuşacaktın ?"
- "Ona önemli bir şey soracaktım ama o neden öyle tuhaf davranıyor ? Anlamadım."
- "Şu an müsait degil çünkü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
ChickLitİki tane çok yakın arkadaş. Karşılarında son derece yakışıklı ve karizmatik olan dövmeli çocuk. Derya ve Deniz'in aşkı gerçek olabilecek mi ? Yoksa Deniz Eylül'e mi aşık ? Hepsi gelecek bölümlerde.