Çok oldu biliyorum ama yine ben. Bu hikayeyi çok önceden yazmıştım sadece 1. Bölümü ve şimdi devamını getirmek için geri geldim .
Tanıtım
O gece ikisi de zor bir gün geçiriyorlardı. Birbirlerinde derman bulmuşlardı ama zarar gören bir taraf vardı...
Berk'in ağzı açılmıştı. Aybike hamileydi ve karnındaki çocuk ondan dı.
Aybike "evet, biraz öyle oldu...Bu arada ben ne zaman gidebilirim?"
"Birazdan taburcu olabilirsiniz. İyi günler" diyerek diğer hastalarla ilgilenmeye gitti.
Berk, Aybike'ye yaklaşıp " Neden söylemedin bunu bana? Benim çocuğum değil mi? Bu saate kadar neden sakladın?!"
" Korktum!" Bir anda ağzından cıkı vermişti. Sonra yutkunup, cesaretini toplayıp devam etti
"Berk, ben bebeği aldırırsın diye düşündüm. Ailen bizi istemez diye- " bebekle kendini gösterdi eliyle. Berk dayamadı ve sözünü kesti.
"Aybike cidden beni tanıyamamışsın. Ben size sahip çıkardım. Sizi bırakmazdım. Ailem ne der umrumda olmazdı. Ya da insanlar"
"Ama benim ailem, bana 2 seçenek sundu Berk. Ve sen 2. Seçeneyi yok ettin. Ardahan'dan beni İstanbul'a getirdin. Şimdi tek seçenek kaldı. Ailem 'bebeğin babasıyla evleneceksin" dedi. Ve amcam da kesin annemler arayıp beni kaçırdığını söylemiştir."
"Ne! Evlenelim mi diyorsun? Emin misin?"
"Evet Berk. Çünkü ben kabul etmezsin diye Ardahan'a gittim ama sen bebeği kabul ediyorsan evleneceğiz"
Berk içinden öyle bir mutlu olmuştu ki sevdiği kızla evlenecekti ama endişe ve şaşırma da beraberindeydi.
Berk "tamam evlenelim hata y-yarın evlenelim. Evlendikten sonrada ailelerimize açıklarız. Bu şekilde bize engel olamazlar ve kabullenirler."
"Berk sencede erken değil mi?"
"Hayır Aybike. Yarın evleniyoruz sadece gün almak, gelinlik ve damatlık kaldı. Hadi onları da alalım. Nikah şahitlerini de Asiye ve Doruğu yaparız. Doruk en yakın arkadaşım"
"Bizim sınıfta ki Doruk mu?"
"Evet, hadi hemen gelinlik alalım sana"
"Tamam Berk tamam" isyankar bir şekilde söylenmişti.
Hastaneden çıktıkları gibi avm ye gittiler.
Aybike 6.mağazadan oflayarak çıktı.
"Berk bu elbiseler aşırı abartılı. Hep taşlı ya. Ben kadına 'sade bir şey istiyorum' diyorum kadın bana tül perde gibi elbise getiriyor. Birde 'bu ünlü koleksiyoncunun bilmem nesi diyor.' Ben bıktım ya düz bir gelinlik yok mu?"
Berk'e doğru baktığında Berk bir yere dalmış bakıyordu.
"Berk... Berk sen beni dinliyor musun?"
Berk kendine gelip "hı! bir şey mi dedin tatlım?"diye sordu. Çünkü kafası Aybike'nin en son giydiği gelinlik de kalmıştı.
"Bakar mısınız! ben bunun fermuarını çekemiyorum. Yardım eder misiniz?"
Kapının önünde bekleyen Berk yavaşça kabin perdesini açıp arkası dönük Aybike'nin elbisenin çekilmeyen açık sırtına baktı. İçi gitmişti. Pürüzsüz bir cildi vardı ve sırtı kombile açıktı. Dokunmamak için ellerini zor tutuyordu. Bedeni titriyordu heyecandan.
Aybike " hanımefendi biraz hızlı olur musunuz?" Diye sorduğu an kendini biraz geri çekti ve yavaşça fermuarı yukarı doğru çekmeye başladı. Biraz da olsa parmakları sırtına değiyordu. Berk'in soğuk elleri Aybike'nin çayır çayır yanan vücuduna dokunuyordu. Aybike nedensizce garip hissetmişti. Bu bir hanımefendimi yoksa bir beyfendimiydi?
Berk fermuarı sonuna kadar çekti ama elleri hala titriyor, bedeni yanıyordu.
Aybike bir anda arkasına döndü. Berk 2 saniye önce dışarı çıkmıştı yoksa Aybike onu yakalacak veçok yakın olacaklardı ve kendine engel olamayacaktı. Bundan adı gibi emin di.
" Berk kime diyorum ben ya?"
"Haklısın evet devam edelim bu mağazayı beğeneceksin umarım" diyerek yolarının üstündeki bir gelinlikçiye yine oflayarak girdi Aybike.
Mağaza görevlisi onları gülümseyerek karşıladı.
"Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?"
" Merhaba benim istediğim gelinlik çok sade, taşlı maşlı olmayan bir gelinlik eğer yoksa boşuna saçma gelinlikler giymek istemiyorum."
"Tam da size göre bir gelinliğimiz var. İsterseniz bir deneyin derim"
"Tamam" dedi Aybike, ve Berk ile gelinliğin yanına gittiler. Berk "mankende bile nasıl güzel duruyor, kesin Aybike'ye çok yakışır" dedi içinden.Yine vücudu yanıyordu. Hayal edince bile böyle oluyorsa gördüğü an ne yapardı aklı almıyordu artık.
~ Aybike kabinden çıktığı gibi Berk oturduğu yerden ayağa kalktı.
"Ha siktir!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düşündüğü gibi olmuştu. Neden bu kız giydiği her gelinlikte böyle güzel oluyordu. Aklı almıyor, kalp i yerinden çıkacakmış gibi oluyordu. Birde gelinliğin yırtmacı vardı ve bacaklarındaki bütün hatları beli oluyordu.
Berk bir anda "bunu alıyoruz!" Dedi. Zaten Aybike alacaktı ama Berk'in emreder gibi davranmasına sinir olmuştu kimse ona emir vermezdi. Kadına "siz iki dakika bizi yanlış bırakır mısınız?" Dedi dişlerini sıkarak Aybike.
"Berk sen ne hakla bana emir veriyorsun ya! Almıyorum bu elbiseyi senin yüzünden!"
" Aybikee!"
"Ne Aybike ya ben alacaktım zaten ama bir anda "bunu alıyoruz!" Diye bağırmasaydın."
"Aybikeee!" Diyerek iki adımla Aybike'nin dibine girdi bir anda. Aybike bir kaç adım geriye gitti. Berk yine aynı şekilde iki adım daha attı.
" B-Berk gelmesene üzerime üzerime ya"
"Ne var ki bunda. Müstakbel eşim olacak kadının üzerine yürüyorum."
Aybike, kabinin içine geçip " gelme ya üzerimi değiştireceğim..." bir kaç kere öksürüp "bunu da almayacağız!" Dedi ciddi çıkarmaya çalıştığı sesiyle. Berk " öyle mi?!" Diyerek kabinin perdesini bir çırpıda açtı ve Aybike'in üzerine yürüdü. Kolları ile Aybike'nin beline sıkıca sarıldı. Geçen mağazada yapamadığını yapmıştı sonunda.
Aybike'nin yüreği sanki çıkmıştı. Nefes alamıyordu resmen.
"Berk ne ya-" derken Berk eli ile ağzını kapatı.
"Bu elbiseyi giymeni istiyorum çünkü sana çok yakıştı ve..." kendini gelip biraz kolarını gevşek bırakıp "yani benim yanıma yakışman lazım. Sonuçta Berk Özkaya ile evleniyorsun."