Sadece kavga bölümü olan bir bölüm
yoluyorummm"Hadi göster marifetlerini tatlım"
Berk'in bu sözü üzerine seslice yutkundum ve Murat'a doğru dönüp, iç çektim. Gerçekten işim zordu,hem de çok zordu.
Ayı Murat lakaplı kumral saçlı,kahverengi gözlü ve 150 kiloya yakın futbol topuna benzeyen Berk'in boyu kadar olmasada boyu benden uzun bu adamı nasıl döneceğimi düşündüm.
Derin bir nefes aldım ve Murat'a doğru yaklaştım. İşaret parmağı ve orta parmağımı avuç içime çekerek "yaklaş' işareti yapıyordum ama Ayı Murat göz devirip gözlerini Berk'e dikmişti. Bu sefer sesli söyleme gereği duyarak
"Yaklaş, yaklaş" dedim yine parmaklarımı 'gel gel' yapıyorken. Sırıta sırıta kafasını eğdi ve benim kafama yaklaştırdı. Aramızda biraz boşluk bıraktı. Ben tekrar "yaklaş!" Dediğim de biraz daha yaklaştı. O anda sırıtışı o kadar sinirimi bozmuştu ki oracıkta ona güçüm çokta yetmese bile içimde vurma isteği kıvılcımlaşmaya başlamıştı bile, kendimi durdum ve kulağına,
"Eğer canının yanmasını istemiyorsan siktir olup git buradan" dememle Ayı Murat'ın yüzündeki sırıtışı dondu sonra kaşlarını çatı ama ciddi yüzü bir kaç saniye sonra yine aynı çekile döndü.Bana biraz yaklaşıp kulağıma,
"Bak çok korktum şu an." Dedi komik sandığı yüzüyle sonrada biraz geri çekilip yüzümle yüzünü hizaladı ve gözlerimin içine bakarak,
"Sen benim canımı yakmayı bırak bana etki bile etmesin."
Hormonlarımdan mıdır nedir galiba bebeğim bu kadar iğrenç birini hiç görmediği için bir anda kusma isteği içimde filizlendi. Ağzıma aniden elimi koydum, bir elim karnımda duruyordu. Ayı Murat'ın gözlerindeki sinir bir anda endişeye dönüştü.
"İyi misin? Ne oluyo lan..." dedikten hemen sonra kendimi tutamadım ve Ayı Murat'ın yüzüne bildiğiniz midemdeki her şeyi çıkarttım.
"Iyyhh!" Dedi Önümde benden bir metre uzaklaşmış eli yüzü kusmuk olmuş Murat.
"Ne iğrenç bir şeysin be!" Diyerek koşa koşa okulun içine girdi. Büyük ihtimalle erkekler tuvaletine gitmişti. Elimin tersiyle hiç gocunmadan dudağımı sildim.
Tam kurtulduk derken etrafıma baktım. Her kes etrafıma toplaşmış sanki sirke gelmişler de ayı oynatılıyormuş gibi pür dikkat onları izliyorlardı.
Bir kaç adım arkasında durduğunu düşündüğüm Berk'e doğru döndüğüm de Berk'in kollarını iki, iri yarı öğrenci tutmuş onu bir yere götürmeye çalışıyorlardı ki Berk direniyordu.
"Bırakın lan beni! Benim yokluğum da Ayı Murat'ın mı iti oldunuz lan!"
İkisi de erkek olan öğrenciler bir şey demiyor sadece Berk'i sürüklemeye çalışıyor, kolarından onu çekiyorlardı.
"Aybike senin marifetlerini gördük diyorum...artık benimkilere mi geçsek. Eğer senin de iznin olursa" diye soru yöneltmişti bana bakarak, bir yandan da hala kıpraşıyordu. İri yarı son sınıf olduğunu düşündüğüm iki öğrenci Berk'i sadece bir kaç cm geriye götürebilmişler di.
"Hı hı." Diye bildim sadece çünkü benim gibi bir kızın böyle iri yarı erkekleri döve bilmesi baya zordu. Ya dövüş sanatların dan birini bilmem gerekiyor ya da bir mucize olması gerekiyordu yoka ben kendim böyle bir şeyi tek başıma başaramazdım.
Berk dirseğini sağ tarafında kolunu tutan sarı saçlı çocuğun tam burnuna gelecek şekilde bir darbe indirdi sonra diğer çocuğa da aynı şeyi yaparak ikisinin dikkatini de dağıttı ve kollarını kurtardığı gibi sağ tarafında, burnunu iki eliyle tutan çocuğun yüzüne yumruğunu geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No 404/ AYBER
Storie breviÇok oldu biliyorum ama yine ben. Bu hikayeyi çok önceden yazmıştım sadece 1. Bölümü ve şimdi devamını getirmek için geri geldim . Tanıtım O gece ikisi de zor bir gün geçiriyorlardı. Birbirlerinde derman bulmuşlardı ama zarar gören bir taraf vardı...