Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz haberiniz ola.
— Yazarın anlatımıyla —
Gözlerinin önünde yerde yatan adama baktı. Berk'in arkadaşlarından birinin "nabzı atmıyo" dediği an bedeni onu taşıyamadı ve yere oturur bir şekilde ağlamaya başlamıştı.Gözlerinin önünde olan olay kafasında tekrarlanıyordu.
Ayı Murat'a
"Yaklaş yaklaş"
Demişti önce,
dışından fısıltıyla,
"Keşke demeseydim." Dedi. Sonra yine aklına o anlar geldi.Ayı Murat'ın
"Iyyhh!" Diyerek erkekler tuvaletine gittiği sonrasında Berk'in sesi aklına geldi. Sol gözünden bir damla yaş daha akıp giderken kafasında o sesler vardı.
"Bırakın lan beni!Benim yokluğumda Ayı Murat'ın mı iti oldunuz lan!"
"Aybike senin marifetlerini gördük diyorum...artık benimkilere mi geçsek. Eğer senin de iznin olursa"
diye soru yöneltmişti ona daha yarım saat bile olmamıştı konuşalı. Ama Aybike sanki çok uzun süre konuşmuyorlardı Berk'le. Tekrar aklına geldi o anlar.
"AH!"
"İT OĞLU İT!"
__
"Berk yumruk!"
__
"Berk bıça-"
Ağızından bir hıçkırık çıktı Aybike'nin. Keşke dedi keşke Berk yerine o bıçaklansaydı. Sonra buğulu gözleriyle eteğine baktı.
"Keşke" dedi tekrardan keşke Berk'in sözünü dinleyip giymeseydi bu mini eteği.
Tekrar hıçkırıkları arasında bir "keşke" daha çıktı. Keşke durdurabilseydi her şeyi. Zamanı geri alabilmeyi o kadar çok istiyordu ki. Şu anda bir Dilek hakı olsa kesin zamanı geri almayı dilerdi.
Düşüncelerinin içinden ambulansın siren sesini duymasıyla çıkabildi. Ambulans gelmiş. Berk'e kalp masajı yapılmış ama bir etki etmemiş gibi duruyordu. Aybike Berk'in önünde diz üstü oturan doktor yüzünden Berk'i göremiyordu. Göz yaşlarını elinin tersiyle silip hızlıca ayağa kalktı ve Berk'in yanına gitti. Doktor kalp masajına devam ediyordu. Kalp i durmuş olan kızılının sol tarafına geçti yere oturdu ve elini sıkıca tutu.
Doktor,
"Hadi dayan aslanım! Hadi kendine gel!" Diye bağırıyordu. Adamın alnından ter akıyordu. Aybike içinden "hadi Berk, daha çocuğumuz olacak. Ona birinin babalık yapması lazım ve şu anda babasını kaybedemez. Biraz daha dayan. Söz bir daha mini etek giymeyeceğim." Sanki Berk onu duyuyormuş casına içinden konuşuyordu. Dakikalar bir birini kovalarken 10 dakikadır Berk'e kalp masajı yapılıyordu ve Berk'den doktor ümidi kesmişti. Ellerini Berk'den çekip ayağa kalkacakken Aybike doktorun kolundan tuttu ve,"Ne oldu doktor vaz mı geçtin? Benim kocam yaşıyo ben buna eminim! O hayata devam etmek zorunda!...o beni, bebeğimizi bırakamaz!" Dedi. Herkes şok içinde Aybike'ye bakıyordu. Sonuçta herkese nişanlı olduklarını söylemişlerdi. Kimsenin ne bebekten ne de evlendiklerinden haberleri yoktu.
Herkes bir ağızdan "Aaa!" Diye kınarcasına bakarken Aybike hiç birini umursamayıp doktora bakıyordu.
"Devam etsene doktor, konuşsana!"
Aybike göz yaşlarını tutamıyordu ama kabulde edemiyordu mor vampirinin öldüğünü. İlk ona mesaj attığı zaman geldi aklına, yüzünde bir tebessüm oluştu.
Sahi ne demişti ona,
selam tatlım, ben mor vampir ;) diye bir mesaj yazmıştı. O günü dün gibi hatırlıyordu. Doktor çaresizce Aybike bakarken Aybike göz yaşlarını Berk'in tutuğu elini bırakıp o elinin tersiyle sildi ve,"Peki doktor,sen yapmazsan ben yaparım."
Diyerek Berk'in üzerine yükünü vermeyecek şekilde oturdu. Karnında olan yara aşağıda değil biraz daha yukar taraftaydı. O yüzden yarasına zarar vermiyordu. T-shirt ünün heryeri kanlar içinde olan Berk'in yüzüne baktı. Beyaz olan yüzü sanki daha bir beyazlaşmıştı.Kireç gibi olmuştu. Ve eli olduğu gibi vücudu da çok soğuktu Berk'in. Aybike ellerini kalp masajı yapmak için birbirine kenetledi ve Berk'in kalpinin üzerine yerleştirip kalp masajına başladı. Gözlerinden yaşlar süzülüp giderken o hiç bir şeyi önemsemiyordu. Ne etrafında yuvarlak olmuş öğrencileri ne de kıvrılan eteğini. Sadece aklında Berk vardı şu anda. Tek onu umursuyordu. Sadece onun yaşamasını, tekrar elini sıkıca tutmasını,tekrar sıkıca sarılmasını, tekrar dudaklarının kendi dudaklarıyla birleştirmesini istiyordu.
15 minutes later
O kadar hızlı ellerini bastırıp çekiyordu ki, soluk soluğa kaldığını fark etmemişti bile Aybike. Doruk yanına gelip,
"Yenge... bırak artık o geri gelmeye-" derken sözünü kesti.
"Sus! Sus Doruk. Allah aşkına sende yapma." Dedi ve kalp masajına devam etti.
25 dakikadır kalp masajı yapılan Berk'de hiç bir ses soluk yoktu. Daha 10 dakika önce etraflarında heyecanlı heyecanlı dizi izleyen yaşlı teyzeler gibi olanları izleyen öğrencileri Dorukgil kovmuş ve ambulans da yapacak bir şey kalmayınca olay yerinden başka bir acil olaya gitmişlerdi. Herkesin ümidi tükenmiş sadece Berk'in etrafında Doruk ve bir kaç arkadaşları kalmıştı. Çünkü Doruk arkadaşlarından iki kişiyi görevlendirip Ayı Murat ve adamlarını ambulans gelmeden ikide bir de sözünü etikleri 'depo' ya götürmüşlerdi. Artık ne yaptıklarını ya da ne yapacaklarını Allah bilir.
Aybike yorgun düşüp Berk'e kalp masajı yapmayı bıraktı ve Berk'in göğüslerine doğru ona vurmaya başladı.
"Neden, neden Berk, neden uyanmıyorsun?! Neden!" Vücudunda gelişi güzel vurduğu yumrukları ne Doruk engelle misti ne de diğer arkadaşları.
Aybike'nin şişmiş gözleri artık kapanmak istiyordu. Kafasını Berk'in sol göğüsü ne koyup gözlerini kapattı. Hatırladığı anıyla yüzünde küçük bir tebessüm oluştu. Dudakları yukarıya kıvrıldı ve derin bir nefes vererek konuşmaya başladı."Hani hep senin göğüsüne kafamı böyle koyardım ya, sen hiçbir şey demezdin. Sıcacık bedenin benim soğuk bedenime değerdi. Beni ısıtırdın..." yutkundu ve devam etti.
"Ama şimdi, şimdi o sıcacık bedenin buz gibi Berk. Buz gibi soğuk." Ağızından bir hıçkırık çıktı.
"Uyan, uyan ve benim hariçimdeki herkese sevgimizin nasıl sonsuz olduğunu göster...lütfen."
Göz yaşı yüzünden aktı ve Berk'in t-shirt ünü ıslattı.
Bir kaç saniye sonra Aybike ellerini Berk'in yapılı kollarına sıkıca sardı. Ve son kez,
"Seviyorum seni." Döküldü dudaklarından.
Sonra Doruk yanına yaklaştı ve,
"Yenge hadi kalk. Bebeğe bir şey olacak. O sizin Berk'le bir parçanız. Bali bebeğe acı. Kendini daha fazla yıpratma."
Aybike, Doruğun dediklerini duymazdan gelerek yerinden kıpırdamadı bile.
Kulaklarını dolduran sesle Aybike gözlerini bir anda açtı.
"Güp güp"
Bu Berk'in kalpinin atış sesleriydi. Berk'in göğüsünün inip kalkması da bundan kaynaklıydı. Berk'in ağızı açıldı ve büyük bir nefes alıp verdi.
Aybike kafasını hızlıca kaldırıp Berk'in yüzüne baktı. Bir eli de Berk'in kalpinin üzerindeydi.
"Yaşıyor, Berk yaşıyor!"
Evvett bu bölümümüzün de sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Okullar açılmadan final yapmayı düşünüyorum yoksa hayatta bölüm atamam. Ve hikayenin yarıda kesilmesini istemiyorum.
İyi günler❤️🥰

ŞİMDİ OKUDUĞUN
No 404/ AYBER
Historia CortaÇok oldu biliyorum ama yine ben. Bu hikayeyi çok önceden yazmıştım sadece 1. Bölümü ve şimdi devamını getirmek için geri geldim . Tanıtım O gece ikisi de zor bir gün geçiriyorlardı. Birbirlerinde derman bulmuşlardı ama zarar gören bir taraf vardı...