12

603 36 40
                                    

Hemen devam ediyorum.

Berk'in ağzından sadece "ha sikiyim böyle işi, basıldık"

"Yaaa basıldınız!" Dedi Oğulcan. Nerden bulmuştu ki onları. Nasıl bulmuştu?

Berk fısıltıyla "bi rahat vermediniz ya" dedi ve Aybike'nin üzerinden kalktı. Kalkerkende aklına Oğulcan merak etmesin diye evinin nosuna kadar verdiği aklına geldi.

"Merak etseydi ya keşke merak etseydi" diyerek içinden söylendi.

Aybike gözlerini açtığı gibi abisinin yüzünü gördü. Aslında abisi çok kızgın biri değildi ama Berk ile halleri her abiyi kızdırırdı.

"Berk ben sana Aybike'yi emanet ettim, onunla yatmanızı değil. Hem ne bu sırt ında yara bantları yoksaa... Aybike, abicim Berk'in sırtına fazla tırnaklarını-"

"Abi saçmalama!"

"Aslında öyle olsaydı ne kadar güzel olurdu. Sonuçta boşuna tırnak izleri olmaz" Ama bunları diyemedi Berk. Sırıtarak "Hayır Oğulcan, Aybike daha tırnaklama bölümüne geçmemişti. Yeni başlayacaktık ki içine sıctın. Çok saol ya bi karımı öpemedim-"

Derken Oğulcan Berk'e bir yumruk attı. Berk'in yüzü sağa doğru döndü sonuçta alışkındı yumruk yemeğe. Çok etki etmedi.

Oğulcan sinirle "bir de karımı öpemedim diyor. ULAN İT OĞLU İT! Sen evlenmeden yaptın ya, şimdi birinci doğmadan ikinci yapma hayal leri mi kuruyorsun!?"Dedi. Elleri Berk'in boynuna yöneldi. Onu iki eliyle boğmaya çalışıyordu ama hem boyu yetmiyor hem de Berk onu hiç umursamıyor, sırıtıyordu.

Oğulcan sinirle "NE GÜLÜYORSUN LAN! ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN!?"

Berk hiç bozmadan, sırıtarak "ben zaten ölmüşüm Oğulcan sen öldürsen ne olacak. Aybike benim kalbimi bir kere durdurdu o güzelliği, gülüşü-"

"HALA NE DİYOR YA ŞEREFSİZ!BİRDE GÜLÜŞÜ DİYOR! Bu kız senin yüzünden kaç kere üzüldü! Ne zaman görebildin gülüşünü !"

Aybike'ye dönerek "Aybike ne zaman güldün sen buna !?

Aybike, Oğulcan'ın kolundan tutup onu ayırdı, müstakbel kocasından.

Aybike titreyen sesiyle "O-Oğulcan saçmalama! Eski konuları da açma! Artık biz Berk ile evliyiz. -Zorunlu evlilik olsada- .Sakın bir daha Berk'e dokunma!" Dedi .

Oğulcan iki saniye sonra Berk'e baktı ve sinirle "Aybike döverim ben bunu! Bak hala sırıtıyor!"

Aybike hemen olaya müdahale etti. Bazı şeyleri gün ışığına çıkarma vakti gelmişti. "SAKIN! Siz bana sahip çıktınız mı!? Beni eşya gibi dışarı attınız resmen. Sen bile Oğulcan, sen bile beni koruyamadın! Ama Berk beni bırakmadı."

"Sen ne zaman bu kadar bencil bir insan oldun Aybike! abine bunları nasıl dersin! Bende size nişan yüzükleri almıştım.Ben sizi evlendirdim! Ben Berk'e olanları anlattım!"

" Ama abi sen gelmedin! Beni sen kurtarmadın! "

"Aybike nasıl gelebilirdim-"

"Gelebilirdin Oğulcan! beni Ardahan'a ziyaret etmeye bile gelebilirdin! Ya da bi kere arayabilirdin!"

Berk olayın daha çok uzamasını istemediği için "Hani eski konuları açmıyorduk. " Aybike'nin kulağına doğru eğilerek "şimdi sinirden abinin karşısında ağlayacaksın. Bırak artık o Ardahan'ı. Kızıl atlı prensin seni kurtardı o pislikten." Aybike'nin dudakları istemsizce kıvrıldı.

Oğulcan cebinden bir kutu çıkartı ve yatağa fırlatıp "Alın, takın ki evliliğin olduğuna inansın herkes!Ha kapının yolunu biliyorum ben çıkarım!" Dedi ve sertçe kapıyı kapatıp çıktı.

Aybike hala inanamıyordu. Abisi ona bencil demişti. O lafı hakkediyor muydu gerçekten?

Berk yüzük kutusunu  açtı ve Aybike'nin parmağına küçücük yüzüyü taktı. Sonrada kendine, ve boğazını temizleyip "bizimkiler evlendiğimizi öğrendi. Şimdi sizinkiler de. Altına benim eşofmanlardan giy de sizin eve gidelim."

Aybike kafasını "tamam" anlamında saladı ve dolmuş gözleriyle Berk'in dolabından gri bir eşofman aldı. Ne yani Berk'in bir kaç kere okula geldiği şu gözlerini alamadıkları eşofman mıydı bu? O zamanlar aklına geldi.

"Kızım, Berk değil mi o? Üstüne uzun  tişört giymiş ama basketbol potasına top atarken beli oluyor."

Diğer kız "bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Kim bilir kaç cm? kızın canını nasıl yanar."

Aybike artık sinirlenmişti. Arkadaşları ile Berk'in macına bakıyorlardı ama Aybike'den çok onlar Berk'e ve şeyine bakıyorlardı.

"Kızlar susun isterseniz!"

"Tamam ya kıskanma canım her erkek  gri eşofman giydiğinde böyle yorumlar yapıyoruz ama seninkin diğerlerine göre biraz daha büyük-"

Diğer kız "biraz mı baya büyük"

"Ya saçmalıyorsunuz bizene ondan ben onu vücudu için sevmiyorum ki."

"Tamam be kızma hemen. Biz iyiliğin için söyledik. Canın fazla yanar diye"

"Off kızlar sanki Berk'le ilişkiye gireceğim daha yan yana gelemiyoruz"

Hepsi birlikte güldüler.

Gerçekten yan yana bile gelemiyoruz dediği çocuktan bebeği vardı karnında. Hayat işte neler yaşatıyordu onlara. 404 Numaralı evi artık adı gibi biliyordu her köşesini bu odanın.

~
Eşofman ı giyip Berk'in yanına gitti. Berk gülmemek için kendini zor tutuyordu. Üstündekiler o kadar büyük gelmişti ki. Genc kıza resmen çuval gibi olmuştu.

Aybike "Ne var? Niye öyle bakıyorsun?"

Berk gülmesine engel olamayıp kahkaha attı. "Çok...yakışmış" dedi gülmesine durdurmaya çalışırken.

"Off Berk ya hadi gidelim"

"Tamam tamam kızma hemen" dedi ve no 404 den çıktılar. Aybike'nin ailesi nasıl karşılayacaktı ikisi de hiç bilmiyordu ve ikiside endişeliydiler.

~
Kapıyı 2 kere tıklatı Berk. Kapıyı açan Aybike'nin annesi Şengül'dü. Berk, Aybike'nin elini sıkıca tutup
"Biz evlendiğimizi haber vermek için gelmiştik"Dedi sanki çok normal bir şeymiş gibi.

Kapıya doğru Orhan geliyordu "Şengül kim gelm-" derken Berk ile Aybike'yi gördü.

Orhan inanamadı. Sadece ağızından kekeleyerek "A-Aybike" çıktı.

Bu bölümde bu kadar dı. Bir arkadaşım bugün gelmesini istediği için sınır dolmadan attım ama cidden bitirmeyi düşünmeye başladım. Beğenilmiyorsa, iyi değilse hikaye söyleyin canım bende bırakırım yazmayı.

Sınır yok artık çünkü umrumda değil. Zaten umrumda olunca da bir şey değişmiyor.

İyi günler.

No 404/ AYBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin