No 404/ AYBER

7 -özel-

Başlıkta da gördüğünüz gibi 'özel' yani +18 bir bölüm olacak. İstemeyenler hiç okumasın diğer bölümü beklesin çünkü full +18 olacak.

Berk kucağındaki Aybike'yi yere indirip cebinden anahtarı çıkarıyordu. Aybike'de kapı numarasını heceliyordu sarhoş sesiyle "N-O - dört yüzz- dört. Senin evin mi?"diye sordu.

Berk "evet de boşver şimdi evi" değip Aybike'ye döndü. Sonunda kapıyı açabilmişti. Aybike Berk'in elbisesine bakışlarını gördüğünde "ne istiyorsun?" Diye sordu. Berk'in kafası gitmişti artık.

"Şunlardan kurtulmayı" dedi kıyafetlerine bakarak.

Aybike'in kolundan çekip içeri aldı ve kapıyı kapattı. Sonrada Aybike'ye baktı. Tam öpecekken Aybike " Berk ben sana yetememekten korkuyorum, seni tatmin edememekten" dedi kısık bir sesle galiba biraz kafası yerine gelmişti. Bu sefer sesi ciddi geliyordu çünkü.

Berk Aybike'in çenesini tuttu. "O konuya gelirsek eğer" dedi.
Aybike " hangi konuya?" Diye tereddütle sordu.

Aybike,

Çenemdeki eli, yanağımı okşayarak alnıma doğru çıktı. Alnımdan gözüme doğru düşen ufak saç tutamını itina ile alıp kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Bana yetemeyeceğin gibi saçma bir fikre kapılman konusuna." Dediğinde biraz utanmıştım açıkçası. Elleri hafifçe sırtımdan süzülüp kalçalarıma geldiğinde bir müddet orada oyalandı. Sonra bacaklarımın iki yanından tutup beni kucakladı. Bacaklarım otomatikman belini sarmış, kollarım boynuna dolanmıştı. "Sen herşeyinle bana fazlasıyla yetiyorsun zaten tatlım." Dedi bacaklarımı okşayarak. Tatlı bir heyecan bütün vücudumu ele geçirirken ellerim saçlarının arasında çoktan gezintiye çıkmıştı bile. "Beni tatmin edemeyeceğin konusunda ise" dediği an beni kendine iyice bastırmasıyla sertliğini hissettim. "Bir kez daha düşünmelisin zira bu halde bile beni fazlasıyla sertleştiriyor aklımı başımdan alıyorsun. Daha önce hiç kimseye karşı böyle istekli ve arzu dolu olmadım Aybik." Diyerek sırtımı duvara yasladı. Elleri bacaklarımın üzerinde dolanıyor kalçalarımın üzerine geldiğinde onları arsızca avuçluyordu.

Ellerimi yanaklarına dayayıp onu kendime doğru çektim. Gözlerinin içindeki arzuyu görebiliyordum. Dudağının üzerine tüy gibi bir öpücük bıraktım önce, sonra yanağını öptüm ve dudaklarımı yüzüne sürterek kulağına doğru ilerledim. Kulak memesini yavaşça dişleyerek tuttuğum nefesimi dışarı verdim. Berk'in elleri kalçalarımı daha sıkı kavrarken boğazından boğuk bir inleme çıkmıştı. Bütün cesaretimi toplayarak kulağına fısıltıyla konuştum. "Seni hissetmek istiyorum Berk. Seninle bütün olmak, teninin kokusuna bulanmak istiyorum."dedim sarhoş sesimle

Berk söylediğim şeyden sonra beni bir kez daha duvara yaslayıp inledi. "Beni fazlasıyla hissedeceksin güzelim." Dediği an dudaklarımız arzuyla birleşti.

Ellerim saçlarını çekiştiriyor nefesim Berk'in  nefesine karışıyordu.

Dudaklarımız öyle bir dans tutturmuştu ki dilimiz, bu dansın ritminde zevkle kıvrılıyordu. Berk'in dudaklarının eşsiz tadı benim tadıma karışıyor bütün hücrelerimi şaha kaldırıyordu. Dillerimiz savaşırcasına birbirine dolanırken Berk'in elleri kalçalarımı avuçluyor, sıkıyor ve acıttığı yerleri nazikçe okşuyordu. Ellerim saçlarını talan ettikten sonra yanaklarına sabitlenmişti.

Öpüşmemiz biraz aceleci ama bir o kadar da tutku doluydu.

Dudaklarımın üzerinde hareket eden Berk'in dilini nazikçe yakalayıp arzuyla emdiğimde Berk istekle inledi. Ellerinin tutuşu iyice sıklaştı. Dilini dudaklarımdan kurtardığında dişlerini alt dudağıma geçirip hafifçe çekti. İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Vücudum tatlı bir titremenin eşiğinde kıvranıyor kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Alınlarımızı birbirine yasladığımız da dudaklarımız bir anlığına ayrıldı. Ellerim hala Berk'in yüzündeydi. Derin derin nefes almaya çalışırken Berk'in sesi aramızdaki sessizliği bozan tek şey oldu.