No 404/ AYBER

15

Hiç gerek yokmuş aslında sınır a falan sonuçta bir kaç kişi bile olsa insanlar yeni bölümü isterse hemen atarım. Sonuçta beğeniyor o kişiler. Yorum yapanların Hepsine teşekkür ederim. Hemen devam ediyorum

Berk, Aybike'yi tam avucunun içine almıştı ki zil sesi yüzünden durmak zorunda kaldı. Hemen dolabından siyah bir tişört ve siyah pantolon aldı.

"Aybike sende giyin, ben şu hayırsız-"
derken hala zil çalıyordu.

"en heyecanlı yerde içine edeni öldürüp geliyorum." Dedi ve hızlıca üzerini giyinip odadan kapıyı sertçe kapatıp çıktı. Aybike'nin bir şey demesine bile izin vermeden. Çok sinirliydi.

Dış kapıyı açarkende sinirli sinirli konuşuyordu.

"Ben şimdi senin a*ın-" deken karşısında gördüğü kişi ile dona kaldı.

Karşısında Resul Özkaya ciddiyetini kaybetmeden dimdik duruyordu.

Resul "Ne bakıyorsun yediğin dayaklar yetmedi herhalde bir de babana sövecek miydin?"dedi tok sesiyle

Berk afallamış, bir kaç dakika sonra cevap verebilmişti.

"H-hayır b-baba" dedi. Sesi titriyordu Berk'in. O kadar sinir oluyordu ki kendine. Hep babasının yanında ezilip büzülmek zorunda kalıyordu. Oysa 2 gün önce nasıl da söylemişti evleneceklerini babasına. Nasıl da rahattı.

2 gün önce (evlenecekleri gün)

Berk, (Berk'in anlatımıyla)
Babamın büyük bir tepki vereceğine emindim. Ama evlendikten sonra söylersem daha çok kızacaktı. Bu yüzden ondan habersiz yapmamak için ve başkasından duymaması için söylemem gerekiyordu evleneceğimi.

Sabah erken kalkıp babamın evine gittim. Damatlığımı da giymiştim. Babamla konuştuktan sonra  nikah dairesine geçecektim.

Babamın fazlaca çıkmadığı çalışma odasının kapısını tıklattım,içeriden garip seslerler gelince tereddüt ederek kapının kulpunu tutup hızlıca çektim ve kapıyı açtım. Gördüğüme inanamadım. Babamın masasının üzerinde sarışın, uzun boylu, mavi gözlü, üzerinde sadece danteli  iç çamaşırı ve altında mini ettiği ile babamla SEVİŞİŞEN bir kadın vardı. İnanamadım önce yanlış görüyor muyum diye gözlerimi bir kaç kere açıp kapattım. Cidden bu kadın 60 yaşında babamla mı? Derken babam benim geldiğimi fark etti. O kadında bana dik dik baktı. Daha annemin kırkı çıkmadan adamın yaptığına bak. Çok sinirlendim.

Babam kendine çeki düzen verdi ve kadına "sen çık, ben birazdan gelirim hayatım" dedi. İnanamıyordum bu adam delirmişti herhalde. Ya da ben hala uyuyordum.

Sarı saçlı kadın yerden tişörtünü alıp utanmadan yüzüme bakarak giyindi ve odadan çıktı.

Kadın çıktıktan sonra babam gömleğinin düğmelerini ilikledi. Sonrada bir kaç kez öksürüp "Berk kapıyı kapat." Dedi ciddi çıktığını sandığı sesiyle. 2 dakika önce kendinden 30 yaş küçük biriyle sevişmeseydi belki biraz onu ciddiye alırdım ama şu anda çok da si*lemiyordum sesini. Kapıyı kapattım.  Kapattığım gibi de babamdan hesap sordum.

"Baba daha annemin kırkı çıkmadan bu kadınla hem de 'sadece iş girebilir bu odaya' dediğin çalışma odanda nasıl sevişebiliyorsun!"

Babam bana  dik dik baktı. Ben hala umursamıyordum babamın ciddi ve öfkeli bakışlarını. Sonuçta Berk Özkaya'nın gözünde şu anda bir hiç ti.

"Sen kimsin de benden hesap soruyorsun!"

"Asıl sen kimsin de anneme saygısızlık edebiliyorsun!"