Biliyorum bölüm göndermeyeli baya oldu ama bazı işlerim vardı. Bu yüzden yazamadım bile. Şimdi devam ediyorum.
Bütün dersler bitmiş ve Aybike ile eve doğru araba ile gidiyorduk. Bu arada o hoca yı dava edecektim ama Aybike "sen ne saçmalıyorsun Berk. Hocaya bir şey yap valla senin o kızıl saçlarını teker teker yolarım" dediği için susup oturdum.
Arabayı sürerken arada Aybike'ye bakıp gülümsüyordum. Aybike'de bana.
Yazar,
Berk arabayı evlerinin önüne park ediyorken, önlerinde arkalarında ve sağlarında siyah arabalar belirdi. Berk ne olduğunu anlamadan arabaların camından Scorpion silahlarla çıkıp ateş etmeye başladılar.
"Aybike eğil! Dikkat et!"
"Berk ne oluyor?!"
"Bilmiyorum bebeğim."
"Berk bu halde bile bebeğim diyorsun ya!"
"Aybike, bu halde bile konuşuyorsun, arabaya bin bir türlü silah mermileri geliyor sen buna takılacağına bebeğime mi takılıyorsun?"
Silahlar camları talan etmişlerdi.Berk sağ eliyle Aybike'nin saçını okşuyordu. Aybike, Berk'e korktuğunu söylemese bile çok korkmuştu. Berk bunu anlamıştı. Sonunda sesler kesildi. Ayak sesleri duyuluyordu. Berk kafasını yavaşça kaldırdı. Arabanın etrafını silahlı adamlar sarmıştı. Hepsinde siyah düz takım elbise vardı.
Berk bir tanesini tanıdı. O adam babasının adamına benziyordu. Hata sağ koluydu o adam. Ne benzemesi ya o adam kesinlikle Vedat tı. Soluk yüzlü, siyah saçlı, beyaz tenli, iri yarı bir adamdı. 20 yıldır babası ile çalışıyordu.
Berk sessizce "ha siktir, ne işi var bunların burda?" dedi. Aybike, Berk'in dediğini çok net duymuştu ama şu an bir şey sormaya dili varmadı.Elleri zangır zangır titriyordu. Çok korkuyordu. Vedat diğer adamlara durun anlamında ✋ bu işareti yaptı ve Aybike'nin kapısına doğru yanaştı. Cam kırıklarına bastığı için ikiside birinin geldiğini anladı.
Vedat Aybike'nin tarafındaki araba kapısını açtı. Berk ile göz göze geldiler. Vedat hemen gözlerini kaçırdı. Bir kaç kere öksürdü ve Berk'e bakmadan konuştu.
"Berk bey babanız şimdi Aybike hanımla tanışmak, konuşmak istiyor. Engel olursunuz diye böyle bir uyarı vermemizi istedi...özür dilerim"
Aybike bir anda arkasını döndü ve bütün korkusunu bir köşeye atıp
"Hay hay efendim başka bir şey ister misiniz?!"
"Estağfirullah yenge-"
"Bir de yenge diyor! Salak mısınız oğlum siz?! Ben gel deseniz gelirdim ne gerek var böyle saçma sapan mafyacılık oynamaya! Burda doğruyordum az kalsın!"
"Yenge özür dileriz ama emir bu"
"Aybike kızma Vedat'a babam beni tanıyor seni ona vermeyeceğimi bilir. Bu yüzden yaptı ama yine de vermeyeceğim. Gerek yok tanışmanıza falan. Şimdi saçma sapan şeyler söyler"
"Ama Berk Bey babanız eğer Berk karşı çıkarsa "topuğuna sıkın" dedi. "
"Sık ulan sık ! Vedat başlatma babamdan! Gitmeyecek diyorsam gitmeyecek. Benim karım o adamla bir kelime dahi konuşmayacak."
"Berk Bey lütfen zorluk çıkartmayın."
"Sık demedim mi lan ben sana! Aybike'yi alman için beni öldürmen gerek bunu hala anlayamamış mı patronum dediğin it"
"Berk bey tekrardan özür dilerim."
Vedat tam belinden silahını çıkarıyordu ki Aybike bağırmaya başladı.
"Ya sen salak mısın?! Kendi adamına beni vur diyorsun Berk. Saçma sapan işler yapmayın. Ben hemen gidip gelirim. Sende eve git, beni bekle."
"Aybike dediğim gibi o Resul itine seni vermem için beni öldürmeleri gerek! Şimdi şöyle yapıyoruz. Sen beni şimdi vur sonra ambulans çağır ve Aybike ile beni hastaneye gönder. Bana bak Aybike yanımdan ayrılmayacak. Sende karnımda tam istediğim yere vurucaksın. Ben amiyalat dan çıkabilirsem sonrasını hal ederim. Tamam mı Vedat sakın Aybike'yi falan alayım deme. Babam sorarsa Aybike bir anda ambulans a bindi sizde bişey yapamadınız"
"Tamam Berk Bey"
"Berk saşmalama sadece babanla tanışacağım. Bunda bu kadar büyütülecek bir şey yok."
Arabadan ikiside indi. Berk birde arabadan çıkartmaya falan çalışmasınlar demişti. Arabanın önünde Berk hala Aybike'nin dediklerini takmıyor, Vedat'a karnındaki ateş etmesi gereken yeri gösteriyordu. Hata mesafe bile ayarlamıştı. 4 metre uzaktan vuracaktı.
Vedat yerini aldı. Bütün adamlar saygı duruşuna geçmiş, Yanyana dizilmişlerdi. Bütün adamların elinde telefonları vardı. Hastane bile ayarlanmıştı. Hepsi vurulma sesini bekliyorlardı. Aybike hala daha isyan ediyor. "Böyle saçmalık olmaz" diyerek yakınıyordu.Berk ciddi bir sesle " Aybike seni seviyorum. Sakın arkamdan ağlama ya da üzülme. Bebeğimiz için."
"Berk lütfen yapmayın. Başka yolunu buluruz. Ya zaten ben babala konuşamaya gitebilirim-"
"Aybike çok konuşuyorsun be güzelim. Hadi Vedat eline kuvvet koçum "
"Emredersiniz Berk bey"
Vedat silahı eline aldı ve yavaşça tetiği çekti. Bir silah sesi duyuldu bir anda.
Berk eliyle karnını tutu.
Aybike "hayır!" Diyerek bağırmaya , ağlamaya başlamıştı bile. Berk'in adamları aynı anda aynı hastaneyi aradılar. Hepsi telefonları aynı zamanda kulaklarına götürmüşlerdi.Berk yarasına doğru baktı. Sinirle dişlerini sıkıp
"Hay elinin ayarını sikim senin Vedat!"
Dedi sonrası zaten karanlık.Bu bölüm bu şekilde bitti. Biraz kısa oldu biliyorum ama diğer bölüm daha uzun olacağını söylemek istiyorum şimdiden.
Bu arada bir arkadaşım yorumlarda istemişti vurulma sahnesini ben biraz değiştirdim o kadar.İyi günler

ŞİMDİ OKUDUĞUN
No 404/ AYBER
Truyện NgắnÇok oldu biliyorum ama yine ben. Bu hikayeyi çok önceden yazmıştım sadece 1. Bölümü ve şimdi devamını getirmek için geri geldim . Tanıtım O gece ikisi de zor bir gün geçiriyorlardı. Birbirlerinde derman bulmuşlardı ama zarar gören bir taraf vardı...