13. Bölüm: Tekrar Doğmak İstemeyen Anka.
*İçimdeki yangın beni yakacaktı. Biliyordum. Bu hikayenin kötü yanı ise ben zaten yanmak istiyordum. Yanmak. Kül olmak fakat Anka kuşu olamamak istiyordum. *
*Yıllar önce. İlahi bakış açısı.
Küçük çocukların hepsi etrafta koştururken Aden tüm dikkatini elma ağacının gölgesinde çizdiği resme vermişti. Eline bulaşan boyaları görmeden, büyük bir hırsla resmini boyuyordu. Ozan bir kaç dakika önce olduğu gibi tekrar gelmişti yanına. "Of Aden! Bırak şu resmi, gel sakalambaç oynayalım!"
Aden çizdiği resimden başını kaldırmadan Ozan'a cevap verdi. "Resmimi bitirip geleceğim Ozan. Hem o sakalambaç değil, saklambaç."
Ozan ofladı. "Ben öyle demek istiyorum. Geleceksen gel, yoksa İlknur'u alacağız oyuna." Aden sinirle kaldırdı başını. Sınıf arkadaşı olan İlknur'u hiç sevmiyordu çünkü İlknur onun saçını çekmişti. "Onu alırsanız sizinle küserim!"
Ozan, "Çabuk ol sende." Diyerek Aden'in yanından ayrıldı. Birkaç dakika sonra, resmini bitirip diğer çocukları izleyen anneannesinin yanına gitti. Anneannesi çocukları çok severdi, bu yüzden küçük çocukları işlerinin azaldığı zamanlar da toplayıp gezmeye götürürdü. Aden heyecanla resmi Anneannesine gösterdi. "Anneanne bak! Bizi çizdim. Nasıl olmuş?" Resim de kocaman bir elma ağacı, yanların da ise Aden'in kendisi, Anneannesi, Bade, Ozan ve Ömeri çizmiş, hepsinin eline de birer elma vermişti. Aden'in küçük elleri yorulduğu için diğer çocukları çizememiş, sadece en sevdiklerini ekleyebilmişti. Anneannesi resmi Aden'den alıp büyük bir gülümseme ile inceledi. "Çok güzel olmuş Kızım."
Aden heyecanla konuştu. "Annem de elma yemeyi çok severdi Anneanne. Biliyor musun, bu yüzden ben de elmayı çok seviyorum! Burayı da çok seviyorum." Aden başını kaldırıp büyük elma ağacına ve uzun dallarındaki elmalara baktı. "Ben burayı çok sevdim. Hep buraya gelelim olur mu?"
Anneannesi gülümsedi. Aden'in elmaya alerjisi vardı. Çok elma yediği zamanlar vücudunda kırmızı kabarıklıklar oluşurdu. "Olur güzel kızım."
Nuriye hanım kızının özlemi ile kederlenirken küçük kız heyecanla konuşmaya devam ediyordu. "Bu resme bir isim verelim mi Anneanne? Ne olsun ismi? Süper resim olur mu!"
Anneannesi dolan gözleri ile baktı resime. Kızının da elmaya alerjisi vardı. Bu yönden Aden tamamen annesine çekmişti. Tek fark, annesi sevdiği için yerken, Aden annesi sevdiği için yiyordu. "Hayat resmi olsun mu adı?"
Aden abartılı olacak şekilde gözlerini şaşkınlıkla kocaman açtı. "Hayat resmi mi?" Küçük kız başını kaldırıp tekrar baktı elma ağacına. "Bu da hayat ağacı olsun o zaman Anneanne! Olur mu?"
"Olur kızım." Dedi Anneannesi küçük kıza sarılırken. Yanağından akıttığı gözyaşını gizlemenin en iyi yolu buydu. "Olur." Sonrasın da Anneannesi o resmi odasına çerçeveletip asmıştı.
Hayat resminin ve hayat ağacının doğumundan kısa bir süre sonra Nuriye sultan hayat ağacının olduğu arsanın satılacağını, bir bina yapılacağını öğrenmişti. Buna karşı koymak için ise gidip o arsayı iki katı fiyatına satın almış, eğitimini karşıladığı çocukları ve daha fazlasını oraya sürekli pikniğe götürmüştü.*
Yusuf abi ayağa kalkıp bana doğru gelen polisi durdurdu. "Aden Demir ailesindeki önemli birini kaybetti ve sinir sistemi aşırı yıprandı. Şu an karşınızda böyle durabiliyorsa sakinleştiriciler sayesinde. Doktoru ile görüşmeden onu bir yere götüremezsiniz." Dönüp bana baktı. "Doktorun kim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KELEBEK |+18|
Novela JuvenilSakın arkadaşının zoru ile okul gezisine gitme. Yada git. En fazla ne olabilir ki? Beyaz kelebek✨ Küçüklüğünde Annesini kan kanserinden kaybedip Babası ve Anneannesi ile yaşayan Aden Demir, Arkadaşının zorlaması ile gittiği okul gezisinde yılan tar...