𝟒.

627 96 64
                                    

                                        
  Önceki hayatımda takıntılı bir insandım, nefret ettiğim pek çok şey vardı yada kendimce koyduğum pek çok kural. Örneğin, birinin bana deli gibi bağırması ve bu esnada yüzüme boktan tükürüklerinden bir kaçının sıçraması, lafımın bilerek kesilmesi ve bir kaç şey daha... Bunlardan biri de kapımın dinlenmesi ve izinsiz odama girilmesi.
  Bana göre bu insanların mahremiyet alanına bodoslama dalmakla aynı şey oluyordu ki aynı şeydi.

   Bunu "Eski" hayatımda iğrenç babam pek çok kez yapıyordu ve beni çileden çıkarıyordu. Şimdi ise takıntılı olduğum romanın baş karakteri çaldığı kapımdan gir dememe bile fırsat vermeden odama girmişti. Onunla ilk kez canlı canlı karşılaştığımda, yakışılı sayılabilecek fakat kesinlikle bir başrole uymayan yüzünde gördüğüm sinsilik şimdi de vardı.

"Ah günaydın Prens Felix. Kahvaltı saati gelmiş sanırım , geçerken sizi de alamak istedim." kafasını selam vermek adına hafif eğip konuştuğunda bende karşılık vermiş ve samimiyetsiz gülüşlerimden birini ortaya koyup konuşmuştum.

  "Sizinle gitmekten onur duyarım majesteleri, önden buyurun."
     dediğimde kapıyı gösteren elime bakmış ve, "Bende öyle." demesinden sonra odadan birlikte çıkmıştık.
    İkimizde konuşmadan ilerlerken kaçamak bakışlarını üstümde hissediyordum. En sonunda dayanamamış olacak ki konuşmaya başladı. "Aslında bakarsanız sizin adınıza sevindim." ona anlamaz bakışlar atarken devam etti.
"Hyunjin... Öyle bir serseriyi sevmeyi bırakmanız çok doğru bir karar." ona bunu nerden bildiğini sormak istedim ama fırsat vermedi. "Yani, demek istediğim, yanlış anlamayın lütfen sizi almak için kapınıza geldiğime kulak misafiri oldum."

    Tahmin ettiğim gibi, kapımı dinlemişti. Kızmak ve ona tıpkı Jisung'a kızınca yaptığım gibi kapı dışarı etmek istiyordum ama sakinliğimi korumalıydım. Hayatta kalmak istiyorsam zeki olmalıydım, sırf bir prense saldırdığım için prens olmama rağmen idam edildirdim. Yalaka ailemin arkamda duracağını hiç sanmıyorum çünkü.
     Yine de buna sadece gülüp geçemezdim. Ona doğru döndüm ve tebessüm ederek konuştum.

    "Prens Haru, bildiğim kadarıyla soylulara öğretilen ilk şey saygıdır. Yanlış mıyım?" vermek istediğim mesaj yerine gitmişti, çünkü çoktan kızarmaya başladığını ve yüzünde ki sahte gülüşün büyüdüğüne şahit oldum.

     Yemek salonuna varmıştık, önümüzde duran iki saray görevlisi selam verip kapıyı açmadan önce Haru bir kaç adım ilerime gitmiş ve arkasını dönüp bana "Kabalığımı affedin Prens." demişti.

                                             ☾

      Gergin geçen bir kahvaltının daha sonuna gelmiştik ve ben yine doğru düzgün bir şeyler yemedim daha doğrusu yiyemedim. Çünkü Hyunjin herkesden sonra kahvaltıya inmiş ve özür dilemeden yada selam vermeden direk yanımda duran boş yere oturmuştu. Arada Haru'nun gözleri ikimizin arasında gidip gelirken aynı şekilde Hyunjin, Haru'ya öldürecekmiş gibi bakıyordu. Bense sadece onları izliyordum.
      Kral Hwang ve Kraliçe Hwang masadan babam ve üvey annemle kalkıp gitmişti. Haru ise arkalarından sadece bir kaç saniye sonra bize imalı bakışlar atarak gitmiş ve beni Hyunjin'le yanlız bırakmıştı. Bende kalkmayı düşünüyordum fakat cüretkar çıkan ses ve kelimeler buna izin vermedi.

     "Sanırım Hwang ailesinden birini yanına almayı çok istiyorsun."  Hyunjin bana bakmıyordu, bacak bacak üstüne atmış ve elinde tuttuğu bıçağa odaklanmıştı. Yüzünde o şeytani gülümsemesi sinirlerimi bozmuştu.

    "Anlayamadım?" diyerek karşılık verdiğimde şimdi ki odağı ben olmuştum, gözlerimin içine bakarken devam etti.
     "Diyorum ki, ben bittim şimdi sıra abimde sanırım, sabah gelirken çok neşeliydiniz de." Sabah bizden sonra gelmesine rağmen görmüştü ama onu ne ilgilendiriyordu?
Ayrıca "Çok neşeli" mi? Siktir ordan Hwang, sinsi abin benimle doğru düzgün konuşmadı bile.  "Terbiyenizi takının lütfen Prens, sadece karşılaştık ve birlikte geldik." söylediklerimi umursamadan ayağa kalktı, onun tam tersi hala oturmaya devam eden bana indirdi kafasını.

Victory Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin