KIZ YURDU

11. Seviyorum, Seviyor Musun?

#Kylie Minogue - Can't Get You out of My Head

Sorusu karşısında afalladım.

"Henüz yurda dönmedim," yazdım.

Kısa süre sonra Ozan Whatsapp'ta aktif oldu ve yazmaya başladı.

"Neredesin?"

"Okulun sokağındaki kahvecideyim."

"Ne zaman çıkacaksın?"

"Birazdan çıkarım herhalde sorun ne?"

"Böyle mesajla olmaz. Yüz yüze görüşmemiz gerek."

"Bana makul bir neden sunmazsan gelmem. Beni tanıyorsundur artık 😊"

"Hayati bir mesele. Lütfen görüşelim. Seni almaya geliyorum," yazdığında panikledim. Arda'nın Ozan hakkında anlattıklarından sonra Ozan'ı buraya çağırmak büyük kabalık olurdu. Arda'ya belli etmeden çıkmam gerekiyordu. Bakalım Ozan'ın hayati meselesi neymiş?

"Beş dakikaya okulun önünde olacağım beni orada bekle," yazıp gönderdim. Arda hala arkadaşlarıyla konuşmakla meşguldü.

"Arda. Benim acil çıkmam lazım. Saat de geç oldu zaten," dediğimde Arda sohbeti kesip bana döndü.

"Kusura bakma seni ihmal ettim. İstersen bırakayım gideceğin yere."

"Estağfurullah, ne ihmali? Arkadaşım gelmiş zaten onunla gideceğim ben. Siz sohbetinize devam edin. Kahve için de teşekkürler."

"Rica ederim. Görüşürüz o zaman," dedi ve beni kapıya kadar geçirdi. Ben okula doğru yürürken o hala arkadaşlarıyla konuşuyordu. Ucuz yırtmıştım neyse ki. Arda'nın anlattıklarından sonra Ozan'la görüşecek olmak biraz iki yüzlüce geldi bana ama içimden bir ses de önyargıya kapılmamak gerektiğini söylüyordu. Artık bunu da deneyerek öğrenecektim.

Okulun ana girişine vardığımda Ozan'ın yol kenarında park halindeki arabası görüş açıma girdi. Yolcu kapısına yaklaştığımda Ozan camı indirip beni selamladı.

"Selam," dedi yorgun bir sesle. Bakışlarımız buluştuğunda aklıma ilk gelen şey Arda'nın sözleri oldu. Eski sevgilim beni Ozan'la aldattı.

Durumu normalleştirdiğimden değil ama bir sürü insan sevgililerini ve eşlerini aldatıyordu. Bu onların karaktersizliğiydi ama ben neden rahatsız olmuştum? Ozan hakkında kullanabileceğim çok fazla sıfat vardı; çapkın, kadın avcısı, vurdumduymaz ya da ne bileyim gamsız bunlardan biri olabilirdi. Potansiyel bir kalp kırıcı olduğunu da ihmal etmemek gerekti ama ilişki bozucu bir kötü adam sıfatı ona bile ağır kaçıyordu. Acaba Ozan, o kızın Arda'nın sevgilisi olduğunu biliyor muydu?

Üstüme vazife olmadığı halde kafamda deli sorular dolanıyordu.

Ozan hakkında düşündüklerimden habersiz "Yemek yedin mi?" diye sordu.

"Henüz değil."

"O zaman bir yere gidip yemek yiyelim orada konuşuruz," dedikten sonra yolcu tarafına eğilip kapıyı açtı. "Bin hadi."

Arabasına binip kapıyı kapattım. Ozan'ın bu haline pek alışık değildim. Sanki saatler önce bir operasyonla hislerini aldırmış gibi ifadesizdi. Yüzünden ne düşündüğünü ne hissettiğini anlayamıyordum.

"Eğer mesele derslerle ilgiliyse sonra da konuşabilirdik."

"Hayır bu değil," dedi kısaca.

"O zaman sorun ne?" dedim hafif kızgın bir ses tonuyla. Cidden sorun neydi?