5.Bölüm- Ceset

160 10 1
                                    

Medya:Orman

Oy ve yorum lütfen<3

Takip ederseniz sevinirim<3


Şuan hepimiz oturmuş bir şekilde çığlık sesini düşünüyorduk. Çok korkunç bir sesti ve herkesin tüyleri diken diken olmuştu. Bende dahilim. Ormanın içine bakıyorduk hazırlıklıydık yanımızda sopa yaş ve kesici aletler vardı her an lazım olabilirdi. Bir süre sessizlikten sonra emir konuşmaya başladı.

“Ormanın içine girip bakmamız lazım” dedi. Hepimiz ona döndük.

“Saçmalama emir ya başına bir şey gelirse” dedi Ece. Bu kıza korku yaramıştı mantıklı konuşuyordu artık.

“Ece haklı emir yarın bakarız hep beraber gurup halinde bakarız ikiye ayrılır daha çabuk buluruz belki birinin yardım çığlığı olabilir bu” dedi Mert. Doğru söylüyordu biri belki yardıma ihtiyacı vardı ve şuan gece olmuştu olmak üzereydi geceyken de ağaçlar zor görünüyordu kesin kayıp olurduk.

“Tamam” dedi emir.

“Öyleyse yatalım hadi” dedi ateş ve hepimiz çadırlarımıza girdik ben yatamıyordum korkuyordum. Ya bize bir şey olursa kimseye haber veremeyiz arabamızın  lastiği patlak kaldık burada. Yürüyerek de gidemeyiz arabayla saatlerce geldiğimizde göre ayakla hiç olmaz. En sonunda kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah her zamanki gibi seslerle uyandım üzerimi düzeltip çadırdan çıktım. Ben hariç hepsi toplanmıştı. Bunlara bensiz toplanmayı huy etmiş insan beni de uyandırır değil mi?

“Günaydın” dedim dikkatleri üzerine çeke bilmek için ve başarılı da olmuştum.

“Gece sen benimle geliyorsun” dedi emir nereye be?

“ Hayır benimle geliyorsun gece” dedi yaman sana ne oluyor be ben nereye geliyorum.

“Ben nereye geliyorum? Anlamadım” diye sordum. Diğerlerine baktığımda emir ve yamana bakıyorlardı bir kişi hariç. Ece o bana bakıyordu sanki iğreniyor gibi neden öyle baktığına dair hiç bir fikrim yok. Ve Ece konuştu.

“Gece bizimle gelsin. Yaman sen nazlı ve eslem’i al mertle birlikte” dedi.

“Evet hadi gidelim” dedi emir. Ben, Emir, Ece ve Ateş aynı gruptaydık. Diğer grupta da Yaman, Mert, Eslem, Nazlı vardı.

Ormanda geceye kadar bir şeyler arayacaktık. En sonunda karanlık olmadan kamp alanına gidecektik.

Birlikte iki tarafa ayrıldık biz sağa doğru onlar sola doğru gitti.

Şuan yürüye yürüye bir hal olmuş durumdayım. Saat 13:00da yola çıktık ve şuan saat kaç bilmiyorum. Kolumdaki saatime baktım. 16:56 ne nerdeyse 4 saat yürümüşüz ve ben pert olmuş durumdayım.

“Emir biraz otursak mi kızlar çok yoruldu kaç saattir yürüyoruz hem birazda biz dinleniriz” dedi ateş doğru söylüyordu ben acayip şekilde yorulmuştum ecede öyle ve nedense sesi çıkmıyordu arada bana sabahki bakışlarının aynısını atıyordu ama fazla takmadım onu.

“Tamam duralım beş dakika sonra devam edeceğiz. Bir insan bile olsa bulmadan gitmeyeceğiz.” dedi kararlı bir şekilde.

“Of bacaklarım hep çizildi yaa odunlar dallar yüzünden” dedi Ece bacaklarına bakarken evet bacakları çizilmişti fazla ama kan akmıyordu.
Beş dakika boyunca orada oturup dinlendik. Ve şuan daha iyi hissediyorum kendimi. Acaba diğerleri bir şey buldum? Beklide  kamp alanına geri gitmiş olabilirler.

Saat şuan 18:34 ve artık geri dönmemiz lazım hava kararmaya başladı. Şuanda ben en arkada benim önümde ateş ve Ece onların önünde emir vardı off. Ve ağaç görmekten artık midem bulanmaya baş- düşüncelerimi bölen şey bir ağacın gövdesiydi.

“Gece neden durdun gelsene “dedi ateş onun demesiyle emir ve ecede durdu.

“Gece ne duruyorsun hadi” dedi emir.

“Gece dikkat çekmeye falan mı çalışıyorsun eğer öyle düşünüyorsan evet başardın gidelim artık” dedi Ece. Ben hala cevap veremiyordum dilim tutulmuş gibiydi kıpırdayamıyordum şoktan en sonunda zoraki bir şekilde konuşmaya başladım.

“A-ağ-ağaçta k-kan v-var ağaçta kan var” dedim şoku üstümden atmaya çalışırcasına.

En sonunda söylediğim an hepsi yanıma gelip elimi uzattım yere doğru baktılar ve Ece bir çığlık attı. Emir ve ateşte şok olmuş bir şekilde oraya bakıyordu.

Biz neyin içine düştük böyle ve düştüğümüz şey hiç iyi bir şey değil di kesin.
Emir ve Ateş yavaş yavaş ağacın yanına yaklaşıyorlardı. Bizde onların beşinde gidiyorduk. Ağaca yaklaştığımızda yerler ve ağacın üstü kenardaki yapraklar hep kandı.

Ve ağaca kanla yazılmış harf “E” ne anlama geliyordu bu şimdi.

“Burada bir zarf gibi bir şey var” dedi ateş. Elinde ki zarfı inceleyip içini açto birden. İçinden bir kanlı kağıt çıktı ve yazı yazıyordu. Ateş yazıyı okumaya başladı. Okumayı bitirdiği an hepimiz donup kaldık.

24.Gün KampıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin