21.Bölüm- Gece'nin Nefesi

171 10 12
                                    

İyi okumalar...

Oy ve yorum yapmayı unutmayın...

Takip ederseniz sevinirim...
(Şarkıyla okursanız sevinirim.)

(24.Gün Pazartesi)

Gece uyumuştum zar zorda olsa. Bileklerim acıyordu ipler yüzünden. Hareket dahi etsem acıyla dişlerimi sıkıyordum. Sıra bendeydi ve bu gün ölecektim. Kimseye veda etmeden öleceğim. Katilin dün söyledikleri aklıma takılmıştı. Bir sürü cevapsız soru belirdi aklımda. Oğlu yüzünden bizim hayatimizi mahvediyordu. Belki de ölmek en iyisiydi bu ormandan kurtulmak için. Sabah olmuşdu ve katil bozuntusu bana yemek getirmişti. Sanki misafirliğe gelmişim gibi. Her bir şey verdiğinde ‘bu son’ diyordu. ‘bu son yemeğin’ gibi şeyler.

Onun pis sırıtışına katlanmak istemiyorum artık. Hayatlarımızı mahvettiği yetmezmiş gibi bir de kendini haklı çıkarmaya çalışıyordu. Bileklerim fazlasıyla acıyordu. İpleri açmaya çalışmaya çalışıyordum ama tüm çabalarım boşa çıkıyordu. Artık küçük bir kıpırdatma esnasında canım yanıyordu. Bir an önce ölmek istiyorum. Ama aklıma o geliyor. Emir. O yanımda yokken bir yanım eksik miş gibi hissediyorum. Bir ay içinde hayatım fazlasıyla değişti.

Aşık oldum. Ama öleceğim. Keşke ona onu sevdiğimi söyleseydim. Keşke bana söylediği kırıcı sözlerin bağıra bağıra hesabını sorsaydım. O sözleriyle nefesimi keserken ben onun hiç umurunda bile değildim. Ölmeden önce sadece son bir defa sarılıp son nefesimde onun kokusunu almak isterdim. Dediğim şişeyi gerçekleştirmek istiyorum. Beni unutmazlar umarım. Belki beni duymuyorlar ama onları çok seviyorum. Düşüncelerimden kapı sesi ile ayrıldım.

“Günaydın gece”dedi cevap vermedim. Nefret duygusu ile yüzüne bakmaya devam ettim.

“AA bana öyle bakma ama gece”dedi yapmacık bir şekilde.

“Neden? Sen bu bakışı en başından beri hak ediyorsun ama”dedim dişlerimin arasından.

“En başından beri mi? Sana bir sır vereyim mi gece? Çok konuşanın dilini keserler ve seninde dilinin yerinde olmasını istiyorsan düzgün ve az konuş” dedi tehdit dolu sesiyle.

“En fazla ne yapabilirsin ki sen?”dedim.

“Seni öldürebilirim mesela” dedi. Doğru ve öldürecekti de beni.

“Ne zaman öldüreceksin beni?”dedim

“Ne o? Birileri çabuk ölmek mi istiyor?”

“Senin sesini duymaktansa ölmeyi tercih ederim “

“O zaman senin şimdi öldürecektim ama akşama kalsın. Biraz daha sesimi duy. Son duyacağın ses benim sesim olacak gece sakin!”

“Pislik herif!”

“Tıch asıl pislikler sizsiniz! Benim oğlum sizin yüzünüzden öldü” dedi bağırarak.

“Biz bir şey yapmadık! Senin oğlunu bile tanımıyoruz!” Dedim ona karşılık bende bağırarak.

“O kız oğlumu kabul etseydi oğlum ölmeyecek ti!”

“Hangi kız?”

“Eslem benim oğlumu sevseydi oğlum ölmezdi. Senin baban onun hapise girmesini sağlamasaydı oğlum ölmezdi!”

“Ne diyorsun? Anlamıyorum seni”

“Baştan anlatacağım aç o kulaklarını iyi dinle beni” dedi ve sonradan devam etti.

“Oğlum emre Eslem’i çok seviyordu. Onun peşinden ayrılmıyordu. Ona her şeyi alıyordu ama Eslem onu her defasında reddediyordu. Oğlum kendine zarar vermeye başladı. Eslemin yanına gitti konuşmak için ama eslemin abisi yani yaman oğlumu hastanelik etti. Tacizle suçladılar oğlumu. Oysa o sadece Eslem’i istiyordu. Hapise attılar oğlumu. İkinci defa hapse girdi. Hapiste düşmanlarımız vardı. Kavga çıkardılar o gün o kargaşanın içinde oğlumun kalbine şiş soktular. Oğlum öldü. HEPSİ SENİN BABAN YÜZÜNDEN DÜŞMANLARIMIZIN OLDUĞUNU BİLE BİLE AYRİ BİR ODAYA ALMADI OĞLUMU. ESLEM KABUL ETSEYDİ OĞLUMU SEVMEYİ OĞLUM HAPİSE GİRMEYECEKTİ. BENİM YAVRUMU NASIL ÖLDÜRDÜLERSE ONLARINDA YAVRUSU ÖLECEK! Ve sıra sende gece. Ölümün tadına bakmak senin Şiran. Hepinize acı çektireceğim. En çokta babana gece” dedi ben şok içinde onu dinliyordum.

24.Gün KampıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin