22.Bölüm- Kalan İzler

113 8 11
                                    

İyi okumalar...

Takip ederseniz sevinirim...

Oy ve yorum yaparsanız sevinirim...

Gece'nin sesi kesilmişti. Etraftaki dumanlar yüzünden doğru düzgün göremiyordum. Kolumu ağzım ile burnuma siper ederek ilerlemeye çalıştım. Gece'yi gördüm. Kafası öne doğru eğilmiş. O güzel yüzünü saçları kapatmıştı. Etrafında ateşler vardı. Ateşten çemberin içindeydi. Hemen yanına gittim. Ateş fazla olmadığı için üzerinden atlayıp geçtim gecenin yanına.

"Gece... Gece bak güzelim ben geldim. Hadi uyan meleğim. Hadi nefesim uyan..."

Ellerindeki ipleri çözmeye çalışıyordum. Bir elinde kan vardı. Baktığımda elini kanatmıştı. Önüne eğilip ayaklarınıda çözmeye başladım. Onun kucağıma alıp çıkışa doğru ilerledim ama acı ile inledim. Ayak bileklerim yanmıştı. Geceyi kapıdan dışarıya çıkardım. Depodan uzak bir yere götürdüm onu. Yere uzatıp uyandırmaya çalıştım.

"Gece... Gece uyan hadi güzelim. Hadi bak kurtulduk sende kurtulacaksın uyan hadi."

"İtiraz istemiyorum gece uyan hemen!" Dedim bir umut.

Yetişemedim... Ben onu koruyamadım. Benim yüzümden oldu. Erken gelseydim bir ihtimal kurtarabilirdim ama olmadı. Uyan güzel papatyam. Benim sana ihtiyacım var. Beni yanlız birakma bu kirli dunyada. Sana yasattiklarimdan o kadar pişmanım ki. Beni affetmesen anlarım. Ama uyanman lazım. Sen olmazsan yasmanin ne anlamı kalır ki? En büyük özrü sen hakediyorsun. Ben çok pişmanım.

"Özür dilerim..."

Annemden sonra ilk defa birinden özür diledim. Kimseyi dinlemeyen ben bir güzellik karşısında yenildim. Uyan be güzelim.

"Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim! Binlerce kez özür dilerim senden! Sana yasattiklarim için duygularına karşılık veremediğim için seni ağlattığım için seni koruyamadıgim için..."

"Özür dilerim Gece..."

Ona olan sevgimi gizlediğim için fazlasıyla pişmanım. Elimi yanağına kattım. Baş parmagimla sevmeye başladım.

"Seni seviyorum Gece'm... Seni kendi canımdan vazgeçecek kadar seviyorum. Seni bir serçenin göz yaşı kadar seviyorum Gece'm..."

O benim Gece'mdi. O benim nefesim, o benim diğer yarımdı. Biz tamamlandık işte. Bir daha ayrilmamak üzere tamamlandık. Onun masum bakışları, beyaz teni, dalgalı saçları, okyanus gözleri, küçük burnu, güzel dudakları, saf kişiliği, temiz kalbi, en güzeli ise geceyi gündüze çevirebilecek bir gülüşü vardı. O gülüşünü bir daha görmek benim hayatımdan daha değerliydi.

Aklımdan bir an bile çıkmadın. Kalbimden bir an bile çıkmadın. Sen o kadar narin ve essizsin ki seni cam bir kutunun içene alıp korumaya alaşım var.

"Kızım!"

Sesin geldiği tarafa bakınca hasan bey gözleri yaşlı bu tarafa bakıyordu. Gece'nin yanına gelip oturdu. Ellerini yüzunde gezdirdi. Gözleri ise bir şeyi varmı diye etrafında dolanıyordu.

"Gece kızım. Uyan hadi meleğim. Bak baban geldi hadi güzel kızım. Hadi sen babanı bırakmazsın. Sen güçlü bir kızsın uyan hadi." Dedi hasan amca.

Nabzına baktı. Şokla gözlerini açtı. Ne oldu?

"Nabzı yavaş ambulans çağırın çabuk gelsin! Ambulans. Kızım kendine gel gece. Gece bizi bırakma hadi sen güçlü bir kızsın uyan hadi." Dedi hasan bey.

Nabzı yavaş... Nabzı yavaş... Bu kelimeler kafamın içinde dolanıyordu.

"AMBULANSI GETİRSENİZE! HIZLI OLUN! EĞER ONA BİR ŞEY OLURSA HEPİNİZİ ÖLDÜRÜRÜM! Gece'me bir şey olmayacak." Dedim sona doğru kısılan sesimle.

24.Gün KampıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin