24.Gün Kampı

1.Bölüm- Yeni Kızımız

İyi okumalar<3

Başlama tarihinizi yazınız<3

Takip ederseniz sevinirim<3

Kurbağalar neden uçamıyorlar ki çok yazık bence. Hayvanlar neden konuşamıyor ki onlara da yaz- beni düşüncelerimden ayıran zil sesini duydum oh sonunda can sıkıntısından ölmek üzereyim. Etrafa göz atarken gözüm bir kıza takıldı bu bizim sınıfta mıydı? Bizim sınıftaysa ben niye görmedim.

Bir yandan düşüncelere akarken bir yandan da yeni gelen kızı inceliyordum. Kumral mavi gözlü bir kız soğuk gibi sanki acaba konuşsam mı onunla.

Bu arada ben gece 20 yaşındayım. Bir yandan kendi kendime konuşarak yeni gelen kızın yanına ilerliyordum. Sıraların arasından  geçerek yanına vardım.

Beni fark etmedi bende boğazımda bir şey varmış gibi temizledim boğazımı. Sonunda dikkatini çekebildim. Hadi bismillah başlıyorum.

“Şey. Merhaba, okula yenimi geldin?, kaç yaşındasın? Adın ne? Ne zaman geldin okula? Okulumuzu beğendin mi? Arkadaş olalım mı? Hep sessiz misindir?. Bu arada ben Gece tanıştığımız memnun oldum.” Dedim of bu huyumdan nefret ediyorum insanları nerdeyse soru yağmuruna tutuyorum.

“Merhaba, öncelikle biraz sakin mi olsan acaba?. Çok soru sorulmasını sevmem. Adım Nazlı 20 yaşındayım. Babamın işlerinden dolayı bu şehre geldik. Okulumuzu daha gezmedim bilmiyorum. Tanımadığım insanlara karşı evet sessizimdir çoğunlukla. Son olarak ta bende memnun oldum.” Dedi. Elimi tutarken.

Nazlı gecenin samimi tavrından dolayı birazda olsa ısınmıştı ona ondan cevap veriyordu gecenin sorularına başkası olsa sana ne diyerek geçiştirdi ama gecenin ilk onunla konuşması ve arkadaş olma çabasını sevmişti Nazlı.

“Yani artık arkadaş mıyız biz?” dedim heyecan ve şaşkınlıkla.
“Evet arkadaşız galiba” dedi Nazlı.

Gece Nazlıyı sevmişti güzel bir kızdı ve gecenin sorularına eksiksiz cevap vermesi hoşuna gitmişti gecenin itiraz etmemişti ona.

“Kahve almaya gideceğim sende gelmek istemisin? Bence istersin hadi gel gidelim ”dedim. Nazlı gecenin bu haline gülerek yanına ilerledi. Gece tabi ki de  kahve almaya gidene kadar Nazlı’yı soru yağmuruna tuttu. Nazlı ise ona gülerek cevap veriyordu.

“Ee başka arkadaşın var mı? Ben miyim?” Kahvelerini alıp bir masaya oturmuşlardı. Tabi ki de gecenin soru yağmuru bitmemişti. Nazlı onun soru sormasına  bir şey demediği için gece devam ediyordu.

“Var aslında ama görmedim onları. ”dedi Nazlı.
“Kim var? Akraba mi yoksa arkadaşın mı? ”diye sordum ama okula yeni geldiğine göre akrabası herhalde gece niye saçma sapan sorular soruyorum anlamıyorum.

“Kuzenim var ondan bu okula geldim zaten ailem onun yanında. İstedi biri bana laf atarsa o beni korumuş diye falan. Ben kendimi koruyabilirim ama ailem endişeleniyor ister istemez. “dedi Nazlı. Bende anladım anlamında kafamı salladım ona daha da konuşmadık. Ve benim aklıma onun okulu gezmediği geldi ve teklifte bulundum.

“İstersen sana okulu gezdireyim olur mu? “dedim. Oda kafasını salladı.

“Bak şimdi burası okulun girişi” dedim.
“Gerçekten mi inanmıyorum” diye şaşırmış bir tepkiyle benimle dalga geçti.
“Ah tamam birden ağzımdan çıktı işte” gülerek dedim.

“Burası kantin onun biraz ilerisinde lavabo var okulun her katında lavabo var. Ama bu kattakini çoğunlukla çalışanlar kullanıyor. Okulun arkasında bir basketbol sahası var. Okulun alt katında ise yüzme havuzu var baya büyük bir havuz bu arada ee başka ne var bu kadar herhalde öğrenmek istediğin başka bir şey var mı? ”

Geri sınıfa çıkıyorduk ki merdivende bir çocuk nazlıya sarıldı. Nazlı onunla konuşurken bende çocukla yanındaki iki kişiyi inceliyordum. Nazlı’yla konuşan çocuk nazlıya benziyordu kumral ve mavi gözlüydü yeni biraz esmer miydi? Ne tam kumralda değildi. Yanında duranlar ise bir tanesi ela gözlü kumraldı diğeri ise sarışın ele gözlüydü. Maşallah bunlarda kumral bir tane tek sarışın var kumralların arasına düştüm.

Kendi kendime düşündüğüm şeyle küçük olmayacak bir şekilde kahkaha attığım için bütün gözler bana döndü. Keşke dönmeseydi şuan utançtan kıpkırmızı hissediyorum. Ben düşüncelerime boğuşurken Nazlı söze başladı.

“Bu yeni arkadaşım gece bugün tanıştık” dedi Nazlı
“Gece bu kuzenim emir, emir buda gece arkadaşım” dedi Nazlı.

“Memnun oldum” dedim gülümseyerek.
“Bende “ dedi soğuk bir şekilde buz dolabı kılıklı.

“Gece bunlara emirin arkadaşları Mert ve Ateş çocuklar buda arkadaşım gece”dedi Nazlı.

İkiside memnun olduk dediler gülümseyerek emir gibi buzdolabı değillerdi.

Ben pek konuşmadım hatta hiç konuşmadım zaten beni pek konuları ilgilendir mi yordu. Emirle Nazlı konuşuyordu. Emir ona sorular soruyor Nazlı ise cevaplıyordu. Benim cevabını bildiğim sorular sorduğu için pek dinlemedim. En sonunda ayrıldık ve sınıflara dağıldık. Derse girdik ve yine benim can sıkıntım tuttu. Bende çantamı alıp nazlının boş olan yanına oturdum ilk başta aniden gelmeme şaşırsa gülümsedi sonra. Tatlı kız ya Nazlı iyi ki arkadaş olmuşum ben bu kızla oy yanağını sıksam bir şey demi acaba yok gece yapma ayıp olmaz ileri zamanlarda yaparsın kızım. Evet evet kesin ileriki zamanlarda yapacağım.

Sonunda ders bitmişti ve biz şuan kantine doğru gidiyoruz neden mi nazlı ve emir yani sayın buzdolabı kılıklı ve arkadaşlarıyla oturacaktık ah ne mükemmel değil mi.

Şuan masada oturuyoruz ve kimseden çit çıkmıyordu neden mi? Bir çocuk ve iki kız masamıza oturdu. Ve sessizliğin sebebi onlar. Çocuğun adı yaman mış kızlardan siyah saçlı olanın adı Ece diğer kumral kızın adı ise Eslemmiş.

Benim bir yanımda Nazlı, nazlının yanında emir, emirin yanında ece aslında Mert vadi emirin yanında ama Ece onu oradan kaldırdı nedense ve şuan emirim koluna yapışmış durumda banane ya insanlardan. Ece’nin yanında Eslem var eslemin yanında Mert mertin yanında da ateş var. Benim diğer yanımda ise daha yeni tanışmış olduğumuz yaman var. Yaman emir gülün arkadaşlaraymış ama emirin pek sevdiği söylenmez yüz mimiklerinden belli oluyor basbaya.

Yamanla Eslem kardeşmiş şaşırmadım benziyorlar biraz. Ortama sessizlik hakimken birden biri konuşmaya başladı.

“Nazlıcım sen ne zaman geldin tatlım” yapmacık bir şekilde.

“Ne yapacaksın Ece” dedi bu tepkiyi beklemiyordum. Ve ecede beklemiyordu
Gibi bozuldu bu sefer Emire takıldı.

“Emir ’cim sen nasılsın?” Dedi. Yılışık bir şekilde emir bakarak.

“Ece senden ricam bana Emir 'cim deme emir de hoşlanmadığımı biliyorsun ve iyiyim sağ ol” dedi. Normal bir şekilde.

Bu sefer konuşmayı yaman başlattı uzun bir aradan sonra.
“Ee geceydi değil mi?” Bana dönerek sordu.
“Evet” dedim kısa bir şekilde.

“Nasılsın gece kaç yaşındasın bu arada çok güzelsin. ”dedi.

“Ha” azından çıkan şey buydu birinin bana birden iltifat etmesi tuhaf geliyor.

“Şey pardon birden öyle söyleyince azımdan kaçtı. Teşekkür ederim bu arada sağ ol. 20 yaşındayım.” dedim rezil olduk iyimi gece kızım kaç yaşına geldin bu huyundan vazgeçemiyorsun kızım.

“Rica ederim ama doğrular bunlar alışsan iyi edersin. Bu arada kardeşimle aynı yaştaymışsınız.” son cümlesini eşleme bakarak söyledi. Eslem birden bana bakınca gülümsedim ona oda aynı şekilde bana gülümsedi. Tatlı bir kıza benziyordu Eslem. İyi anlaşacağız gal-

“Goooooollllll Goooooollllll evettttt beeee” birden Mert ve Ateş bağırınca ufak bir çığlık attım. Ödümüz koptu çünkü sessiz bir ortamda birden bağırınca kantindekilerde bize baktı. Of ne gerek vardı bağırmaya ya insanların buraya bakmasına dayanamıyorum.

Ateş ve Mert özür dileyip geri oturdular yerine. Emirse elini Allah’ım ya rabbim der gibi salladı ve sonunda zil çaldı. Nazlı ve ben aynı sınıfta olduğumuz için beraber yukarı çıktık.

Diğerleri ise Ece Emire yapışmış bir şekilde sınıfa doğru gidiyorlardı ateş ve Mert hala maç izliyorlardı onlar merdivenden nasıl çıktı?

Dersler yine aynı şekilde geçti ve son iki ders kaldı sonunda. Yine aynı kişiler olarak masaya oturduk. Bu sefer çok geçmeden maç kolikler konuşmaya başladı.

“Emir abicim benle mertin aklına bir şey geldi ve sizinle paylaşmak istiyoruz.” dedi hepimiz pür dikkat onları dinliyordum şuan.

“Dinliyorum” dedi emir.

“Abicim kamp yapalım diyorum ne dersin. Hep beraber gidelim eğleniriz hem hemde yeni kızımızla daha da samimi oluruz falan” dedi yeni kız ben ölüyorum galiba evet ben ölüyorum çünkü bütün gözler benim üzerimde Aaa sevmiyorum dedikçe insanlar bana niye bakıyor ya.

“Siz bilirsiniz kardeşim.” dedi emir hepimize bakarak.

“Emir sen gidersen bende gelirim korkuyorum da ormanlardan” dedi yapmacık bir şekilde. Ben bu kız kadar yapmacık ve gıcık birini görmedim. Emir onu takmadan önüne döndü telefonda bir şeylerle ilgileniyordu.

“Ben gelirim benim için sorun yok. Eslem sen gelecek misin?” dedi yaman esleme bakarak.

“Sen gideceksen geliyorum bende.” dedi. Yamana bakarak.

“Gece bende gidicem sen gelecek misin? Herkes geliyor zaten sende gel. Gelmek istiyorsan tabi.” dedi Nazlı bana bakarak.

“Bilmem ki. Aileme sormam lazım.” dedim kartsız bir şekilde ama ailemi aramam lazımdı istiyordum kampa gitmeyi.

“Ara” dedi emir birden Nazlı da kafasını sallayarak ona katıldığını belli etti. Diğerleri de  isteyince aşmak zorunda kaldım. Masadan kaktım kenara geçtim.

Telefon konuşması

Gece- Alo

Anne- Ne var gece?

Gece- Şey ben senden bir şey için izin isteyecektim de

Anne- Ne izni gene gece lafı uzatmadan şöyle!

Gece- Şey... arkadaşlarımla kampa gidebilir miyim?

Anne- Seninle uğraşamam gece başına bir şey gelirse babanla aram bozulur senin yüzünden babanı ara ona şöyle başıma iş getirme benim.

Gece- Tamam.

Annem telefonu suratıma kapattı ve bende babamı aramak zorunda kaldım. Etmediği şey kalmadı bu kadında bana babam için bana katlanıyormuş babam olmasa sokağa atarmış. Neyse alıştım artık babamı arayalım şimdi.

Gece- Alo babacım.

Babam- Efendim güzel kızım benim.

Gece- Nasılsın iyi misin?

Babam- Sen ararsın da iyi olmam mi güzel kızım benim.

Gece- Şey ben senden bir şey için izin alacaktı da.

Babam- Neymiş bakalım söyle

Gece- Şey arkadaşlarımla kampa gidebilir miyim?

Babam- Hmm... Sen gitmek istiyorsan gidebilirsin güzel kızım benim.

Gece- İstiyorum tabii ki de teşekkür ederim canım babam benim seni çok seviyorum.

Babam- Bende seni seviyorum güzel kızım benim kendine iyi bak şuanda beni çağırıyorlar.

Gece- Tamam babacım görüşürüz.

Babam- Görüşürüz güzel kızım.

Babamdan izin aldığına göre gidiyorum. Telefonumu cebime katıp masaya doğru ilerledim. Cevabını bekliyorlardı hepsi bana bakarak.

“Geliyorum bende” dedim. Ve Ateş konuşmaya başladı.

“O zaman bu hafta sonu gidiyoruz Cuma günü valizleri hazırlarız cumartesi günü sabah 7 de yolla çıkarız. Ben bir alan buldum orda yaparız hem insanda olmaz yalnız biz bize rahat bir şekilde pazartesi günüde sabah yola çıkarız olur mu?” dedi ateş herkesten onaylamış gibi mırıldandı.

Evet bugün salıydı ve 3 gün sonra kampa gidiyorduk hep beraber. Heyecanlıyım tek ben değil diğerlerinde heyecanlaydı. Emir pek duygularını yansıtmıyor sadece telefonla uğraşıyordu. Birden kafasını kaldırıp etrafa bakınca göz göze geldik ben anında gözlerimi çektim neden bilmiyorum ama ben düşüncelerle boğuşurken diğerlerinde kamp hakkında konuşuyorlardı.

Guruplar;

Ben ve Nazlı

Ece ve Eslem

Emir ve Mert

Yaman ve Ateş

Konuşmalar böyle devam ederken zil çaldı ve sınıflara dağıldık. Dersi dinlemeyip yattım son derse kadar zaten iki ders tek vardı. Uykuya dalmıştım bile.

Birinin beni dürtmesiyle uyandım nazlıydı. Şuanda okuldan çıkmış evime gidiyordum. Evim okula yakındı 2 sokak ötedeydi. Sonunda eve vardığımda anneme bakmadan odama geçtim. Laflarını dinlemek istemiyorum çünkü. Öncelikle banyo edip üstümü değiştirdim. Sonra yatağıma uzanıp sosyal medya bakmaya başladım. Sosyal medyada ne kadar çok saçma şeyler paylaşan insanlar var. Utanmıyorlar mı? Ya ben izlerken utanıyorum resmen. Daha fazla saçma şeyler izlemeye dayanamayıp telefonumu kapatıp komidinin üzerine koydum. Yatağımda rahat pozisyonu bulup uyumaya başladım. Ah unutuyordum alarm kurmayı hemen alarmda kurup yatmaya başladım.

Nasıl buldunuz bu bölümü?

Emir'i nasıl buldunuz?

Mert'i nasıl buldunuz?

Ateş'i nasıl buldunuz?

Yaman'ı nasıl buldunuz?

Gece'yi nasıl buldunuz?

Nazlı'yı nasıl buldunuz?

Ece'yi nasıl buldunuz?

Eslem'i nasıl buldunuz?

nerdeyse 2.000 kelime yazmışım. Oy verirseniz sevinirim birde yorum yaparsanız sevinirim

Bu akşam yazabilirsem yeni bölüm aticam akşam yeni bölüm geliyor yazabilirsem yazarken belim kambur şekilde yazıyorum zaten kamburdum dahada oldu HANZBXBXSVHZ.