14. Bölüm Kimsesiz

13 9 0
                                    

İyi okumalar 🖤

Kimsesiz gibi ortada büyümek nasıl bir his? Bileniniz var mı? Annem bir psikopat olduğu için, - ki haklılar- hiç bir aile üyeleri beni istememişti. Sadece arkadaşlarımın aileleri bana bakmıştı. Eminim ki bunu da ısrarla yaptırmışlardı. 5 yıl Cenk'in ailesi baktı. 1,5 yıl Hayat'ın ailesi baktı. 3 yıl Arda'nın ailesi baktı. 8 yaşımda yaşadığım bu kötü olay yüzünden psikolojik sorunlarım oluşmuştu. 6 ay boyunca bir psikoloji ruh sağlığı ve hastalıkları ile ilgili bir hastanede yatmıştım. Orada aldığım tedaviler ise beni daha kötü yapmıştı. Çünkü annem de o hastanedeydi. Her gece kabuslarıma girdiği yetmiyormuş gibi birde beni o hastaneden kaçırmaya kalkmıştı. Ama başarısız olmasıyla kalmayıp onu bilmediğim -ama artık bildiğim- beyaz duvarlı bir odaya kapatmışlardı.

Mutfak masasında oturmuş sohbet ediyordular. Çünkü ben sadece onları dinliyordum.

"Ne yesek ki?" Diye sordu Cenk. Sesinden anladığım kadarıyla sıkılmıştı bu konudan.

"Diyorum işte salata yiyelim!" Dedi Hayat. Bilmem kaçıncı kez...

"Kızım biz inek miyiz? Ne salatası?" Dedi Cenk hayretler içinde.

"Lahmacunun yanında salata olmayınca olay çıkartan Cenk mi diyor bunu? Yoksa ben mi yanlış anlıyorum?" Dedi Hayat. Bana bakıyordu, büyük ihtimalle destek olmamı bekliyordu. Ama ben iki elimi kaldırarak konuya dahil olmayacağımı belirttim.

"Biz dışarıda yemek yiyelim diyoruz. Salata yiyecek olsaydık evde yapardık." Dedi Arda.

"Haklı." Dediğim de Hayat bana pes edercesine bakıyordu. " Bence iki tane büyük boy pizza söyleyin ve konuyu kapatın." Dedim ardından. Uzun zamandır pizza yemiyorduk.

"Tamam söylüyorum." Dedi Cenk rahatlıkla.

Eve geldiklerinde çok kısa bir şekilde konuştuk ardından bu konuyu kapattık benim stresli olmamı istemiyorlardı. Üstelik yarın eve bir polis ekibi gelip bize herşeyi anlatacaktı.

"Kız mı, erkek mi?" Diye sordu Cenk telefonu elinden bırakarak.

"Ney?" Diye sordum anlamayarak. Sonra Arda bana karnımı işaret ettiğinde, "Ha o mu? Daha belli olamaz ki! " Dedim sitemle.

"Kaç aylık peki?" Diye sordu Cenk bu seferde. Yalan bulmam lazım hemde hemen. 3 aylık, olmaz çok oldu. 1 ay, belki. 3 hafta, hiç olmadı.

"1 aylık." Dedim en ideal cevap ile. "Yani daha plasenta." Dedim. Biyoloji dersimiz iyi boşuna sayısalı seçmedik.

"Ne plasentası be o bir bebek, bebek!" Dedi Cenk sinirli ses tonu ile.

"Hadi cinsiyeti tahmin edelim. Öğrendiğimiz de kim kaybederse, kazanana ödül alsın. " Dedi Arda. Hepsi kaybedecekti.

"Ben kız diyorum!" Dedi Cenk

"Ben erkek diyorum!" Dedi Arda

"Eee kızlar siz?" Diye sordu Cenk biz sesiz kalınca.

"Bende kız diyorum." Dedi Hayat.

Sıra bana gelmişti.

İçimde ki kıpırtı ile,"Erkek " dedim.

"İkiye iki hadi bakalım, hangi takım kazanacak?" Dedi Cenk. Fazla heyecanlıydı. Ama gerçeği öğrenince en çok yıkılan da o olacaktı.

 Sessizliğe gömüldüğüm de ağlamama ramak kalmıştı. Gözlerim dolunca koşarak yukarı katta ki banyo ya koştum. Hepsi arkamdan bana seslense de ben banyoya girip kapıyı kitledim. Elim ile ağzımı kapatarak sessizce ağlamaya başladım. Hıçkırarak ağlamak istiyorum. En son ne zaman öyle ağladığımı bilmiyorum bile. Ağlamamı kesip düşünmeye başladım. Ben hiç bir zaman öyle ağlamamıştım ki. Her seferin de sessizce ağlamıştım.

Satürn Ve GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin