20. Bölüm Bir yaz günü

12 3 1
                                    

Herkese iyi okumalar 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkese iyi okumalar 🖤

Anlaşılmamak kadar kötü bir şey yok bu hayatta bence. Konuşuyorsun, duymuyorlar. Anlatıyorsun, anlamıyorlar. Ya biz dilsiziz, ya da onlar sağır.

Tüm gece boyunca doğru düzgün uyuyamamıştım. Sebebi ise çok basitti.

Geleceğim ve annem.

Neden birden bire hayatıma girmeye çalışmıştı? Anlamıyorum? Ben onsuz daha mutluydum. Sahi mutlu muydum? Ben babam öldükten sonra bir daha hiç mutlu olmamıştım. Sahte mutluluklardan bahsetmiyorum. Onları yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Çevremdeki insanlar beni küçük görsün istemiyorum.

"Güneş hadiii!!!" Diye Hayat'ın sesini duydum. Herkes beni gerçekten çok kolay bir şey yaşadığımı zannediyor. Aynada son kez kendime baktım. Uzun zamandır alışık olmadığım kıyafetler vardı üstümde mesela sarı fırfırlı şort eteğim, üstümde ise sadece mavi mayonun üstü gözüküyordu. Mayonun sırt kısmı ise fazlaca açıktı. Saçlarımı sonkez arkaya artırdık tan sonra güneş kremini yüzüme sürdüm. Odamın kapısı çalınca kapıya doğru döndüm.

"Neyyy!?!" Diye bağırdım artık sabrım kalmamış bir noktadaydım. Her zaman alışkan olduğum şeylere bugün katlanamıyordum.

"Ne kızıyorsun be!!" Diyen Cenk ardından kapıya tekmesini atmıştı. Evet artık anladım böyle arkadaşlarım olduğu sürece ben bunalıma giremem. Yapacak bir şey yok ne yapalım. Kapıyı açtığımda Cenk'i böyle beklemiyordum. Mavi kırmızı alevli deniz şortu vardı ama üstünde hiç bir şey yoktu. Küçücük göbeği gözüküyordu.

"Senin üstünde neden bir şey yok?" Diye sordum şaşkınlıkla. Evet artık bunalımı atlatmıştım.

"Gıcık aldı." Dedi. Aynen sadece böyle dedi, kısa ve anlaşılmaz. Anlamayan gözlerle ona bakarken. O da bana oflayarak beni kolumdan çekip içeri sürükledi. İçeri girdiğimde Arda'nın üstünde mor deniz şortu ve beyaz bol gömleği vardı. Hayat'ın üstünde ise yeşil boyundan bağlamalı mini elbisesi vardı. Ve üstünde at desenleri olan bir gömlek. Gıcığın kim olduğu anlaşılıyor şimdi. "Baksana ona hiç yakışmadı ama bana geri vermiyor.!" Diye isyan etti. Artık ne yaptıysa çocuğa.

"Bir şartla vereceğimi söyledim." Dedi gıcıkca. Şartının ne olduğunu hemen anladım ama bu konuyu ertelemek daha iyi olurdu.

"Benim daha iyi bir planım var boşver. Ver çocuğa gömleğini." Dedim sakince.

"Hayır!"

"Çocuk??!"

Diye ikside aynı anda diyince oflayarak kendimi koltuğa bıraktım.

"Sevgilim nerede?" Diye sordum. Eksik olan tek oydu.

"Arkadaşları ile konuşuyor. Dışarıda." Diye cevapladı Arda. Bu aralar çok sık beraberler. Neyse beni ilgilendirmez sürekli de benim arkadaşlarımla. Ayağa kalkıp onun yanına gitmeye karar vermiştim. Küçük sürprizler ile onu mutlu edin. Tam ayağa kalktığımda Arda, "Nereye?" Diye sordu. Ona ters bir bakış attıktan sonra şeytani bir gülümseme yüzüme yerleşti.

Satürn Ve GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin