7. Bölüm
Hayat solgun bir renkHayat'ın son cümlesi ve odadan zorla bir yabancı tarafından çıkarılması neler olduğunu bilmiyorum ama hiç iyi şeyler olmuyor orası kesin.
Bugün beni ziyarete Arda ve Cenk gelecekti. Onlar için kendimi toplamaya çalışmalıyım.
Satürn'ün bana getirdiği pembe kalpli pijama takımını banyodan sonra giydim. Saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Ardından kurumuş dudaklarıma kirazlı nemlendiricimi sürdüm.
Havanın soğuk olması ile aynı pembe kalpli sabahlığımı hemen giydim. Ayağımdaki pembe peluş terlik sayesinde ayaklarım sıcacıktı, bugün diğer günlere göre daha iyi hissediyordum.
İnsan uyurken dinlenmiyormuş ben uyanık iken daha çok dinlenmiş gibi hissediyorum. Yorgunluk neydi ya sahi ? Beden yorgunluğu mu? Yoksa ruhen yorgunluk mu ? Hangisi daha yorucu? diye sorsalar cevaplayamam çünkü bu zamanlarda da ikisinin verdiği his ile bitkinim ben . Ben artık solgun bir renge dönmüşüm.
Arda ile Cenk'i aynı anda göremeyecek ikisi de ayrı zamanlarda tek başlarına geleceklerdi. Acaba Hayat onları da ziyarete gitti mi ? Yada onlara da bu yardım mesajını onlara iletti mi?
Kapımın çalması ile pencerenin önünden çekilip kapıya doğru ilerledim.
"Gir..."
Ardından kapı açıldı ve odaya Arda girdi. Birbirimize koşup sarıldık. O benim saçlarımı kokladı bende burnumu onun boynuna yerleştirdim .
"Miss kokulum benim iyi misin? Nasılsın?"
Arda'nın bana sıraladığı sorular yüzünden ayrılmak zorunda kaldık .
"Ben iyiyim de, sen yürüyorsun. Elin ne durumda peki?"
Bu sefer ben ona hızla bir soru yönelttim . Çünkü Satürn bana yürüyemediğini ve sağ elini kullanmadığını söylemişti . Fizik tedavi aldığını biliyordum ama bu kadar kısa bir sürede kendini toplaması beni şaşırttı.
" Herşeyi bilmesen olmuyor sanki, evet yürüyorum senin gibi. Elim ise arada kramplar oluyor ama kullanabiliyorum . Ben gayet iyiyim de... Hayat nasıl o iyi mi ? Ben ondan hiç haber alamıyorum doktorlar söylemiyor."
Onun iyi olması beni sevindirirken doktorların ona da hiç bir şey söylememesi beni iyice kuşkulandırdı. Acaba Hayat'ın başına ne gelmiş olabilir de yardım istiyor? Peki ben bunu Arda'ya anlatmalı mıyım?
"Arda sana bişey söyleyeceğim ama sakin ol tamam mı?"
Anlatıp, anlatmama da tereddüt ediyordum ama bunu bilmeye onunda hakkı vardı. Kimse bilmese de benim bildiğim bir gerçek vardı. Arda yıllardır Hayat'ı , Hayat'ta yıllardır Arda'yı seviyordu. İkisi de birbirinden habersiz severken bunu sadece ben biliyordum. Gerçi Cenk'te biliyor olabilirdi . Çünkü onun bilmediği bir şey yok.
"Tamam , prensesim ne oldu?"
Titremeye başladığımı fark ettim. Nefes alış, verişlerimi kontrol altına almam gerekiyordu . Ve ben bunu 11 yaşımda öğrenmiştim. Derin derin nefes alıp verdim ve anlatmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satürn Ve Güneş
Genç KurguSözler vardı yanıltılı. Gözler vardı hakiki. Neye, kime, nasıl güvenebiliriz ki? Herkes yalan söylüyor, ve biz dünyada yalancı olarak büyüyoruz ve yalancı oluyoruz. Peki yalansız dünya olmaz mı? Olmaz! Eğer mutlu olmak istiyorsan yalan fidanının dik...