Bölüm şarkılarımız:
Göksel - Gittiğinde
Mabel Matiz - Mendilimde kırmızım var
New West - Those eyes
İyi okumalar 🖤
~2 gün sonra ~
Aşk ne tuhaf bir duyguydu. Seviyorsun, ve o sevdiğin kişi ne kadar hata yaparsa yapsın görmüyorsun çünkü, kör ediyor insanı aşk. Aslında o kadar güzel bir duygu ki. Yaşayabilirsen güzel. Bazen insan sadece sevdiği ile beraber olmak ister. Onunla vakit geçirmek, onunla dertleşmek, onun tarafından sevilmek.
Ama aşk artık çok yorucu. Acaba sorusunu çıkartıyor karışmıza. Acaba o da beni seviyor mu, acaba ona güvenmeli miyim, acaba benim onu sevdiğim gibi o da beni seviyor mu..? İnanmak, güvenmek çok zor. Ama zaten inanıp güveniyorsan gerçekten seviyorsundur. Onun seni sevmesini bile umursamazsın. Yanımda olsun yeter mi? Bazen yetmez.
2 gün olmuştu ama beni hala aramamıştı. Ya annesinin durumu gerçekten kötüydü, yada başına bişey gelmişti. İki ihtimal de beni yıpratıyordu. Evde tek kaldığım ilk günümdü. Dün akşam Cenk gidene kadar o kadar kafayı yememiştim. Ama şimdi yanlız kalınca saçma sapan düşünceler aklımdan çıkmıyordu.
Kendime bir kahve alıp uzun zamandır yerinde tozlanan test kitaplarımı aldım. Masaya oturduktan sonra ders çalışmaya başladım. İlk başlarda çok odaklanamasam da sonralar da odak sorunum düzelmişti. Sonuçta bu sene olmasa da seneye sınava girecektim. Ve zihnimde ki bilgilerin gitmesini istemiyordum. Büyük ve zor bir hedefim vardı, başarmak için ise can atıyordum.Yaklaşık iki saat bir ders çalışmanın ardından biraz dinlenmeye karar verdim. Bu kadar çok çalışmamın sebebi de annemdi, benim yalnız kalmama sebep olmuştu. Küçük yaşta kendi hayatımı kurmuş ve çalışmak zorunda olduğuma inanmıştım. Aslında annem ile yüzleşmek, konuşmak istiyordum. Benim bir kardeşim olacaktı. Ona ne olduğunu çok merak ediyordum, yıllarca kimsesiz büyüdükten sonra amcam çıkıyordu ve babamın yaşadığını söylüyordu. Annem karşıma çıkıyordu ve kardeşimin olma ihtimalini hatırlıyordum. Her şeyi bana bunları yaşatan kadından öğrenebilirdim.
Kapının çalması ile kendime geldim. Yerimden kalkıp kapıyı açtığımda kimseyi göremeyince dejavu yaşadığımı fark ettim. Kapının önündeki büyük kutuyu fark ettikten sonra etrafa baksamda nafile, kutuyu zorla taşıyarak içeri geri girdim. Kutuyla birlikte kanepeye oturdum. Başlarda endişe ile kutuya baksamda kırmızı kutunun kapağını yavaşça açıp yere bıraktım. Keşke açmasaydım.
Geçen gün denediğim ve almaktan vazgeçtiğim elbise. Bunu kimin bıraktığını tahmin etmek zor değildi. Satürn almam için ısrar etmişti o kadar tabi ki o yapmıştı. Bir dakika ya bu kutuyu o bıraktıysa o zaman dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satürn Ve Güneş
Novela JuvenilSözler vardı yanıltılı. Gözler vardı hakiki. Neye, kime, nasıl güvenebiliriz ki? Herkes yalan söylüyor, ve biz dünyada yalancı olarak büyüyoruz ve yalancı oluyoruz. Peki yalansız dünya olmaz mı? Olmaz! Eğer mutlu olmak istiyorsan yalan fidanının dik...