-9-

108 12 13
                                    

9. Bölüm

"Ne zaman bitecek bu çok sıkıcı ilerliyor." diye şikayet edip arkasına yaslanan Haesoo'yu Sohee'yle beraber sertçe vurup susturduk.

"Ne vuruyosunuz be! Her şeylerini biliyoruz zaten bir de buradan dinlemek zorunda mıyız? Gören de onlara bayılıyorsunuz zanneder."

Cevap vermek yerine ikimiz de Bangtan'ın ilk radyo yayını dinlemeye devam ettik.

"Hayır yani gerçekte yanınızda 2 kelime etseler yorgunuz diye bir ton laf eder susturursunuz şimdi 2 saattir radyonun içine giriceksiniz."

"Ya sus sus bi sus" diye elini Haesoo'nun ağzına kapattı Soohee. "Sonuna geldik zaten."

Sonra da bana döndü. "Ayy şimdi bu saatte radyoyu açan herkes bir defa klibi izlese en az 1 milyon izlenme alırlar!"

Heyecan ve sevinçten için içime sığmıyordu.

"EVET EVET!" Diye bağırdım. "Sonunda şans yüzümüze gülüyor mu ne!"

" Jimin, kendinden 3 yas buyuk bir ablan oldugu dogru degil mi?"

Soruyu duyduğumuzda üçümüz de hep bir ağızdn "NE?!" diye bağırdık.

"Oha şimdi senden mi bahsediyorlar? Soru ne?"

Sabahtan beri hiçbir soruyu dinlememiş olan Haesoo ilk defa dinlemeye karar vermişti.

"Evet."

"ÜNLÜ OLDUN İŞTE!"

"Kızım bi dur."

"Acaba ne sorucaklar?"

Elimdeki küçük radyoyu sıkı sıkı tutup sesini daha çok açtım ve pür dikkat gelicek soruyu dinlemeye basladık. Eğer Big Hit'te söz yazarı olduğumdan konu açılırsa bu benim dönüm noktam olabilirdi.

"Ben senin ablanla yasitim! Eger uyelerden birini ablanla tanistirip randevuya cikartacak olsaydin bu kim olurdu? Sizi seviyorum kendinize iyi bakin!"

Haesoo ve Soohee kahkahalarla gülmeye başlarken benim yüzüm belirgin bir şekilde asılmıştı.

"Neydi bu şimdi?"

"Bangtan'ın fandomu artık en bayıldığım fandomdur." dedi Soohee gülmekten karnını tutarak.

"10 falan bunların yaş ortalaması."

Üfleyerek radyoyu koltuğun kenarındaki yerine geri koydum.

"Ah aslinda uyelerin hepsi ablamla coktan tanistilar. Hatta sık sık onun evine kalmaya gideriz ve bize cok iyi bakar."

"En azından hakkında iyi konuşuyor." Dedi Soohee hayretle.

"Gerçek hayatta onlara nasıl davrandığını anlatsalar bir sürü antin olur."

"Aman zaten onları tanıyan sen ben Haesoo bir de Bang Pd." Haesoo kıkırdadı.

Haesoo'yu bilmem de Soohee onların en gerçek destekçisiydi.

"Noona'miz cok genc ve guzeldir."

Üyeler hep bir ağızdan beni övmeye başladıklarında göz devirip gülümsedim.

Bu sıpalr bu akşam yine bana geleceklerdi kesin. Onlara lezzetli bir şeyler almalıydım.

Gerçi her gelişlerinde onlara çeşit çeşit yemek alıyordum ama bu sefer bir istisna olarak sürekli kafalarına kakmazdım veya evi dağıttıkları için onları azarlamazdım.

Tamam.

Azıcık azarlardım.

"Bunun cevabi zaten belli. Onu Jungkookiemizle randevuya cikmasini isterim elbette. Zaten kendisi de noonamin favorisidir. Kendisini benden bile daha cok sever. Bazen hangimiz onun kardesiyiz emin olamıyorum."

The One Who Must Leave | JJK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin