-16-

76 14 15
                                    


16. Bölüm









Sanki bu ayaklar benim değilmiş gibi koşarak kendimi hastanenin bahçesine attım. o kadar çok korkmuştum ki yolda birkaç kaç defa tüm midem ağzıma gelmişti ve kusmak üzere olmuştum.

Soohee en üst kattaki odalardan birinde olduklarını söyledikleri için doğru direkt merdivenlere koştum.

Ne kadar yüksek oldukları önemli değildi, tüm merdivenleri çıkamam bir dakika bile sürmedi.

"SOOHEE NE OLDU?!"

Merdivenlerin son basamağına adımımı atarken bağırdım.

"Jİ AN!"

Oturduğu koltuktan fırlayan Soohee 2 adımda yanımda ulaştı ve boynuma sarıldı.

İvmesine karşı koymaya çalışsam da ikimiz de geriye doğru savrulduk. Bir yandan düşmemeye çalışırken diğer yandan da Soohee'yle konuşmaya çalışıyordum.

Soohee sanki Jungkook ölmüş gibi sesli ağladığı için yolda tutmaya çalıştığım hıçkırıklarımı daha fazla tutamadım ve ikimizin sesli ağlaması tüm hastane koridorlarında yankılanmaya başladı.

"Hanımlar sakin olun."

Yoonchul yanımıza geldiğinde başımı Soohee'nin omzundan kaldırıp etrafa baktım. Hepsi gelmişti.

"D-durumu nasıl?"

"Bir şeyi yok. Çok yorulmuş sadece."

Soohee hala ağlamaya devam ederken ondan ayrılıp koridorda ilerlemeye başladım.

"Hangi odada?"

Wooyeong sandalyeden kalkıp hemen karşısındaki odayı gösterdi.

"Burada ama bu akşam yanına girmeyin dediler."

"Neden?"

Wooyeong bir şey söylemek için ağzını açtığında Yoonchul araya girdi.

"Dinlenmesi için."

Her zaman dizilerde olduğu gibi onu görebileceğimiz bir cam bile yoktu.

"Baştan anlatın lütfen." dedim yalvarır gibi.

Hepsi birbirine baktıktan sonra yine Yoonchul konuşmaya başladı. Herkesi susturup öne atlıyormuş hissi almıştım ve bu hiç de hoşuma gitmemişti. Bir şey saklıyor gibilerdi.

"Soohee ile pratik yapıyorlarmış sonra bayılmış." Soohee'ye baktığımda ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.

Ona baktığımı farkeden Yoonchul güldü. "Soohee de panik yapmış seni aramış. Biliyorsun kalbinde ufak bir problem var."

"Ufak değil."

Yoonchul'un paniklediğini görebiliyordum Soohee hala acı acı içini çekiyordu

Onu bu kadar çok ağlatan şey, basit bir bayılmadan fazlası olmalıydı.

"Yoonchul. Benden bir şey saklamayın lütfen."

"Yorulduğu için bayıldığını söylediler." dedi Wooyeong. "Biz de bir şey bilmiyoruz."

"O zaman doktoruyla mı görüşmeliyim?"

Yoonchul'un yüzü ciddileşti. Yapmamı istemediği açıktı. Hyunsuk oturduğu yerden kalkmadan homurdandı.

"Görüşsen ne değişecek ki biz sana söylüyoruz işte."

Hepsinin yüz ifadesiyle ağzı bambaşka bir şey söylüyordu.

Soohee "O zaman biz de seninle gelelim." dediğinde kesin bir dille "Siz burada kalın." dedim.

Soohee tekrar bir şey söylemek için ağzını açtığında yoonchul sıkıntı ile nefes vererek "Bırak gitsin." dedi.

The One Who Must Leave | JJK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin